Haberler

“Arkeolojik Kazılar Bitmeden, Neyin Çıkıp Çıkmayacağını Bilmeden Ek İnşaat İzni Nasıl Verebilirler”

Tarih: 10 Aralık 2010 Yazan: Derya Yazman
TAÇ Vakfı tarafından düzenlenen "İstanbul'da Kültürel Miras" Panelleri'nin 2.si olan "Four Seasons Ek Otel İnşaatı, Arkeolojik Park ve Dünyadaki Örnekler" konulu paneli yatırımcı firmadan Atilla Öztürk, Mimar/Yazar Oktay Ekinci, Y. Mimar Sinan Genim, Prof.Dr. Sümer Atasoy ve Avukat Sait Karabulut'un katılımıyla 9 Aralık günü Pera Müzesi'nde gerçekleşti.

Yılan hikayesine dönen Sultanahmet Four Seasons Oteli inşaat projesi halen daha askıda. Mahkeme kararı ile iptal edilen 1/5.000 imar planı ve inşaat ruhsatı nedeniyle otel inşaatı ve arkeolojik kazı çalışmaları durmuş durumda. Bu durumu masaya yatırmak üzere gerçekleştirilen panelde projenin başından günümüze dek olan süreç içerisindeki durumu eleştirel bir şekilde tartışıldı.

Panelin moderatörlüğünü yapan Sinan Genim ilk olarak eski dönem fotoğraflarla günümüz fotoğraflarını karşılaştırarak Sultanahmet Bölgesi'nin tarihi süreçteki fiziksel değişimden bahsetti.



Prof.Dr. Sümer Atasoy da kentsel arkeoloji kavramının ortaya çıkışından günümüze dek olan süreçteki gelişiminden bahsederek, Türkiye'deki bu kavramın yerini ifade etti. Arkeolojinin kentsel planlama açısından öneminden söz eden Atasoy, Avrupa'dan kentsel arkeolojiye yönelik geliştirilen projelerden örnekler verdi. Bu örnekler şu şekilde sıralanıyor: Atina Metro İstasyonu, Yunanistan Ulusal Bankası Binası Girişi, Selanik Roma Forumu, Paris Louvre Müzesi, Köln Colombo Sanat Müzesi, Barselona Kent Tarihi Müzesi, İstanbul Saraçhane başı, Yenikapı ve Üsküdar Meydanı kazı çalışmaları.

Daha sonra söz bu sürecin hukuki boyutunu anlatmak üzere Sait Karabulut'a verildi. Karabulut, projenin hukuki sürecini ele alarak, son olarak "planların koruma hukukuna aykırı yapılması" nedeniyle planın iptal edildiğini belirtti ve bunu eleştirel bir şekilde kurulların "taktir hakkına müdahale etmemek lazım" fikrini savundu. Mahkemelerin kurul gibi karar almaması gerektiğini, yasadışı bir durum var ise müdahale etmeleri gerektiğini söyledi. Bunun üzere Sinan Genim de "Bilirkişi raporunu görmedim fakat bugüne kadar bu projede emeği geçen değerli arkeologlara yapılan bir saygısızlıktır" diyerek yapılan bu tutumu eleştirdi.



Oktay Ekinci ise bu konudaki görüşlerini şu şekilde ifade etti: "Normal olarak koruma kurulu korumaya yönelik karar alması gerektiği için itiraz zaten olmaması gerekir. Fakat bazen onların önüne gelen projeler korumaya yönelik değilse tabii iş değişebiliyor." Ekinci, bu süreci tartışırken farklı bir yönden yaklaşarak asıl sorunun en başında bu alanın turizm alanı olarak kabul edilmesinde olduğunu söyledi. 1982'de çıkarılan Turizm Teşvik Yasası'nın anayasaya uygun olmadığından ve bu yasanın İstanbul'daki 5 önemli yapılaşmanın önünü açmada en önemli etmen olduğundan bahsetti. Bu 5 yapılaşmayı şu şekilde tanımladı:

1. Parkotel
2. Gökkafes
3. Swissotel
4. Conrad
5. Sultanahmet Four Seasons Oteli

Bu nedenle asıl sorunun temelinde olduğunu ve bunu kimsenin sorgulamadığını söyleyen Ekinci, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na da eleştirilerde bulundu. "Arkeolojik kazılar bitmeden, neyin çıkıp çıkmayacağını bilmeden ek inşaat izni nasıl verebilirler" diyerek yapılan projenin tarihi açıdan önem arz eden bu alana yakışmayan ve uygun olamayan bir proje olduğunu savundu. Bunun üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan gelen yetkiler tarafından itirazlar geldi ve yasal olmayan hiçbirşeye izin vermediklerini, herhangi bir anlaşma ile değil de bilimsel çalışmalar doğrultusunda ek inşaat izni verdiklerini belirttiler.

Panelin son konuşmacısı olan yatırımcı şirketten Atilla Öztürk ise projenin sürecinden bahsetti. Projenin süreci şu şekilde sıralanabilir: 1992 yılında başlayan 49 yıllığına tahsis edilen 303 yataklı bir otel projesi. 1995 yılında Four Seasons ile işletme antlaşması yapılıyor. 1996 yılında mevcut binalarda (ceza evi kısmı) otel açılıyor. Daha sonra kalan yatak sayısını tamamlamak üzere ek inşaat talep ediliyor ve Kültür ve Turizm Bakanlığı da yanında arkeolojik kazıları otel inşaatı ile aynı anda bitirmek ve arkelojik parkı açmaları şartı ile izin veriyor. Mimari proje 2000 yılında onaylanıyor. Ruhsat 2006 yılında veriliyor, inşaat da 2007 yılında başlıyor. Daha sonra ise açılan dava ile plan ve ruhsat iptal ediliyor. Öztürk planın ve ruhsatın iptal edilmesinin nedeni olan "şehircilik ve koruma ilkelerine aykırı olması" kararını eleştirerek, "süreç içinde bu kadar çalışan, görev alan mimarlar, arkeologlar bunu anlamadılar da 3 bilirkişi mi anladı?" diyerek yapılanları insafsızlık olarak tanımladı. Son olarak da "yaptığınızı beğendiniz mi?" sorusunu belirterek sözlerini bitirdi.

Mahkeme kararı sonucunda koruma kazılarının yeniden yapılması zorunluluğu getirilmiş. Ekinci "Bu durum yatırımcı ve alanın bir an evvel hayata kazandırılması açısından çok zor bir süreç. Fakat arkeolojik kazılar bitmeden ek inşaat izni verme kararı da olumlu bir yaklaşım değil. İş işten geçmiş gibi gözüküyor. Alan turizm alanı ve bu fonksiyon alanı da otel yapılmasını uygun kılıyor. Şu an tartışılacak tek şey kalıyor. O da binanın mimari açıdan bu alanda nasıl olması gerektiği," diyerek eğer yapılacak da ek binalar Ayasofya ve Sultanahmet Cami'nin etkisini yok etmeyecek, tül gibi bir bina yapılması gerektiğini vurguladı.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.