Haberler

Tüneller Trafiği Çözecek

Tarih: 4 Mart 2006 Kaynak: Türkiye
Kronikleşen trafik problemini çözmek için her gün kavşak açıp temel attıklarını kaydeden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “Günde ortalama 600 aracın trafiğe çıktığı bir şehirde, her gün 3 kilometre şerit kaybınız var demektir. Bunun önüne geçmek için mevcut karayolu düğüm noktalarını çözüyoruz, 47 kilometre olan raylı sisteme 120 kilometre ilave proje yapıyoruz. Bu da yetmiyor, yeni yollar yapmanın imkansız olduğu yerlerde ‘Yedi Tepeye Yedi Tünel’ projemiz ile onlarca tünel hesaplıyoruz. Tünel demek yol demektir. Şehrin alternatif yollarını oluşturuyoruz” dedi.
Gazetemizi ziyaret eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Genel Yayın Müdürümüz Fuat Bol, İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Özel Kalem Müdürü Cemil Aral, Ankara Temsilcisi Nuri Elibol, Yazıişleri Müdürü Nuh Albayrak, Sorumlu Müdür Behçet Fakihoğlu, Haberler Müdürü Kazım Çeliker, Görsel Yönetmen Mustafa Bilim, İstihbarat Servisi Müdürü Osman Sağırlı, Dış Haberler Müdürü Hayrettin Turan, Avrupa Baskıları Koordinatörü Ali İbrahimoğlu, Ekonomi Servisi Müdürü Aziz Cumurcu, Magazin Servisi Müdürü Muharrem Acartürk, Kültür Sanat Müdürü Özcan Ünlü, Büyükşehir Genel Sekreteri Mesut Bektaş, Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rafet Bozdoğan, Proje ve Yatırımlardan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mevlüt Vural ve Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanı Ahmet Faruk Yanardağ’ın da yeraldığı kahvaltıda Başkan Topbaş, devam eden çalışmaların geldiği seviye ve yeni projeleri hakkında bilgi verdi.

Paris’te Başkanları Metro ile Taşıdılar
İstanbul’da trafiğin bir keşmekeşe dönmesinin altında yıllara dayanan bir ihmalin yattığını vurgulayan Başkan Topbaş, “Eğer İstanbul’da Beylikdüzü ve o akstaki yerleşimleri görmezseniz, bu gün bu problemleri yaşarsınız. Bu bölgelerin yerleşim planları, projeleri oluşturulurken adamlar gelip tarlayı parselleyip satarken, ‘dur bakalım kardeşim, her parselden buraya metro hakkı olarak ver bakalım’ derdin fonlarını oluştururdun. Ve yapardınız. Kilometresi 40-50 milyon dolar olan bir yatırımı çok paranız da olsa aynı anda yapamazsınız “ dedi.“Bir kentin medeniyet ölçüsü, o kentteki toplu taşım araçlarını kullanma oranına bağlıdır” diyen Topbaş, “Bakın biz Paris’te Dünya Belediyeler Birliği Kongresi’ne katıldığımızda Paris Belediye Başkanı 100 belediye başkanını kongre salonundan Paris Belediye Sarayı’na kokteyle davet etti. Ve bizi metro ile götürdüler. Belediye başkanlarına birer tane araç kiralasanız verseniz trafiği ne hale getirir. Bunu düşünmüşler “ diye konuştu.

En Büyük Yatırım Ulaşım
İstanbul’un önümüzde iki önemli şey mesele olduğunu kaydeden Topbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü; “En önemlisi deprem ama, çok yakın hissedilmiyor. Diğeri de ulaşım. Biz diyoruz ki; ulaşımı çözeriz. Ulaşımla ilgili yaptığımız yatırımlar son yirmi yılın toplamından fazla . Bütçemizin de yüzde 20’sinden fazlasını ayırmışız. Hem de eş zamanlı gidiyoruz. Deniyor ki ‘efendim önce metro bitsin’ bitmez. Eş zamanlı gitmek zorundasınız. Deniz ulaşımını da öncelik vereceksiniz. Kara ulaşımındaki bireysel araçların ulaşımına da, toplu taşım karayolunu da, raylı sistemleri de çözeceksiniz. 116 proje dediğimiz kara yollarındaki çalışma budur. Bunun arkasından bir 200’lük dilim daha gelecek. Bunlar bittikçe rahatlayacak. İşte Çobançeşme’den Sefaköy’e çıkan yolun genişlemesi gibi.”

Yapılandan Fazlasını Yapıyoruz
Trafiğin çözümü için önemli adımlardan birinin de raylı sistem olduğunu hatırlatan Topbaş, kendi iktidarlarına kadar İstanbul’da tramvay dahil toplam 47 kilometre raylı sistem yapıldığını hatırlatarak şöyle konuştu: “120 kilometre ilave proje yapıyoruz, bunun 60 kilometresi bitmek üzere. Bakınız yıllardan beridir yapılanın fazlasını yapıyoruz. Biz diyoruz ki yeni yollar açmamız lazım. Dolapdere’den, Dolmabahçe’ye gitmek için Taksim’e çıkıp divan otelinin oraya çıkıp dolaşamazsınız, trafiği görüyorsunuz. Yeni yollar için istimlak yapamazsınız. O halde ne yapalım delip geçelim alttan tünel yapalım diyoruz. ‘Yedi Tepeye Yedi Tünel dediğimiz bu. Onlarca tünel hesaplıyoruz. Şimdi bir mantık, diyorlar ki ‘Bu tüneller yanlış niye yapıyorsunuz ki. Raylı sistemciler var ya hocalar konuşuyorlar. Onların pratik hayatın gerçekleri ile yakınlıkları yok. O bilimsel kuralların gerçek hayatla zaman zaman örtüşmediğini göremiyorlar. Diyorlar ki; yol yapmayın. İnsanlar zorlansın araç almasınlar. Toplu taşıma aracını kullansınlar. Çok yol yaparsanız araç sayısı artar bunun sonu yok. ‘Böyle bir mantık olur mu kaldı ki gelişmiş ülkelerde bin kişiye 450 araç düşüyor. Bizde bin kişiye 180 araç düşüyor. Diyoruz ki bin kişiye 250 araç olsa. Hiç kıpırdayamaz kent. Yılda 200 bin araç artacaksa bu kentte biz hemen bu tedbirleri almalıyız.”

Vizyonu Görmek için Vizyon Olmalı
Topbaş, tünellerle ilgili olarak aldıkları eleştirileri de haksız bulduğunu belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Onun için tünel yollara girelim. Girdik. ‘Madem tünel yapıyorsunuz bunu yaparken niye metro yapmıyorsunuz’ diyorlar. Metro yolculuk talebi çok fazla olan yerlerde insan hareketinin çok fazla olduğu yerlerde yapılır. İki metro çok kısa mesafeli yerlerde yapılmaz. Şimdi düşünün Dolapdere’den, Dolmabahçe’ye bin 50 metre. Buraya metro olur mu? Kim geçecek oradan oraya başı sonu yok olmaz. Tünel demek yol demektir, yeni yollar yapıyoruz. Şehrin alternatif yollar oluşturuyoruz. Tebrik edilmesi gereken bir vizyon proje, ama vizyon projeyi görmek için vizyon lazım. Bu gün Avrupa, Almanya, Fransa hepsi bunu uygulamaya çalışıyor.”

İETT Zarar Ediyordu
İETT hizmetlerini özelleştirme yönünde adımlar atmak istediklerini ve İETT’nin özelleştirilmek istediklerini söyleyen Topbaş, “İstanbul’da binlerce otobüse ihtiyaç var. 200 bin Avro olan otobüslerden biz binlerce alamayız. Böyle bir bütçemiz böyle bir kaynağımız yok. Kaldı ki, İETT zararla iş yapıyor. Üç kuruş zam yaptığımızda kıyamet kopuyor. Bunu özelleştirelim dedik. İlgili metne bir kelime ilave ettik oraya ‘işlettirir’ diye. ‘Efendim ne demek istiyorsunuz. Buradan ne alıyorsunuz?’ İstanbul’da Başbakanımızın döneminde alınan 250 otobüsün dışında bu güne kadar otobüs alınmamıştı biz Avrupa’da bile olmayan ileri teknolojide , kilmalı, özürlülerin dahi binebileceği 500 yeni Mercedes otobüs aldık. İETT’nin özelleştirilince rekabet başlayacak vatandaş hangi firmanınkini istiyorsa ona binecek, hizmetin de kalitesi artıracak” dedi.
Sözen döneminde alınan bin 167 İkarus marka otobüsden bahsedildiğini anlatan Topbaş, “Halen bu plakasız,atsan atılmaz, satsan satılmaz otobüslerin sıkıntısını çekiyoruz “ diye konuştu.

Silivri’ye de Metro
Başbakan Erdoğan’dan metro için yeni kaynak istediklerini, yapılmakta olan metroya belediyenin maddi gücünün yetmediğini belirten Topbaş, “İstanbul için 400 kilometre metroya ihtiyaç var. Öncelikle yerlerin inşaatı sürüyor, biz ilerisini de düşünüyoruz” dedi. Topbaş, Beşiktaş’tan Sarıyer’e, Silivri’ye ve Üsküdar, Beykoz’a metro yapmayı planladıklarını İstanbul’un kesinlikle bu projelere ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Beşiktaş’ta yayaların araçları görmeden çarşıdan denize kadar yürüyerek gidibileceği bir projenin kuruldan geçtiğini hatırlatan Topbaş, “Yapılan projeler gelecektekilerle de entegre olacak Beşiktaş’a yaptığımız metro istasyonu da Levent metrosuyla uyumlu Şu anda Marmaray Tüp Geçit Projesi yapılıyor. ‘Gelin bu tüpleri daldırırken yanından bize iki tane büyük borular geçirin gelecekte bu şehire su için ihtiyaç olacak’ dedik . İşte bu bir vizyon meselesi “ dedi.

Küme Düşen Takımın Gol Kralı Olmaz
“Büyükşehir olarak belediye ayrımı yapmadan nerede ne yapılacaksa koşturuyoruz. Ama belediyeler sizin yaptığınız iyi şeyleri üstleniyor, ‘Biz yaptık’ diyorlar. Olumsuz bir durumda ‘bu büyükşehirin işi’ diyorlar. Ama aynı siyasi partide olan kimselerin birbirine destek olması sorumluluğu üstlenmesi gerekir. Halka yanlış yansıtmamak gerekir. Bu ligde küme düşen bir takımın gol kralı olmuş futbolcusu olmaya benziyor. AK Parti iktidarı olarak, belediyeler , millevekilleri olarak, bu birlik olma erdemini göstermeliyiz. Ha diyelim ki bu olmadı. Tarihe dönüp bir bakmalı. AK Parti’yi iktidar yapan halk, geçmiş dönemde bazı partilere de bu gücü tattırdı. Ama onlar şimdi tarih sayfalarında...”

Bu Millet Özal’ı İyi Tanımadı
“Samimi olarak söylüyorum. Kendi iş hayatımda bu kadar koşmadım. Bu kadar vakit ayırmadım. Yorulmak literatürümde yoktur zaten. Sayın Başbakan’a bakıyorum. Benim daha çok çalışmam gerektiğini görüyorum. Sayın Başbakan yurt içinde yurt dışında adım adım her yerde var. Biz daha önceki yönetimlerdeki sayın Başbakanları görüyorduk. Bir başka ülke liderlerinin yanındaki tavırlarından biz terliyorduk. Rahmetli Özal’ı iyi tanımadı bu millet. Gittikten sonra görüldü bu farkı. Şu anda bir bir fırsat var. O da AK Parti...”

Napolyon’un Başkenti
“Napolyon’un ‘Eğer dünya tek bir devlet olsaydı kesinlikle İstanbul başkent olurdu’ sözünü önemsiyorum. Burada yaşamak bir erdem. İstanbul için çalışırken mutlaka sıra dışı olmalıyız. Şu anda yaptığımız görevlerin hepsi bizim izafi görevlerimiz, hiç birimizin asıl işi değil. Emanet aldığımız bu görevlerde insanlara yönelik kalıcı projeler üretmeliyiz. Çünkü bu şehirde bizimki akrabalarımız ailelerimiz yaşıyor. Medya da yapılan çalışmalarını doğru şekilde göstermeli. İşler gerçekler yerine reklam boyutuyla ele alınırsa, sadece gelişmiş ülkeleri izler, başka da bir şey yapamazsınız...”

Yeni Yerleşim Alanları
“Kentsel dönüşümle ilgili Başbakanımıza ve milletvekillerimize bir yasa tasarısı taslağı verdik. Kentsel dönüşüm üst başlığı altında deprem bölgeleri, gecekondu bölgeleri çarpık yapılaşma bölgeleri hepsini kapsayan bir projemiz var. Bu mart ayı içerisinde Bayındırlık ve İmar Komisyonunu İstanbul’a gelecek. Bu yasa çıktığında da İstanbul’da şu anda çok hızlı olan konut yapım ve inşaat sektöründeki yatırımcılara diyeceğiz ki, ‘Şu mahalleye girin. Şurayı size veriyoruz. Buradaki halkla anlaşın.’ Bu kentin geleceğini daha iyi nasıl yaparız çabasındayız. İstanbul’da 300 aile köylerini gönderildi. Önümüzdeki günlerde Başbakanımızın katılacağı büyük bir geri dönüşüm programının canlı yayınlarla Türkiye kamuoyuna göstereceğiz...”

İstanbul’da Felaket Görüntüleri Bitti
“Her yağmurda İstanbul’u seller alırdı. Şamyellerle insanların kurtarıldığı görüntülere şahit olurduk” diyen Topbaş, bir zamanlar felaket görüntüleri ile hatırlanan İstanbul’un bunu atlattığını söyledi. Topbaş, “Bu bitti, artık sel baskınları çok az yaşanıyor. Sadece bir iki noktada Cendere gibi yerlerde aksaklıklar kaldı, onları da bitirmek için vargücümüzle çalışıyoruz. Kar yağdığında İstanbul’da hayat felç olurdu. Şimdi öyle mi? Son 10-15 yılın en ağır kış şartlarını geçirdik. Hem de bir hafta arayla. Ama görüyorsunuz alnımızın akıyla bu işin altında kalkmayı başardık. Bu problem ortadan kalktı” dedi.

Vitali’ye Para Verseniz Beyoğlu’ndan Gitmez
İstiklal Caddesi’nde yaşananların büyütüldüğünü söyleyen Topbaş, “İhaleye 24 müteahhit katıldı . Birisi aldı. Ben müteahhide ‘Yerli taş kullanacaksınız’ diyemem. Müteahhit gelmiş. Granit taşını nerden bulursa bulmuş. Ama uygulama hatası olmuş. Neticede bunu Kurul onaylayacak. Bizde takipteyiz. Basın burada yaygara koparıyor. Beyoğlu Belediye Başkanı seçildiğimde Bay Vitali, ‘Sayın başkan akşam olduğunda üç tane bayan yan yana yürüyemiyor. Ya bu caddeyi trafiğe açın ya da biz gidiyoruz’ dedi. Ben de ‘Sabredin’ dedim. Kısa sürede orayı 24 saat yaşayan bir merkez haline getirdik. Şimdi Bay Vitali’ye , ‘Sen buradan git’ deseniz, üste para da verseniz gitmez” dedi.

İSMEK Okul gibi
İstanbul’da başta ev hanımları olmak üzere bir çok işsize meslek edindirme projeleri hazırladıklarını da kaydeden Başkan Topbaş,”Ziyaretime Hollandalı gruplar temasta olan bir hanımefendi geldi. İSMEK’in 100 bin kursiyerinden bahsedince ‘Yanlış duymuyorum değil mi?. Sayı 100 bin’ diyerek hayretini belirtti. Şu anda İSMEK’te kursiyer sayısını 100 binin üzerine çıkardık. Meslek eğitimi alıyorlar 6 aylık, 8 aylık kurslarla. Bu belki rekorlar kitabına girmesi gereken boyutta bir hizmet. Birkaç üniversite büyüklüğünde. Evde bakım ünitelerimiz var. Yeşil kartı ve soysal güvencesi olmayan yaşlı insanlara, kim olurlarsa olsun, haberimiz olursa, bize haber verirlerse evde bakım yapıyoruz.”
İstanbul’da sosyal projelere de önem verdiklerini belirten Topbaş, “Her birinin bize maliyeti yıllık 1 trilyon olan 6 tane Kadın Sağlığı Merkezi kurduk. . Dünya Kadınlar Günü’ne kadar 4 tane daha ilave edeceğiz. Hizmet alan veya müracaat eden kadın sayısı 100 binden fazla. Ki bunlardan yaklaşık bin kadına erken kanser teşhisi konmuş. Farkında değilmiş. Tesadüfen gelmiş. Ve orda Memografi cihazında kemik erimesi basta olmak üzere bir çok kontrolden geçerken hastalığı fark edilmiş. Bu hizmet müthiş bir şey. Bunları 10 taneye tamamladığımızda yılda 250-300 bin sayısına ulaşırız” şeklinde konuştu.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.