Meclis'in çalışkan milletvekillerinden Berhan Şimşek gönderdiği elektronik postada, "Elbette İstanbul, tarihiyle, kültürüyle Kültür başkenti olmayı hak ediyor. Ama İstanbul seçilirse, bunda İstanbul'un kendine özgü özellikleri en önemli etken olacaktır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmalarına baktığımız zaman katkısının olmayacağını görüyoruz" diyor.
Geçen hafta Brüksel'de bulunma sebebimiz olan, İstanbul'un 2010 yılında 'Avrupa kültür başkentliği'ne adaylığıyla ilgili bu köşede çıkanlar üzerine, Berhan Şimşek hatıra niyetine sakladığı 'soru önergelerini' göndermiş.
Bugüne kadar İstanbul'la ilgili soru önergelerine doğru düzgün yanıt alamamış da ondan.
Berhan Şimşek, "Kadir Topbaş yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi Aralık 2005 sonuna kadar toplam 4 bin 652 karar almış. Bu kararların 3 bin 593'ü İmar Komisyonu kararı" diye vurguluyor.
Soru önergelerinde de şu noktalara dikkat çekiyor:
"Kültür ve turizm kenti olarak nitelendirilen, kültürel ve turistik pek çok yapıyı barındıran İstanbul'da, Turizm ve Sanat Komsiyonu ile Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nun 28 Mart 2004'ten bu yana bir toplantı dahi yapmadıkları doğru mudur? Bu komisyonların hiç toplanmamasının gerekçesi nedir?
Buna karşın İmar ve Bayındırlık Komisyonu'nun 3 bin 593 toplantıyla en fazla toplanan komisyon olduğu doğru mudur? Doğruysa bu durum, yerel seçimlerden bu yana İstanbul Büyükşehir Belediyesi Belediye Meclisi'nin daha çok imar, arazi işleriyle uğraştığının bir göstergesi midir?"
Berhan Şimşek sorularının yanıtlarının belediye bütçe kitabında bulunduğunu, ancak yine de bir ay önce İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'ya hitaben yönelttiğini vurguluyor.
İstanbul kültürüyle, tarihiyle, doğal güzelliğiyle Avrupa'nın da dünyanın da sayılı başkentlerinden biri olmayı hak ediyor hak etmesine de... Temel kıstas İstanbulluların ve İstanbul yerel yönetimininin şehrin güzelliğine, zenginliğine ne kadar sahip çıktığı olursa sizce seçilir miyiz? İstanbul'a yakışır geleceğe kaç tane taşı taş üstüne koyduk? Baştan sayalım.
İş dünyası hem ağlıyor hem umut doluyor
Financial Times, Gaziantep'in yükselişini değerlendirdi geçenlerde. İş dünyası da güzel güzel ekonomik gidişatı anlatıyordu. Güldüm. Antep'in kaldıraç kuvvetlerinden Konukoğlu bile fabrikasını kapatacağını açıklıyor, dış basında yükseliş konu oluyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 2004 başından beri tüm oda ve borsa üyeleriyle yaptığı 'Ekonomik Barometre'nin sonuçları bu yıl açıklanmadı. 2004 başında, 'ekonomik gidişattan iyimser beklentide olanların' oranı yüzde 52 çıkmıştı, 2005 başında yüzde 41'e, 2005'in ikinci altı ayında ise yüzde 32'ye düştü. Muharrem Sarıkaya yazmıştı, son ankette Doğu ve Güneydoğu'da umutlu olanların oranı yüzde 65'e çıkmış. TOBB yönetimi de hayretler içerisinde kalmış durup dururken iyimserlerin oranının iki katına çıkmasına...
Tekfur, Borusan'a yakışır
İstanbul'un tarihi, kültürel zenginliği olan ancak Çarşamba denildiğinde İstanbulluların durup bir düşündüğü Fatih'in belediye Başkanı Mustafa Demir ile geçenlerde sohbet ediyorduk. Mihrimah Sultan Camii'den başlayıp, Tekfur Sarayı, Kariye Müzesi, Anemas Zindanları ve Fener-Balat'a uzanan Ayvansaray Kültür ve Turizm Güzergâhı, İstanbul'un zenginliğine kazandırılacak.
Restorasyonu devam eden Tekfur Sarayı ile Borusan Grubu'nun ilgilendiğini anlattı başkan Mustafa Demir. Mimar Gökhan Avcıoğlu'nun hüneriyle Borusan, Tekfur Sarayı'nı sanatseverlerle buluşturacak. Maliye Bakanlığı'na ait saray ile ilgili hukuki prosedür devam ediyormuş.
Başkan Mustafa Demir, 4.5 saatlik yürüyüş yolu olan Ayvansaray Kültür ve Turizm Güzergâhı'ndaki eserlerin restorasyonunun yanı sıra Türk Mahallesi'ne yönelik kentsel tasarım projesi de hazırladıklarını anlatıttı.
Bu arada İstanbul'daki Habitat zirvesinde dikkati çeken Fener-Balat projesi de Avrupa Birliği fonlarının da desteğiyle yavaş yavaş hayata geçiyor.