Financial Times gazetesi, 25 Şubat Cumartesi günü, İstanbul Modern hakkında övgü dolu bir makale yayımladı. Yazıda müzenin artık dünya sanat camiasında kendi markasını oluşturduğu vurgulandı.
Financial Times gazetesi, 25 Şubat Cumartesi günü İstanbul Modern hakkında övgü dolu bir makale yayımladı. Sarah Woodward imzasıyla yayımlanan makalede, İstanbul Modern'in başküratörü Rosa Martinez'in de görüşlerine yer verildi. Martinez'in 2005 Şubat'ında hizmete girmesi planlanan müzenin Başbakan Tayyip Erdoğan'ın isteği üzerine daha erken açıldığını söylediğine değinildi.
Makalede, müzenin açılışının Türkiye'nin AB ailesine olası üyeliği yönünde tarihi tartışmaların yaşandığı döneme denk geldiği de vurgulandı.
Sarah Woodward, makalesinde Rosa Martinez'in geçen yılki Venedik Bienali'nde küratörlüğünü Maria de Corral ile birlikte yaptığı Venedik - İstanbul sergisi "Always A Little Further"ın (Hep Biraz Daha İleriye) bu yılın eylül ayından itibaren müzede görülebileceğini yazdı. Böylelikle bu büyük sanat organizasyonunun, 110 yıllık tarihinde ilk kez İtalya sınırlarının dışına çıkmış olacağına dikkat çekti.
Venedik gibi...
İstanbul Modern'in birincil avantajının Venedik gibi suyun yanına kurulması olduğunun belirtildiği yazıda, müze için "Bir yanda Topkapı Sarayı'nın kubbelerini, diğer yanda Boğaz'ı gören manzarasıyla İstanbul Modern, insanda yalnızca sergileri gezme değil, oturup çevreyi izleme arzusu da uyandıran bir mekân. Yemekler kadar, kahvenin de Tate Modern'dekinden daha iyi olduğunu söylemek mümkün. İstanbul Modern örneği, İstanbul'un artık sanat alanında ne kadar yol kat ettiğini ortaya koyuyor" ifadeleri kullanıldı.
Müzenin şu anda faaliyet gösterdiği antreponun ve diğerlerinin Maliye Bakanlığı'na ait olduğunu söyleyen Woodward, bunların Galataport projesi yüzünden yıkılma tehlikesini 'talihsizlik' şeklinde nitelendirdi.
Eski ile yeni bir arada
"Müzenin, Türkiye'nin Avrupa ile sanatsal bağlantılarını gösterme gibi bir eğilimi olabilir ama benim görüşüm, müzedeki tabloların Türk sanatçıların yaşam tarzını yansıttığı yönünde" diyen Woodward, yazısını şöyle bitirdi:
"Müzedeki sergilerin açılmasında söz sahibi olan yerel küratörlerin oluşturduğu kuvvetli bir ekip dışında, Uluslararası Danışma Kurulu'nun Frankfurt, Helsinki ve Tokyo'dan da üyeleri bulunuyor. Martinez, bu üyelerin de desteğiyle büyük sergiler açmayı planlıyor.
İstanbul'un tarihi zenginliklerini ve büyük camilerini ziyaret edenler için, bir İstanbul Modern gezisi ferahlatıcı bir değişiklik olabilir. Koleksiyonları gezdikten, müezzinin ve vapur düdüklerinin eşliğinde Topkapı Sarayı'nın manzarasının keyfini çıkardıktan sonra terasta oturmayı unutmayın. Eski ile yeninin kontrastını, bu iki öğeyi hep birleştirebilmiş olan İstanbul'un başka bir yerinde bu kadar yoğun yakalamak pek mümkün değil çünkü."