Haberler

Kahraman Mimar Belediyeye Karşı

Tarih: 20 Mart 2006 Yazan: Korhan Gümüş

Dün bir mimar arkadaşıma rast geldim. İstanbul'da olup bitenler hakkında konuştuk. Bana "Bu cahil belediye ile hiç bir şey yapılamaz" dedi. Anladığım kadarıyla bazı tanınmış mimarlar belediye yönetimi ile beş veya daha fazla kereler bir araya gelmişler. İstanbul için yeni fikirler önermişler. Ama önerdikleri işler bir türlü gerçekleşmemiş. Yani boşu boşuna çene yormuşlar, bitmek bilmeyen toplantılarla zaman kaybetmişler. Bu nedenle bir daha belediye projeleri ile ilgilenmeyeceklermiş, belediye ile artık uğraşmayacaklarmış Yani yalnızca ticari işleriyle uğraşacaklarmış. Yani eğer belediye onları bir şirket olarak kabul eder ve proje isterse belki çalışabileceklermiş. Ama programların oluşturulması, proje yöntemlerinin geliştirilmesi gibi yönteme dair kamusal sorunlarla uğraşmayacaklarmış. Kendi köşelerine çekilip, kendilerinden ancak iş talep edildiğinde ses vereceklermiş. Belki de içlerinde belediyenin yabancı mimarlardan hizmet almasına içerleyip, “Türkiye’de mimar mı kalkmadı” diye söylenenler dahi olabilir. Ama meselenin kamusal tarafına gelince, orada profesyonelliğe gerek yok. Belediye istediği konuda, istediği şekilde mimarlardan hizmet almasını nasıl olsa bilir.

Doğrusunu söylemek gerekirse, onlar adına hiç üzülmedim. Kendilerine hayatta başarılar dilerim. Belki bir gün kendileri gibi bir belediye başkanı gelir, onları dinler. Belki bir gün içlerinden biri belediye başkanı olur, engin fikirlerini sergiler.

Ama şu soruyu sormadan da edemedim: “Kim cahil? Belediye yönetimi mi, yoksa ricada bulunan mimarlar mı?” Sanıyorlar ki, belediye yönetimi onları dinleyecek, aynı mesleki cemaatten olduğu için ne söylediklerini hemen uygulayacak. Çevresinde “iş, iş, hadi şimdi sıra bizde” diye tepinenlere şöyle seslenecek: “Hey, siz oradakiler. Artık tepinmeyi durdurun. Bakın benim çok sevgili mimar arkadaşlarım geldi!” Gördüğünüz gibi bu çok akıllı ve deneyimli mimar arkadaşlarımız, örgütlenmiş bireyler olarak, profesyonellikten ne anlıyorlar? Belediye yönetimi ile kendi görüşlerini, amaçlarını temsil eden bir sivil toplum kesimi gibi bir ilişki kurmayı. Hayalleri gerçekleşmeyince de küsüp (ya da vazgeçip) özel alana kapanmayı. İşte bu nedenle ben de aynen şöyle sordum: “Cahillik kimde?” Katılımı her koşulda informel bir işleyişe tercüme eden, bu işin esnafı olmuş siyasetçilerde mi, yoksa “peki madem öyle, biz de kamu projeleri ile uğraşmayız” diyenlerde mi? Öyle ya belediye yönetiminden “iyi şeyler” yapması için ricacı olmak, olmayınca da kızıp vazgeçmek başka hangi anlama geliyor? Profesyonellerin kamu alanını kendi rızaları ile terk edip özel alana hapis olmaları eşe dosta iş dağıtmayı birinci görevi olarak algılayan siyasetçilerin istediği bir şey değil mi? Onları zaten en çok rahatsız eden halkla kurdukları huzurlu ilişkinin bu bağımsız profesyoneller tarafından sorgulanması değil mi?

Mimar arkadaşlarımız artık belediyeye bulaşmayacaklarmış. Özel işleri ile uğraşacaklarmış! Bulaşırlarsa da dekoratif biçimde, belediyenin hizmet alma biçimini sorgulamadan katılacaklarmış. Belediye yöneticileri bu karardan mutlaka çok etkilenmişlerdir. Belki de “Aman ne olur bizi önerilerinizden mahrum bırakmayın” diye yalvarıyorlardır. Ancak yaptıkları bir karşı çıkma değil, olsa olsa bir uzlaşma olabilir. Belediye bu mimar arkadaşlara “ayak altında dolaşmayın” diyor, onlar da “Ha öyle mi, bizim de bir başka işimiz vardı, zaten kalkıyorduk” diyorlar. Belediye yönetimi bir takım profesyonelleri şirketleri aracılığıyla kendi bünyesine alacak. Onlar da hem masanın bir bu tarafına geçip, hizmet alan, diğer tarafına geçip, hizmet veren konumunda olacak. Belediyenin bir başka şirketi de onların yaptıkları tasarımları uygulayacak, ihale edecek. Açıkça kartel oluşturup, meslek ilkelerini, kanunları çiğneyecek ve kimseden ses çıkmayacak!

Bakın bu mimar arkadaşlar neler söylüyorlar:

“Mimar belediye yönetimi bizi (mimarları) dinlemedi...”

Belediye çevresinde “Bakın arkadaşlar, iş bulduk” diye tepinenler çoğunlukta olduğuna göre, bu çok yerinde bir talep değil. Belediye neden bu mimarları dinlemek zorunda olsun ki? Yakın çevresinde tanıdığı veya üniversiteleri kullanarak kendi iş fırsatlarını kollayan çok sayıda mimar var. Ayrıca her gün kapısını aşındıran istediği mimarı çalıştırabilecek yüzlerce şirket var. Belediyenin profesyonellere önerdiği şu: Ya gel benim emrime gir, sesini kes. Ya da git bir şirkete kapılan. Ben ihtiyacım olursa, nasıl olsa senden hizmet almasını bilirim.”

“Mimarlar da bir araya gelince bir sivil toplum kuruluşu olur...”

Onlara göre uzmanların kurduğu bir örgüt ile minibüsçüler derneği arasında hiç bir fark yok. Yalnızca bir araya gelmeyi ve yönetimi ikna etmeyi düşünüyorlar. Ama kimse onların bir araya geldiklerinde ne iş yaptıklarını bilmiyor. Sırf bir takım mimarlar, ne kadar tanınmış olsalar da diğer ricacı kesimler gibi (örneğin halk otobüsleri işletmecileri gibi), karşısına geldiler diye yöneticiler onları mı dinleyecek? Sorulması gereken şu: Mimarlar, uzmanlar bir sivil toplum kesimi gibi mi belediye başkanından talepte bulunacaklar?

“Yöneticiler işi iyi bilenleri fikirleri dinlemek zorundadır.”

Çünkü en doğrusunu onlar biliyorlar. Siyasetçiler genellikle halkın içinden geldikleri için cahil. İşten anlamıyorlar. Bu nedenle akıl ve irfan sahibi kendileri gibi parlak profesyonelleri dinlemek zorundalar. Bu arkadaşlar mimarların, plancıların yaptıklarının başkalarının hayatını ilgilendirdiğini henüz fark etmemişler. Kendi konumlarını sorgulayarak değil, kendi özel fikirlerini sergilemek için yönetimle ilişki kuruyorlar.

“Bu iş bizim işimiz değil, onu da Mimarlar Odası yapsın.”

Bu arkadaşım bu sorgulamayı Mimarlar Odası düşünmeli, bu onun görevi dedi. Ben de ona hak verdim ve “odadan açık olarak bunu talep ettiniz mi” diye sordum. Hayret, bunu akıl etmemişler. Mimarlar talep etmeden Mimarlar Odası neden bunu yapsın? (Bir mimar olarak ben odanın görevini yerine getirmesini talep ettim.)

“Mimarlar ancak sipariş alınca düşünmeye başlar.”

Bu arkadaşıma göre mimarlar müşterilerinden iş aldıktan sonra düşünmeye başlıyorlar. Yani kamu sahasında düşünmek için belediye başkanının onlara iş vermesi gerekli. Oysa belediye çöp toplar gibi proje topluyor. Yani profesyonel üretimi kamu alanından uzaklaştırıyor. Bu nedenle kendisine profesyonelliğin fikir düzeyinde değil, yöntem konusunda da devreye girmesi gerektiğini düşündüğümü söyledim. Her halde söylediklerim profesyonellerin kamu ile ilişkileri hakkında küçük bir fikir vermiştir.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.