İstanbul'un fethinin hemen ardından Fatih Sultan Mehmed Han'ın yaptırdığı; ancak 1934 yılında Ayasofya'nın görünümünü bozduğu gerekçesiyle dönemin Başbakanı İsmet İnönü'nün emriyle Antikiteler ve Müzeler Umum Müdürü Aziz Ogan tarafından yıktırılan Ayasofya Medresesi aslına uygun olarak yeniden inşa ediliyor.
Birçok cami, külliye ve medrese gibi Sultanahmet Cami'nin de ahır olarak kullanıldığı yıllarda 'kimsesizler yurdu' olarak hizmet veren medresenin yıkım kararı, "Ayasofya'nın görünümünü bozuyor, bina harap durumda" denilerek alındı.
1,5 Yıl İçinde Kapışarını Açıyor
Medresinin yeniden inşası projesi yaklaşık 2 yılda hazırlandı. Yapı izni, İstanbul 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Korumu Kurulu'ndan çıkan medrese, aslına uygun olarak inşa edildiğinde Ayasofya Müzesi'nin idari bölümleri de buraya taşınacak. Temelleri hala Ayasofya bahçesininin kuzey tarafında bulunan medresenin inşaasının ise, 1.5 yıl içinde bitirilmesi öngörülüyor.
Osmanlı'nın iki önemli hocası
Ayasofya'da ilk medrese binası ise "papaz odaları" olarak adlandırılan odalar oldu. Fetihten kısa bir süre sonra Ayasofya Camii'nin kuzeyinde yeni bir medrese inşa edildi. Tek katlı binanın ilk müderrisi de Fatih Sultan Mehmed'in hocası Molla Hüsrev'di. Bu dönemin önde gelen Ayasofya Medresesi müderrislerinden birisi de Ali Kuşçu idi.
1863 tarihli Cetvelli Medaris-i Asistane adlı belgeye göre, medresede 198 talebe barındı ve eğitim gördü. İki katlı, avlu etrafında, ahşap revaklı bir yapı olan medrese binası, bu haliyle 1924 yılına kadar ayakta kaldı. Bu tarihten sonra "kimsesizler yurdu" olarak kullanılmaya başlanan bina, 1934 yılında "görünümü bozduğu" gerekçesiyle yıktırıldı.