Haberler

Uzungöl'de artık hiçbir şey eskisi olmayacak

Tarih: 16 Temmuz 2010 Kaynak: Radikal Yazan: Yeşil Hafiye
Trabzon'da deniz seviyesinin 1000 metre yükseklerine tırmandı Yeşil Hafiye. Yukarıda da gördüğünüz üzere Uzungöl'deydim. Doğu Karadeniz dendi mi 'görülmesi gerekenler' arasında turizm rehberlerinin liste başı. Dağları denize paralel uzanan o eşsiz güzellikteki Karadeniz Dağları'nın zirvesinde tam bir doğa harikası.

İlkbaharda yemyeşil çayırların arasında 30 endemik türden biri olan Uzungöl Çiğdemi'ni koklamanız (koparmak değil) ne kadar mümkünse, kışın karlar üzerinde bir 'karaca' görmeniz o kadar mümkün Uzungöl'de. Hatta yeterli zaman ve uygun bir ekipmanınız varsa, biraz daha yüksek tepelere çıkarak buzul gölleri görerek, Türkiye'de Alper'deymiş hissine kapılmak bile mevzu bahis.

Ancak sizlere bu hafta anlatacağım konu 'doğanın güzellikleri' değil, her zaman olduğu gibi insanların yaptığı çirkinlikler. Uzungöl, kanunlara göre koruma altında olması gereken tam üç statüye sahip. 1. ve 3. Derece Doğal Sit Alanı, Tabiat Parkı ve Özel Çevre Koruma Alanı. Normal şartlarda bu statüdeki bir yere değil bir bina yapmak, küçük bir odunluk bile yapsanız hapis cezası bile alabilirsiniz. Ancak memleketim insanları yaptıkça yapıyor, yıktıkça yıkıyor. Kimse de buna dur demiyor. Uzungöl'de çarpık yapılaşmanın uzun yıllara yayılan bir hikayesi var. Turizm bölgede arttıkça taleplere cevap verebilmek için haliyle konaklayacak yerlerde arttı. Uzungöl Turizm Derneği'nden aldığım bilgilere göre, Uzungöl'de otel, motel ve pansiyonların sayısı 74. Yatak sayısı ise 2 binlere yaklaşmış durumda. Talebi karşılıyor mu? Aslında yetersiz bile kalıyor. Ancak Uzungöl'de 100 bin insan kalacak diye, o kadar yataklı konaklama yerleri mi yapılmalı? O zaman Uzungöl mü kalır? İşte Uzungöl'ün gittiği nokta budur. Yukarıdaki fotoğrafa dikkatli bakarsanız eğer çarpık yapılaşmanın ne kadar Uzungöl'ün doğal güzelliğine zarar verdiğini görürsünüz. Uzungöl'ün mevcut imar planı mahkemeye yapılan itiraz sonucunda iptal edildi. Yerine yenisi de yapılmayınca ortada bir otorite boşluğu doğdu. Önüne gelen otel, restoran yapmaya başladı. Uzungöl'de edindiğim bilgilere göre son yıllarda inşa edilen yapıların birkaçı dışında tamamı kaçak durumda. Haklarında yıkım kararı olan çok sayıda yapı var. Ne yapılıyor? Kocaman bir hiç...

Gelelim belki de çarpık yapılaşmadan daha fazla göle zarar veren soruna. Uzungöl'de 2008'de göl kıyısındaki yolun 'turizm amaçlı' genişletilmesi çalışmaları başlatıldı. Gölün kıyısına yüksek duvar örüldü. 1000 metre uzunluğu, 500 metre de genişliği olan gölün kıyı bölgesi neredeyse kayboldu. Çalışmalar bitti. İnsanlar şu anda göl kıyısında yürüse dahi göle yüksekten bakıyor. Kıyı şeridinin bozulmasının hayvanlara (yumurtlama ve su içme alanlarına vs.), bitki çeşitliliğine, ekolojiye verdiği zarardan bahsetmiyorum bile. Zamanında yapılan itirazlara kulak asılmadı. 'Doğanın katledildiğine' dair çıkan haberleri gören olmadı. İlgili bakanlıklar uyandı uyanmasına ama iş işten geçmiş oldu. Yeşil Hafiye olarak bu konuda yaptığım araştırmalara göre, Uzungöl'e yapılan katliamdan dolayı Çevre ve Orman Bakanlığı'ndaki önemli bir dairenin başkanı da kızağa çekildi.

Şimdi de gölü eski haline getirelim diye uğraşıyorlar. Zamanında karayollarına 'yolu su basmasın diye' yaptırılan yüksek yollar ve gölü göl olmaktan çıkarıp bir havuza çeviren duvarlar yıkılıyor. Ancak doğa bilimcilerin de hemfikir olduğu konu şu: Artık eskisi gibi olması mümkün değil.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen her yıl binlerce yerli yabancı turist Uzungöl'e akın ediyor. Bu yıl Ramazan'ın Ağustos ayına denk gelmesinden dolayı şu sıralar Uzungöl'de adım atmak mümkün değil. Her taraf tıklım tıklım. Üstelik Uzungöl'e gitmek öyle çok kolay da değil. Trabzon'a 90 kilometre uzaklıktaki Uzungöl'e havaalanından sonra en az iki saatlik bir yolculuğu göze almak gerekiyor. 2009'da yapılan bir çalışmaya göre 400 bine yakın turist Uzungöl'e gitmiş. Bu sayı her geçen yıl artıyor. Uzungöl'ün Saadet Partili Başkanı Abdullah Aygün'ün verdiği bilgiye göre de, Uzungöl'ün turizm gelirleri yılda 35 - 40 milyon TL'yi buluyor.

Bundan sonra yapılacak olan Uzungöl'ün düştüğü bu durumdan bir an önce kurtarmak, mümkün olduğunca doğal haline geri döndürmek gerekiyor. Her zaman olduğu gibi insan elinin değdiği yer bozuluyor bir süre sonra da yok oluyor. Umalım da bundan sonra daha fazla katletmesinler Uzungöl'ü. Her şeye rağmen bir gün batımı zamanında, göl kıyısında bir kuymağa köy ekmeği bandırmak, bazı saplarından kavurma, bol tereyağında bir alabalık yemek, sabredip bir karaca görmek, eşsiz ormanlarının arasına dalıp yürüyüş yapmak Uzungöl'e gitmeye değer.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.