'En iyi yatırım şehri' olarak seçilen 4 il için düzenlenen törende konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "70 milyonluk bir ülkede, sanayide çalışanların sayısının ancak 4 milyon olması da ülkemizin sanayi toplumu aşamasını ıskaladığını ortaya koyuyor" dedi.
Financial Times'ın bir yayını olan Foreing Direct Investment (Doğrudan Yabancı Yatırım) Dergisi tarafından ekonomik potansiyel, uygun maliyet, insan kaynakları, bilişim, iletişim, ulaşım, yaşam kalitesi ve doğrudan yabancı yatırım promosyonu gibi 28 kritere göre yapılan değerlendirmede Manisa, Adana, Konya ve Kocaeli en iyi yatırım şehri seçildi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, bugün düzenlenen bir törenle, en iyi yatırım ili seçilen 4 ilin sanayi ve ticaret odaları başkanlarına plaket verdi. Hisarcıklıoğlu törende yaptığı konuşmada, Türkiye'de büyük üretim tesisi sayısının ancak 72 bin olduğunu ve bu tesislerin yaklaşık yarısının üç büyük ilde bulunduğunu vurguladı.
Önümüzdeki 10 yıl içinde, tarımdan şehre 10 milyon kişinin daha geleceğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin işsizlik konusunda ciddi bir ekonomik ve sosyal sorunla karşılaşmaması için, yüzde 7 civarında bir büyüme oranını sürekli kılmak zorunda olduğunu, bunun için de yatırım ortamını iyileştirmek gerektiğini anlattı.
İllerin vali, belediye başkanları ve milletvekillerinin özel sektör temsilcisi odalarla ortak hareket etmelerinin o ilde bir başarı hikayesi yazılmasına ve o ilin markalaşmasına neden olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, şehirlerin daha iyi iş ve yatırım ortamına sahip olma çabasının Türkiye'nin yaşadığı ekonomik dönüşümün en önemli göstergelerinden biri olduğunu söyledi.
Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Devlet versin yaklaşımını bir tarafa bırakıp, ürettiklerimizin katma değerini yükseltme ve kendi ayaklarımız üzerinde durma çabası, eskimiş ekonomik yapının değiştiğinin de tescilidir. Özel sektörde başlamış olan zihniyet değişimi, kamu idaresi tarafından haksız rekabeti ortadan kaldırma ve eşit şartlarda rekabeti sağlamak suretiyle desteklenmelidir. Bu yüzden en büyük beklentimiz, makro istikrar ortamının devamıyla birlikte, yapısal reformların tamamlanarak, ekonomide kural hakimiyetinin ve hem içeride kendi aramızda, hem de dışarıdaki rakiplerimizle, adil rekabet ortamının sağlanmasıdır."