
'Çılgın proje'nin ne olduğunu, ilk olarak, 7 Ekim 2010 tarihinde. İngilizce yayın yapan Today's Zaman gazetesi açıklamıştı.
Türkiye'nin merakla beklediği projeyi ilk olarak 7 Ekim 2010 tarihinde Today's Zaman gazetesi açıklamıştı.
Başbakan Erdoğan'ın en yakın kurmaylarına dayandırılan haberin ayrıntılarına göre proje, Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı döneminde fikir düzeyindeydi. İstanbul Boğazı'ndaki tanker trafiğine çözüm aramaya başladı. Önce İzmit Körfezi'nden Karadeniz'e ulaşacak bir kanal projesi üzerinde çalıştı. Ancak Siirt'te okuduğu bir şiir yüzünden belediye başkanlığı görevinden alınıp cezaevine gönderilince bu proje sadece fikir düzeyinde kaldı. Ta ki 2007 yılında İstanbul'daki sel felaketine kadar.
Başbakan, bu felaketin ardından bu düşüncesini projelendirmeye başladı. Eylül 2009'daki sel felaketinde 31 kişinin yaşamını yitirmesiyle birlikte de net olarak kararını verdi. İstanbul'daki derelerin ıslah edilmesinin büyük maliyet gerektiği de tespit edilince Erdoğan, Silivri-Çatalca hattı üzerindeki dere yatakları boyunca Karadeniz'e ulaşacak bir kanal projesinin mümkün olup olmayacağını araştırmaya başladı. Bunun için İstanbul Üniversitesi'nden bazı uzmanlardan fikir aldı. İstanbul'a yapılacak ikinci bir boğazın hem Boğaziçi'ndeki deniz trafiğine kesin çözüm olabileceğini hem de Avrupa yakasında yaşanabilecek yeni sel felaketlerinin önüne geçebileceği sonucuna ulaştı. Bunun için Rus ve İtalyan firmaları ile de bazı ön görüşmeler yaptı. Hatta İstanbul'daki deniz trafiğine çözüm için çok büyük bir Rus firması, kanalın inşasını üstlenebileceğini bildirdi. 8 ila 10 milyar dolar maliyet çıkarılan projenin bir kanal projesi gibi düz bir hat üzerinden değil, dere yataklarını takip ederek Karadeniz'e ulaşacak yeni bir boğaz projesi olması da kararlaştırıldı.
Erdoğan'a verilen bilgilere göre, proje Hazine'ye de hiçbir külfet getirmeyecek. Firmalar yeni boğazdaki tanker trafiğinden elde edecekleri gelirle projeyi hayata geçirecekler. Erdoğan'ın kurmayının verdiği bilgilere göre, Başbakan projenin Cumhuriyet'in 100. yıldönümü olan 2023 yılına kadar gerçekleşip gerçekleşemeyeceği konusunda da bilgiler aldı. Hem Rus hem İtalyan yetkililer, bunun mümkün olacağını ifade etti. İstanbul'a üçüncü boğaz köprüsü projesiyle de yakından ilgilenen Başbakan Erdoğan, iki projesinin birbiriyle paralel gerçekleşmesini planlıyor. Erdoğan, İstanbul'a ikinci boğaz projesinin gerçekleşmesi halinde üçüncü boğaz köprüsüne de tarihi bir kimlik kazandırmayı hedefliyor. Asya ile Avrupa kıtasını birbirine bağlayacak bu köprünün, medeniyetler buluşmasının en büyük sembolü olmasını istiyor. Bu çerçevede, Sultan ll. Abdülhamid'in İstanbul Boğazı'na yapmayı planladığı üç ayaklı köprü projesini de 3. Boğaz köprüsünde uygulamayı hedefliyor. Köprünün adının da Uygarlık (Medeniyet) Köprüsü olabileceği belirtiliyor.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamış
Bütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!

