Bursa Müteahhitler Dernek Başkanı Sabit Çakmak inşaat sektörü ve Dernek Başkanı kimliğiyle, yaşanan gelişmeler hakkında çözüm önerilerinde bulundu.
İnşaat sektörü bilindiği gibi Türkiye'nin değil dünyanın lokomotifi olduğu bir gerçek. Yaşadığımızmekanlar çalıştığımız mekanlar hayatımızı sürdürdüğümüz herşey insan var olduğundan beri inşaat ile başladı ve inşaatlada bitecek. İnşaatı dünyadan, ülkeden, siyasetden ve ekonomiden ayıramazsınız.
Bursa İnşaat Müteahhitleri Dernek Başkanı ve Türkiye İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi sıfatıyla sektörü değerlendirirken, yaşanan krizler sonrası enson canlanan fakat enküçük kıpırdanmada ilk önce tepki veren ve duran bir sektördür.
İnşaat sektörünü ikiye ayırmak lazımkamu inşaatları ve yapsatmütaitleri. Siyasette ve ülke yönetimlerinde sıkıntı olursa kamu yatırımları durur, insanlar ürker ve konut almaktan vazgeçer.
Ne yazıkki yaşadığımız coğrafya sürekli çalkantıların yaşandığı, yer altı ve yerüstü zenginlikleriyle dünyanın gözünün üzerinde olan bir bölge. Bu nedenle sürekli iniş çıkışlar yaşanıyor Ortadoğu sürekli kaynayan bir bölge. Son zamanlarda halk ayaklanmaları ilede belirsizliğin hat safaya ulaştığı bir dönemyaşıyoruz. Umuyorumki bu dalgalanma bir an önce ortadan kalkar ve sektörümüz planlamalarını daha net ortaya koyabilir. Sektörde Türk inşaat firmalarının dünya genelinde gerçekleştirdiği projelerle dünya ikincisi konumunda yer alıyor.
Yaklaşık 180milyar dolarlık bir yatırım payına sahibiz. İç piyasada büyüme sağlıklı olmalı. İç piyasaya gelecek olursak sanılanın aksine 2010 yılında sektörde büyüme yaşanmadığını şu şekilde ortaya koyabilirim. Kamunun ve özel sektörün yaptığı tüminşaatlar baz alınıyor ve özelliklemetrekare olarak ortaya konuyor.
Bu açıdan bakıldığında ciddi bir büyüme yaşandığı sanılabilir ancak, yanıltıcı bir tablo. Çünkü inşaat denildiğinde tümkalemler dahil edilerek hesaplanıyor bu yanlış bir değerlendirme.
Kamunun ve belediyelerin yaptığı projeler buna dahil edemeyiz. Ne kadar konut artışı olmuş adet bazında buna bakmak gerekir. Ben aksine Türkiye genelinde daralma Bursa ölçeğinde ise durağan bir büyüme yaşandığını görüyorum. Her şeye rağmen inşaat sektörü dev bir lokomotif ancak belli oranda bir doyuma ulaşıldığını görüyorum. Çok yüksek büyüme oranları beklememek lazımyüzde 5 ile 10 bandında yaşanacak bir büyüme yeterli ve önemli bir orandır. Tabi burada sektörün üzerindeki kamu yükünüde göz ardı edemeyiz. Yapılan her inşaatın üzerinde yüzde 182lik bir kamu yükü vardırki çok ciddi bir rakam. Bunun yanı sıra inanılmaz
bürokrasi de sektörü frenleyen en önemli unsurlar arasında yer almakta. İmar kanununda yapılan değişikliğe göremüteahhitlerin yaptığı inşaatlarda projeye aykırı fiziki bir durumyoksa ve belediyelerin denetlemeleri yapıldıysa müteahhitin müracaatı karşılığında firmanın vergi borcu SSK borcu da olsa yapı kullanımiznini vermesini
hükmediyor.
Ancak kanunda yapılan değişikliğe rağmen aynı sıkıntılar bir çok yerde karşımıza çıkıyor. Maalesef stotükocu bir zihniyet hala devamediyor. Beklentimiz yeni hükümlerin uygulanarak sektörümüzün önünün açılması, bürokrasiden kurtulması. Eğer bu doğrultuda kamu bizim önümüzü açarsa sektörümüz şaha kalkar. Son yıllarda hızlı bir konut üretmi olmasına rağmen bana göre biz daha yolun başındayız.
Mevcut kullanılan konutların büyük çoğunluğu çok yorgun ve mutlaka yenilenmeye ihtiyacı var. Sektörümüz biraz bürokrasiden arınır ve omuzundaki yükler azaltılırsa Türkiyeyi şantiyeye çevirir ve kısa sürede dünya standartlarının üstündemodern yapılar ortaya çıkarırız. Sektörümüzün bunu yapmaya gücü ve yeteneği fazlasıyla var. 2011 ve daha sonraki yıllaraı değerlendirecek olursak ortaya daha sağlıklı rakamlar koymalıyız bahsedildiği gibi yüzde 14'lük büyüme olmaz ancak yüzde 5 ve üzeri büyüme beklenebilir ve çok iyi bir başarıdır.
Dünya yüzde 1 büyürken burada hayalci davranmamak gerektiğini düşünüyorum. Hammadde fiyatlarına gelecek olursak fiyatlardaki dalgalanmanın tamamen iç piyasada oluşturulan spekülatif hareketlenmeden kaynaklandığını düşünüyorum. Bunun yanı sıra ortadoğudaki inşaat sektörünün yükselişi gösteriliyor tambir palavra çünkü Ortadoğu kaynayan bir kazan. Sadece küçük bir bölümünde kısmi istikrar var buna Dubai örneğini verebilirim ancak. Dubai dediğimiz yer Konya ovasının yarısından küçük tamanlamıyla spekülasyon.
BTSO'dan davet bekliyoruz Bilindiği gibi Bursa bir sanayi şehri ve ciddi inşaatlar yapılıyor S.T İnşaat olarak bizimağırlıklı olarak ihtisas alanımız kamu inşaatları bunun yanı sıra her yıl konut anlamında bir proje yapıyoruz.Ancak sanayi inşaatları konusunda faaliyet gösteren bir çok meslektaşım var. Ancak bu alanda da sıkıntılar var malumglobal krizin etkileri yeni yeni ortadan kalkıyor. Umut ediyorumsanayide yatırımlar hız kazanır ve sektörümüz kaldığı yerden devameder. Bu tümkesimleri ilgilendiren bir durum.
Sanayiden bahsetmişken buradaki bazı noktalarada değinmeden geçmemem gerekir çünkü Bursa İnşaat Müteahhitleri Derneği başkanlğımın yanı sıra Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meslek Komitesi üyesiyim. Derneğimizin üyesi onlarca meslektaşımı temsil ediyorum. Burada da tasvip etmediğimiz uygulamalar söz konusu. Değinecek olursam, odamız dönem dönem inşaat ihaleleri yapıyor ve buraya firmalar davet ediliyor. Ancak sadece odanın davet ettiği firmalar katılıyor. Bu uygulamadan rahatsız olduğumuzu özellikle sanayi inşaatları konusunda faaliyet gösteren meslektaşlarımız burada haklı olarak bize soruyor.
Davet usulüyle yapılan uygulama bize göre haksız bir yöntemsadece davet edilenler memnun edilirken odaya üye olan yaklaşık 4 bin üyemiz haberdar edilmiyor.
Bu durumun düzeltilmesi konusunda girişimlerimiz sürüyor. Şaibe olduğunu üşünmüyorum ancak haksız bir uygulama olarak görüyorum. Her ne kdar iyi niyetle yapılsa da şaibeye açık bir yöntem. Bu bağlamda yerel yönetimlerinde projelerinde yerel firmaları tercih etmelerinin meslektaşlarımı onore edeceğini düşünüyorum ayrıca her türlü projenin altından kalkacak yeteneğe sahip firmalarımız var.