Marmara Denizi'nde bir ay önce Silivri açıklarındaki ana fay üzerinde meydana gelen 4.4 büyüklüğündeki depremden sonra Saros Körfezi'nde aynı fayın devamı üzerinde dün sabaha karşı meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki deprem yeni bir heyecan ve korku yarattı. Bilim adamları, Saros Körfezi'nde depremin meydana geldiği fayın, büyük deprem beklenen Kuzey Anadolu Fayı'nın uzantısı olduğunu söylediler.
İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Yer Fiziği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, "Kuzey Anadolu Fayı bilindiği gibi Marmara Denizi içine giriyor. Kuzey Marmara'yı kat ederek Tekirdağ'da Ganos fayıyla birleşiyor. Ve oradan da Saros Körfezi'nin içlerine kadar devam ediyor. Bu deprem de Saros Körfezi içindeki fayda meydana gelmiştir.
Bir ay önce Marmara Denizi'ndeki 4.4 büyüklüğündeki deprem, Silivri açıklarındaki bu ana fayın Orta Marmara bölümünde olmuştu. Dün sabaha karşı meydana gelen deprem de bu fayın Saros Körfezi'ndeki devamı üzerinde meydana geldi" dedi.
‘Bizim için önemli depremler'
İki depremin de Kuzey Anadolu Fayı'nın davranışını gösterdiğini vurgulayan Eyidoğan şunları söyledi:
"Sağ yanal doğrultu atımlı fay karakteri ikisi de. Bizim için önemli depremler. Son yıllarda Marmara Denizi'nde meydana gelen deprem dağılımlarına baktığımızda, hareket karakterleri itibariyle Kuzey Andolu Fayı'nın doğu-batı istikametinde uzandığına dair işaretler görüyoruz. Geçmişte Saros Körfezi'nde de 7 büyüklüğüne varan depremler meydana gelmiştir. Ancak bu depremin başka depremleri tetikleyip tetiklemeyeceğini söylemek zor."
Fayın Ganos kolu üzerinde
Ülkeler Deprem Kestirme Ağı (GNFE) Türkiye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan da depremin Kuzey Anadolu Fayı'nın Ganos kolu üzerinde olduğunu belirtti. Ercan, geçmişte bu bölgede oluşmuş 6 ve 7 büyüklüğündeki depremlerin tsunami oluşturduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
"Bunlardan bazıları; MÖ 330 yılında 7 büyüklüğündeki Limni depremi, 1672 yılında 6.4 büyüklüğündeki Bozcaada depremi en çok bilinenleridir. Bunun nedeni Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey-batı kolunun Ege'ye yaklaştıkça kapı kolu gibi dönmesi, ayrıca düz atım bileşenin (kuzey yakasında göçme) oluşmasıdır. Küçücük Gelibolu Yarımadası üzerinde, Büyük Kemikli Burnu'ndan başlayıp, Küçükanafarta'yı bir dış bükey yayla geçip Bolayır'a doğru uzanan bir ters kırık varlığı da göz ardı edilmemelidir."
Saros'ta gerilme var
Bugünkü depremin arkasından büyük bir depremin gelip gelmeyeceğinin söylenemeyeceğini anlatan Ercan, "Ancak 5.3'lük deprem Saros Körfezi'nde gerilme olduğunu gösterir. Bu bölgede beklenen büyük deprem bugünkü deprem değildir" dedi.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mimarlık Mühendislik Fakültesi Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tolga Bekler ise Gelibolu ve Biga yarımadalarının aktif ve büyük deprem üretme potansiyeline sahip faylar barındırdığını bildirdi.
"Büyük deprem beklenmiyor"
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Öztürk de, Saros'taki fay hattının 1912'de kırıldığını ve büyük bir deprem oluşturduğunu belirterek, "Saros'taki deprem, bu kırık üzerinde kırılmayan küçük segmentlerin, boşlukların kırılması şeklinde gerçekleşmiş olabilir" dedi.
Saros'da daha önceki büyük depremle biriken enerji boşaldığı için yakın bir tarihte büyük bir deprem beklenmediğinin altını çizen Öztürk, bu depremin, olası İstanbul depreminin öncüsü bir deprem olup olmadığı konusunda görüş belirtmenin mümkün olmadığını söyledi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Saros Körfezi'nde meydana gelen depremin, Çanakkale'nin kuzeybatısındaki Saros Fayı ile ilişkilendirildiği kaydedilerek, bu fayın 42 kilometre uzunlukta olduğu ifade edildi. Depremden sonra 2 saat içinde 2.4 ve 2.8 büyüklüğünde depremler olduğu bildirildi.