Akçansa Genel Müdürü Mehmet Göçmen, Ladik Çimento’nun ihale sürecinde haklı olduklarını savunarak, “Bu konuda sonuna kadar gideceğiz. Tabii ki ana hedefimiz fabrikayı almaktır” dedi. Göçmen, çimento işinde büyümek istediklerini, Ladik Çimento’nun Akçansa yerine ikinci en yüksek teklifi sunan Türkerler A.Ş.’ye devredilmesinin kendileri için olumsuz bir adım olduğunu, ancak Danıştay 13. Dairesi’nin devre onay veren Rekabet Kurulu kararının yürütmesini durdurması kararıyla büyüme stratejilerinin önünün açıldığını kaydetti. Danıştay 13. Dairesi’nin süreçte ilk defa esastan karar verdiğini vurgulayan Göçmen, bu kararın, kendi savlarının doğruluğu ve gelecekleri açısından önemli bir işaret olduğunu ifade etti.

Yasal Haklarımızı Kullanacağız
Mehmet Göçmen, burada şirket devri veya birleşmesinin söz konusu olmadığını ve bir varlık satışı yapıldığını hatırlatarak, “Dolayısıyla varlıklar ne şekilde satılıyorsa, hukuk bunu emrediyorsa, o şekilde de geri alınması lazım. Bu konuda umutluyuz. Fabrika orada bulunduğu sürece, biz geri dönüşün mümkün olabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu. Akçansa Genel Müdürü Göçmen, yasaların kendilerine tanıdığı her hakkı kullanacaklarına dikkati çekerek, “Haklı olduğumuz bu konuda sonuna kadar gideceğiz. Tabii ki ana hedefimiz fabrikayı almaktır” dedi.
Her geçen günün aleyhlerine işlediğini ifade eden Göçmen, “Fabrikayı alsaydık kârımız olacaktı. Bundan mahrumuz. En önemli kaybımız bu. Bu sebeple muhakkak ki bir gelir kaybımız var. Bütün bunların dışında moral kaybımız var. Ayrıca Borsaya açık bir şirket olduğumuz için bütün bunlardan ufak ortaklarımız da etkileniyor” şeklinde konuştu.

İkinci Karar TMSF’yi Bağlar
Mehmet Göçmen, hukuki süreçte hiçbir kurum ya da kişiyi hedef almadıklarına işaret ederek, sürecin, taraflar çok fazla yara almadan ve zararlar daha üst boyutlara çıkmadan kısa sürede hukukun gösterdiği yönde sonuçlanmasını ümit ettiklerini söyledi. Ladik Çimento’nun ikinci en yüksek teklifi veren Türkerler A.Ş.’ye devrinden mart ayı başında haberdar olduklarını, TMSF’nin yaptığı bu işlemin yürütmesinin durdurulması ve iptaliyle ilgili geçen hafta dava açtıklarını hatırlatan Göçmen, “Bu sebeple Danıştay’ın burada vereceği ikinci karar, TMSF’yi bağlar sonuç doğuracak” dedi.
Göçmen, hukuki süreçte taraf olan ya da etkilenebilecek bütün tarafların, kararlarını alırken tedbirli davranmaları ve hukuki sürecin sonunda telafisi mümkün olmayan daha büyük zorlukları da öngörmeleri gerektiğini ifade ederek, “Yani hiç yokmuş gibi davranmaya devam etmemelerini ümit ediyoruz” diye konuştu.