Haberler

"Tarihi Yapılara Banyo Fayansı Gibi Davranıyorlar"

Tarih: 6 Ocak 2011 Kaynak: Birgün Yazan: Şule Yıldırım
İstanbul Küçükyalı Arkeopark kazı merkezine gelen kadınlar, okuma yazma öğreniyor, çocuklar ise ilk defa gördükleri arkeolojik ev aletlerinin maketlerini, resim ve mozaiklerini yapıyorlar. Kazı başkanı ise bir İtalyan; Yrd. Doç. Dr. Alessandra Ricci. Ricci, mahalleliyle yakından ilgili, "İnsanlar arkeolojik parkı evlerinin bahçesi gibi görmeli. Buraya Amerikan veya Alman kültürüyle gelmedim; sonuçta İtalyanım, Akdenizliyiz" dedi.

İstanbul'a ilk defa 1999 depreminden sonra gelen ve projesi için Ankara'ya kadar giderek kendini tanıtan Arkeolog-Bizantolog Ricci, şu anda Maltepe'ye bağlı Küçükyalı'da, Bizans döneminden kalma tek dini kompleksin arkeolojik çalışmalarını sürdürüyor.

Surların Belediyeye Kalmasına Tepkili

9. yüzyıldan kalma Satyros Manastır Kompleksi, zamanının en ileri tekniğiyle masraftan kaçınılmadan yapılmış. "Burada, cennet konseptli, halkın gezinebileceği, doğal malzemeden rampaların, tanıtım panolarının olacağı bir arkeolojik park oluşturmaya çalışıyoruz. Parkın Bostancı İskelesi'nden bir bisiklet yoluyla veya sürekli servisle gezilmesini sağlayacağız" dedi. Şu an Koç Üniversitesi öğretim görevlisi olan Ricci, Küçükyalı'ya göçle gelen mahallelinin de sevgilisi. İstanbul'da surların belediyenin eline bırakılmasına, tarihi yapıların ‘Ben yaptım oldu' anlayışıyla onarımına ise tepkili. İşte Ricci'nin çarpıcı eleştirileri...

Saraçhane'nin Karşısı Mezbelelik

"İstanbul'da Bizans'tan bugüne toprak altında olduğu kadar toprak üstünde de çok yapı var ama araştırmadık ve ilgilenmedik" diyen Ricci, "Saraçhane'de koskoca İBB Belediyesi'nin karşısında bir bahçe var. Burada 1960'larda Haşim İşcan geçidi yapılırken Bizans döneminden kalma kalıntılarla karşılaştılar. Kurtarma kazıları yapıldıktan sonra kendi haline terk ettiler. Çok mezbelelik bir yer. 2010 Kültür Başkenti düzgün bir proje olmadığı için ilgilenmedi" dedi. Surlara değinen Ricci, "Surlar UNESCO kültürel mirasıdır ve burası İstanbul için ağır bir ceza. İstanbul'da hiçbir arkeolojik alanda yönetim planı yok. Yeni taşları eski bir binanın üstüne koyup, ‘tertemiz yaptık, ne güzel oldu. Görüşmek üzere!' diyorlar. Bu bir tarihtir, mutfak veya evinin banyosu değil ki fayans değiştirince güzelleşsin" şeklinde konuştu. Ricci'ye göre kültürel eserleri belediye sorumluluğuna bırakmak yeterli değil: "Surlarda, bilimsel bir grupla ve ufak bütçeyle bireysel menfaatlar olmadan büyük işler yapılabilir."

Neden Bizans'la İlgilenmiyoruz?

Türkiye'nin tarihsel kültürlerinin açığa çıkmasıyla herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğini belirten Ricci, "Okulda öğrencilerimle neden Türkiye'de Bizans kültürüyle ilgilenmiyoruz dedim. Keşke İstanbul'da daha fazla Bizantolog olsaydık. Arkeoloji bölümlerinden mezun, hem arkeolog hem Bizantolog olanların sayısı çok az. Burada genç bir ekibimiz var, benden sonra işleri onlara devredeceğim" dedi. İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin kendilerini desteklediğini belirten Ricci, "İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti'nden az para aldık ama etiketini kullandık. Bize toplam 200 bin TL verdiler. Sadece atölye alanımızın kirası aylık 22 bin 500 TL. Geçen yaz 65 kişi iki ay çalıştık" şeklinde konuştu.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.