Haberler

Yaratıcı Kentler ve Endüstriler Enstitüsü kuruluyor

Tarih: 3 Kasım 2010 Kaynak: Milliyet Yazan: Meral Tamer
Önceki gün Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ruhi Ayangil aradı. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında gelecek hafta YTÜ'de yapılacak olan Yaratıcı Şehirler ve Endüstriler Sempozyumu'yla ilgili detaylı bilgiler verdi. Bu arada sempozyumun hemen ertesinde, merkezi İstanbul'da olacak Uluslararası Yaratıcı Şehirler ve Endüstriler Enstitüsü'nün kurulması için çalışmalara başlanacağını da belirtti.

Biliyorsunuz dünya varolalı beri ilk kez geçen yıl kentlerde yaşayan nüfus, kırsaldaki nüfusu geçti. Dünyanın dört bir yanındaki bu hızlı kentleşmeye küreselleşmenin etkileri de etkilenince kentler, derin bir dönüşüm süreci geçirmeye başladı. Doğal olarak bu süreçte hangi kentlerin öne çıkacağına ilişkin bir yarış da başlamış oldu.

Londra, Seul, Barcelona
"Dünyanın en yaşanabilir kentleri" sıralaması uzun yıllardır yapılırdı; artık "dünyanın en yaratıcı kentleri" sıralaması da yapılıyor:
* Londra, sanat, kültür ve moda gibi alanlarda, o kentte yaşayan yaratıcı beyinlere sunduğu imkânlar açısından dünyada bir numara.
* Seul, 2010'un dünya tasarım başkenti.
* Barcelona ve Berlin, tasarımcılara ve sanatçılara en fazla imkan sunan 2 kent.
Prof. Ayangil, yaratıcı endüstrileri "Kültürel miras, görsel ve sahne sanatları, müzik, animasyon, yazılı ve görsel medya, video oyunları, her alandaki tasarım, mimarlık ve reklamcılık" olarak tanımlıyor.

Dubai, Abu Dabi, Katar
Ayangil, son dönemde ön plana çıkan yaratıcı kentlere örnek olarak da Abu Dabi'nin, Louvre Müzesi'nin isim hakkı için anlaşma yaptığına, Dubai'nin Viyana'daki opera binasının aynısını inşa ettiğine, Katar'ın Christie's ile anlaşarak İslam Müzesi kurmakta olduğuna dikkat çekerek "Yaratıcı kentler, 21. yüzyılın entellektüel tabanlı kalkınma modeli olacaktır diye umud ediyoruz" diyor.
"Yaratıcı Kentler" kavramının fikir babası bir İngiliz: Charles Landry. Comedia adlı bir şirket kuran Landry, yaratıcı kent kavramını ilk kez Glasgow için kullanıyor. 1990'larda bu kavram hızla Britanya ve Almanya'ya yayılıyor. Landry, gelecek haftaki sempozyumda bir konuşma yapacak.

Eşcinsel, bohem, isyankâr!
Gerek UNESCO, gerekse Avrupa Konseyi, 80'li yılların başından bu yana kültür endüstrilerini teşvik ediyor. Kültür ve ekonominin içiçe geçmesi ise son 20-25 yıla özgü yeni bir olay.

8500 yıllık rakipsiz bir tarihi geçmişe sahip olan, dünyanın en güzel şehri İstanbulumuz, son dönemde "mega kent" ya da "bölgesel finans merkezi" gibi belli kalıplar içinde tarif edilmeye çalışılıyordu. Şimdi buna "yaratıcı kent"in de eklendiğini görüyoruz.

İstanbul, dünyanın yaratıcı kentlerinden biri olabilir; hem de en âlâsından... Ama Amerikalı düşünür Richard Florida'nın, işaret ettiği gibi yaratıcı kentlerin oluşması için bir "yaratıcı sınıf" gerek. Ve yaratıcı sınıfın aradığı bir yaşam kalitesi var. Florida'nın belirlemelerine göre "En cezbedici şehirler, en müsamahakâr ve açık şehirler. Çünkü yaratıcı insanlar bohem, eşcinsel, siyah vb. olabiliyor ve yerleşecekleri yerdeki insanlardan hoşgörü bekliyor."
Ne dersiniz, Tophane'deki sergi açılışına katılanları taşlayan İstanbullular, yaratıcı sınıfa sizce geçit verir mi?

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.