Haberler

2010'un Üç Kültür Başkenti

Tarih: 22 Aralık 2010 Kaynak: İstanbul 2010 AKB Ajansı, Wikipedia, Pecs 2010 Avrupa Kültür Başkenti, Ruhr 2010 Avrupa Kültür Başkenti Derleyen: Dilek Öztürk
2010 sonunda bitti. İstanbul, Essen ve Pecs kentlerinin kültür başkenti seçildiği bu yılda neler yapıldı, ne öğrenildi, daha yapılacak ne var? Projelerin ve amaçların ne kadarı gerçekleştirlidi? Her bölge, farklı karakteristik özelliklereiyle ön plana çıkıyordu. Etkinlik, festival hedefleri koyuldu, yeni kimlikler ve alt başlıklar belirlendi. Peki şimdi elimizde ne var?


İstanbul

İstanbul, coğrafi konumu ve kültürel mirasıyla, dünya metropolleri arasında her zaman sıyrılıyordu. Genç ve dinamik nüfusu da şehirde yaratıcı bir enerji oluşmasını teşvik ediyor. İstanbul'da özellikle son yirmi yılda gelişen kültür bilinci, kültür yaşamına da yansıyor. 2010 sürecinde yapılan müdahaleler bugün kredi notu iyice düşmüş bu şehir için yeterli mi?


Ruhr bir sanayi kenti olarak biliniyordu

Almanya'nın en büyük metropoliten yerleşim merkezi olan Ruhr eski bir kömür havza alanının dönüşümüyle, bugün yeni bir kimlik kazanmış durumda ve bu kimliği Avrupa Kültür Başkenti ünvanıyla da pekiştirmeyi amaçladı. Ruhr'da özellikle katılımcılığın gelişmesi ve projelerde ön plana çıkmasıyla, sadece bir enerji merkezli kent olmaktan çıkıp, kültürel değerleriyle de ön plana çıkmak istiyor.


Pecs, barındırdığı farklı etnik gruplarla çok kültürlü bir şehir

UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan Macaristan'ın Pecs kenti, çok kültürlü bir yerleşme olmasını bir avantaj olarak kullanarak, Macaristan'ın 2. başkenti olmayı hedefliyor.

Avrupa Kültür Başkenti kavramı ilk kez 1980'lerde ortaya çıktı. Avrupa kültürüne değer katan, Avrupa'ya katkı sağlayan kentlere verilmeye başlanan bu unvana ilk kez 1985'te Atina sahip oldu. Başkent ünvanı, 1985-2000 yılları arasında AB'ye üye ülkelerin kentlerinden birine verildi. 2000 yılına gelindiğinde ise, yeni bin yıl nedeniyle, Avrupa Kültür Başkenti unvanı hem aynı yılda birden fazla kente, hem de AB adayı olan ülkelerin kentlerine verilmeye başlandı.

İstanbul
İstanbul, 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesiyle başladı herşey... Bu ekonomik ve kültürel anlamda kalkınmayı teşvik edecek bir gelişmeydi. Projeler hazırlanmaya, tanımlar konulmaya, başlıklar sıralanmaya başlandı. Bazen kimsenin haberi yoktu bu durumdan, bazen de her gün her yerde duyar hale gelmiştik. İstanbul, bu süreçte kuşkusuz hareketlendi ve ilgi odağı oldu. Özellikle kültür miraslarını koruma konusunda belki de Avrupa Kültür Başkenti olma süreci bir itici güç oldu. Adını bile duymadığımız bir çok anıt ve sivil mimari örneği gün yüzüne çıktı. 2010 yılının bitimiyle hala bazı projeler tamamlanmamış durumda ve 2010'un sadece 2010'da kalması endişeleri de devam ediyor. Bir senenin Avrupa Kültür Başkenti'nde, önümüzdeki yıllarda da bu duyarlılıkla çalışmalara devam edilecek mi?

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın başlıca hedefleri şu şekildeydi:

- İstanbul'un eşsiz değerlerini ön plana çıkarmak,
- Kültürel mirası koruma projeleri gerçekleştirmek,
- Kültür sanat altyapısını ve etkinliklere katılımı geliştirmek,
- İstanbul'u kültür ve sanatla tanıtmak,
- İstanbul'un kültür turizmi pazarından aldığı payı artırmak,
- İstanbullu'nun karar alma sürecine katılımını artırmak.


Bu amaçla toplam 35 yarışma, 52 festival, 84 restorasyon-konservasyon çalışması, 166 tarihi yapıda koruma faaliyeti, 32 ülkede 183 tanıtım etkinliği, 316 kitap-dergi-katalog, 523 film-belgesel-videoart gösterimi, 595 eğitim, 727 atölye çalışması, 760 sergi, 1.130 sahne performansı, 1.584 konser-dinleti, 1.189 konferans-sempozyum-panel-çalıştay düzenlendi.

2008 yılında başlayan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti hazırlık sürecinde, İstanbul'a kimliğini veren kültürel miras yapıları başta olmak üzere toplam 325 proje başvurusundan 106 proje seçildi. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerden, sivil toplum kururluşları ve üniversitelerden yapılan kültür varlıklarının restorasyon uygulamalarına da destek verildi.
İstanbul'un "Dünya Tehlike Altındaki Miras Listesi"ne alınması da, aslında tüm bu çalışmaları hızlandırdı. En önemlisi de "Tarihi Yarımada Yönetim Planı" ile İstanbul'un en önemli kültür varlıklarının korunması ve Tarihi Yarımada ile ilgili stratejik kararların alınması sağlandı. Çünkü yönetim planı tanımı, bir planlama çalışmasını değil, "korumaya yönelik ortak aklı oluşturan stratejik planlar" deyimini kapsıyor.

İstanbul 2010 Bütçesi
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Koordinasyon Kurulu`nun bütçesi yaklaşık 700-800 milyon YTL civarındaydı.

İstanbul 2010 sürecinde en çok harcama kültür varlıklarının korunmasına yönelik projelendirme ve restorasyon projelerine yapıldı.

Restorasyon projelerinden sonraki en büyük harcama, sokak düzenlemesi ve aydınlatma, peyzaj düzenlemeleri gibi kentsel ölçekteki projelere yapıldı.

2010 bazen yapı ölçeğinden çıkarak, İstanbul'un kaybolmuş ve unutulmaya yüz tutmuş değerleriyle ilgili sergi projeleri de gerçekleştirdi.

2010 harcamaları farklı konu başlıklarına göre şu şekilde:

Restorasyon: 61.720.935 TL

Kentsel Projeler: 31.512.900 TL

Tarihi Yarımada Yönetim Planı: 1.762.920 TL

Sergileme projeleri: 1.146.677 TL

Projeler-Festivaller-Konferanslar-Toplantılar: 2.977.936 TL

Kültür Merkezi Projeleri: 8.779.200 TL

Ruhr



Ruhr, artık bir kültür metropolü olarak anılacak. Ruhr'da 2010 yılı içerisinde toplam 5.500 etkinlik gerçekleştirildi ve geri dönüşümlerin pozitif olduğu bildirildi.

Essen ve çevresindeki 53 köy ve kentten oluşan, bir dönemlerin madencilik ve demir-çelik sanayi merkezi olan Ruhr Bölgesi, 171 farklı ülke ve kültürden 5.300.000 insanın yaşadığı Almanya'nın en büyük sanayi bölgelerinden biri.

Ruhr, 2010 Avrupa Kültür Başkenti sürecinin başlangıcında, bölgenin kendine özgü kültürel dokusu ve çok kültürlü yapısını dikkate alarak bir konsept oluşturdu. Ruhr 2010 Avrupa Kültür Başkenti programı kapsamında 2010 yılı boyunca 300'den fazla proje ve 2.500'den fazla etkinliğin gerçekleştirilmesi amaçlanmıştı.

"Almanya'nın Yaratıcı Yüzü" başlığı altında, "mimarlık, sanat, tasarım ve moda dünyası" dört ana tema olarak belirlendi.
Avrupa Komisyon Başkanı José Manuel Barroso ise Ruhr'daki değişimin burada yaşayanların da katkılarıyla gerçekleştiğini belirtti. Güçlü, canlı görüntüler ve taze enerji ile Ruhr eskide kalan zarar görmüş yapısından sıyrıldı. Ruhr'a kültürel anlamda yeni bir bakış açısı kazandırıldı.

Planlanan programların çoğu gençlerin ve çocukların katılımını teşvik edecek şekildeydi.

Sosyal hizmet projeleri ile ilgili etkinikler toplumda sosyal uyumu destekleyen birtakım insiyatiflerce desteklendi. Böylece Ruhr'da katılım kavramı ön plana çıkımış oldu. Gönüllüler bağlılık ve sıkı çalışma ile bu projelerde yer aldılar. Yaşadıkları mekanı sahiplenip, 2010 projelerinde yer alan yerel halk, bir anda kendi bölgelerinde söz sahibi konumda oldular.

Ruhr, diğer katılımcı bağlantılarla birlikte, bölgede sürekli bir gelişimin olması için temelleri attı.

Ruhr, uzun süredir devam eden rekabet ve kendi çıkarları doğrultusunda gelişen kasaba ve şehirler arasındaki işbirliği yerine tamamen kooperatif yaklaşım modeli ile örnek oldu.

Pécs



Pecs, Batı Macaristan'ın en büyük şehri. Pecs, ayrıca Katolik Psikoposluk ve bir üniversite şehri. Bu yüzden de şehirde yıl içinde pek çok festival düzenleniyor.

Pecs, Avrupa Kültür Başkenti seçildiğinde, bu, kamuoyunda şaşkınlık yarattı. Avrupa'da çok bilinmeyen bu kentin, bu ünvanı alması aslında çok da tesadüf değil. 9 farklı etnik grubu içinde barındıran şehrin tarihi ve mimari mirasında bu halkların etkisini görmek mümkün. 160.000 nüfusa sahip şehir tarihi ile biliniyor. Özellikle tarihi kent merkezi eski bir Roma yerleşkesi olduğu için, şehir 2000 yılında UNESCO tarafından dünya mirası listesine alındı

Pecs, Avrupa Kültür Başkenti seçildiğinde toplam 350 kültür programının yapılacağı ve yıl sonuna kadar da 300.000 turistin gelmesi bekleniyordu.

Pecs, Avrupa Kültür Başkenti ünvanı almasıyla birlikte, ekonmisini kültürel odaklı geliştirmek adına da önemli bir fırsat yakalamış oldu.

Avrupa Kültür Başkenti programıyla, kentsel karakterinin yeniden keşfedilmesi, daha yaşanılabilir bir çevre yaratılması ve kamusal alanların değerlendirilmesi amaçlandı.

Yatırım projelerinin esas amacı da, uygun boyutlarda kültürel ve sanatsal alanlar yaratmak oldu.


Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.