Haberler

Beş Milyon Dolarlık Harabe

Tarih: 28 Şubat 2006 Kaynak: Zaman Yazan: Hakan Yılmaz

Fatih, İstanbul’u fethettikten sonra ilk karargahını Zeyrek’te kurmuş... Bugün iskelesi olmasa ayakta duramayacak evlere baktığınızda içinizi bir acıma hissi kaplıyor; fakat semtteki evlerin rayicini duyunca acıma hissiniz şaşkınlığa dönüşüyor.

Zeyrek’teki evlerin fiyatları, sosyetenin en gözde semtlerini çoktan sollamış durumda. Semtin girişinde virane bir evin penceresine ‘800 bin YTL’ye (sekiz yüz milyar TL’ye) satılıktır’ ibaresini içeren bir kâğıt asılmış. ‘Bu insanlar çıldırmış mı?’ diyeceksiniz; hayır, çıldırmış değiller, sadece evlerinin altında bulunan Bizans sarnıçlarının ne kadar kıymetli olduğunu anlamış haldeler.

Sözgelimi Hüsamettin Sevimlikurt, ahşap evinin arsasına 5 milyon dolar istiyor. Çünkü evin altında bir sarnıç var. Belirlediği rakama alıcı çıkmayınca hedef büyüten Sevimlikurt, sarnıcı kültür merkezine çevirmeye karar vermiş.

İstanbul’un taşı toprağı altın diye az bile demişler. Yıllar boyu unutulmaya yüz tutmuş, şehrin kadim semtlerinden Zeyrek’teki yıkık dökük virane evlerin fiyatları bile bugünlerde 800 bin YTL’ye (800 milyar lira) ulaşabiliyor. Emlak fiyatlarının Etiler, Ulus gibi lüks semtleri bile geçtiği Zeyrek’te güçlükle ayakta duran veya viraneye dönüşen evlerin fiyatları milyon dolarları buluyor. Örneğin, Zeyrek’in yerlilerinden Hüsamettin Sevimlikurt’un daha geçtiğimiz yıllarda yıkmak zorunda kaldığı evin arsasına biçtiği değer 5 milyon dolar. Çünkü ev, Roma dönemine ait bir sarnıcın üzerinde duruyor. Sevimlikurt, evi sarnıçla birlikte satın almış. Sarnıç, bunca yıllık yorgunluğuna rağmen gezenleri büyülüyor. Elindeki tarihî eserin göz göre göre yok olmasına üzülen Sevimlikurt, satamadığı sarnıcını kurtarmak için kültür merkezine çevirmeye karar vermiş. Bunun için Avrupa Birliği’den kredi talebinde bulunan Sevimlikurt, “Aldığım para ile burayı kültür merkezi yapacağım.” diyor.

Sevimlikurt, 40 yıldır Zeyrekli. Burayı 10 yıl önce satın almış. Sadettin Tantan’ın Fatih Belediye Başkanlığı döneminde belediye meclisinde görev alan Sevimlikurt, altında sarnıç olan viraneyi yatırım amaçlı almış. Zamanın parası ile altında 500 metrekarelik sarnıcı bulunan eve 33 bin lira ödemiş. “Aslında bu o kadar büyük bir rakam değildi. Ancak elimdeki 12 bin lira eden halk otobüsünü satmıştım. Bugün aynı halk otobüsünün değeri 700 milyar civarında. Ticarette kazanmak da var kaybetmek de.” diyor. Zeyrek’te yapılan açılışlara zamanın önde gelen devlet erkanının katılması ve Koç Grubu’nun Zeyrekhane’yi yaptırması umutlandırmış. Ancak Tantan’ın ardından Zeyrek’e yönelik bir adım atılmaması, semti yine arka plana atmış. ‘Bir gün değerlenir’ niyetiyle sarnıcı Selahattin Özel adlı hemşerisinden almış. Özel ise burayı Mersin’den getirdiği muzları sarartmak ve limon depolamak için kullanıyormuş. Binanın üstünde bulunan ahşap binada da bu meyveler depolanıyormuş. Daha önceki sahibi Mustafa Güngör ise burayı kömür deposu olarak kullanmış. Sarnıç, Sevimlikurt’un elinde atıl vaziyette bekliyor. Aklından geçen 5 milyon dolar olmasına karşılık “Mahzen akıyor, yıkılmasını istemiyorum. Ehline geçsin ve kurtarılsın. Uygun bir fiyata vereceğim. Benim burayı yaptırmaya gücüm yok.” diyor. Sarnıcın girişi yeni restore edilmiş iki ahşap evin orta yeri. Girişte sütun başlıkları karşılıyor sizi. Bastığınız yerden tavana olan yükseklik 3 metreyi buluyor.

Zeyrek Camii, Ayasofya’dan Sonraki En Önemli Bizans Yapısı
Ancak sarnıçta yürüdüğünüz yerin altı dolgu toprak. Bu yüzden her adım attığınızda ayakkabınız toprağa giriyor. Altta en az 4 metre derinlik olduğu tahmin ediliyor. Sevimlikurt, restorasyon projesi için AB’ye başvurmuş. Onay alırsa bu sefer restorasyon için müracaat edecek. Sarnıcın yukarısında yapacağı üç katlı ahşap ev için 40 bin YTL (40 milyar lira), sarnıcın kendisi için 80 bin YTL (80 milyar lira) talep ediyor. Sarnıcın, kendi tabiriyle bakkal veya kahvehane olarak kullanılamayacağının farkında. İlkokul mezunu Sevimlikurt, “Buradan güzel bir kültür merkezi olur.” diyor. Sarnıç için Galatasaray Üniversitesi’nden heyet gelmiş. Eczacıbaşı Grubu ise bir aracı göndermiş satın almak için. Her gelen gördüğü manzara karşısında parmağını ısırsa da istenilen rakamı fazla bulmuşlar. Bunun da sebebi Zeyrek’in tarihî kökenlerinde saklı.

Pantokrator Manastırı içinde St. Sauveur Pantokrator Kilisesi ya da bugünkü adıyla Zeyrek Camii, Ayasofya’dan sonra dünyadaki en önemli Bizans yapısı. Dolayısıyla Bizans döneminin ileri gelenlerinin yerleşim mekanıydı semt. Roma döneminden beri var olduğu anlaşılan sarnıçlar, büyük bir olasılıkla, su yollarının çeşitli nedenlerle tahrip olmasından sonra kuşatmalar sırasında daha güvenli bir su sağlama sistemi olduğu için Bizanslılar tarafından yaygın biçimde kullanılmış. Özellikle 9. yüzyıldan sonra şehrin su gereksinimi eski su yollarına eklenen şebekeler ile su toplama sarnıçlarından sağlanmış. Yani İstanbul’un bilinen en eski su tesislerine ev sahipliği yapıyor Zeyrek. Örneğin, Sevimlikurt’un tek sarnıcı burası ile de sınırlı değil. Bitişiğinde bu sefer daha mütevazı bir bina ve altındaki sarnıç da Sevimlikurt’a ait. Tarihî eserin içindeki toprağın atılması halinde bu iki sarnıcın alt kısmında bitişeceğine inanıyor.

İşin ilginç yanı Zeyrek’te birçok yapının altında sarnıç bulunuyor. Bunlardan bazıları evlerin içinde, bazıları yıkıntı halinde açıkta duruyor. Örneğin, Sevimlikurt’un binasının bitişiğindeki ahşap evlerin bahçelerinde sarnıçlara açılan kapılar mevcut. Tarihî semtin sakinlerinden İbrahim Genç’in güçlükle ayakta duran ahşap evinin arkasında da yine bir sarnıç var. Ama geriye sadece duvarları kalmış. Sarnıcın fotoğrafının çekilmesine önce yanaşmıyor nedense. Anlaşılan mevzuatlarla ilgili konularda canları çok yanmış. Tarihî eser kapsamında oldukları için evlerini onaramıyorlar. Bu yüzden üç katlı evleri döküntü bir halde olduğu gibi hemen bitişikte bulunan iki katlı ahşap evler de neredeyse yıkılmak üzere. Belediye hibe yoluyla onarmaya karar vermiş. Meclisten kararın geçmesi için dua ediyorlar.

3 yıldır Zeyrek’te oturan mimar İlknur Çete, emlak fiyatlarındaki astronomik rakamları mevcut yapılardaki mülkiyet sorunlarına bağlıyor. Zamanla başka yerlere göç eden çocuklar, babalarından kalan mirası bölüşemiyor. Binalar miras yolu ile kalan hisseli yerler olduğu için, hisse sahiplerinin istedikleri rakamlar birleştikçe ortaya yüksek rakamlar çıkıyor. İlknur Hanım “Burası İstanbul’un göbeğinde unutulmuş bir semt. İnsanlar biraz yılların verdiği terk edilmişliğin acısını çıkarmak istiyor. Mirasçılar da bir araya gelip bir organizasyon yapamıyorlar. Rakamlar küçük olunca hisseye düşen pay haliyle az oluyor. Bu sefer hisse sahipleri paylarını yükseltmeye çalışıyor. Belirli bir emlak piyasası yok semtte. Zeyrek’in girişinde üzerinde ‘800 milyara satılıktır’ yazan evin fiyatı daha üç ay önce 400 milyardı. Belirli periyodlarda bu fiyat çıkıyor ya da iniyor.” diye özetliyor semtteki durumu. Öte yandan konutlara yüksek fiyatların çekildiği Zeyrek’in ağır altyapı problemlerinin olduğunu söylüyor. Koç Grubu’nun Zeyrekhane’si Zeyrek’teki ev fiyatları için bir milat olmuş. Ardından bölgeye ara ara alıcıların gelmesi, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın bir ev alıp restore etmesi ev sahiplerinin çıtayı yükseltmelerine sebep olmuş.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.