![]() Fotoğraflar: Arkitera |
![]() |
Web ortamında yapılan grafik sunumlarını veya şöyle diyelim; herhangi bir grafik tasarımını genelde iki boyutlu algıladığınızı, gördüğünüzü, hissettiğinizi ancak bu tasarımın 3 boyutlu da olabileceğini hiç düşündünüz mü?
İTÜ Taşkışla’da dün akşam yapılan “Typospace” adlı atölye çalışmasında Prof. Daniel Boyarski, tam da bu değindi;
“ Web tasarımcıları tasarım yaptıkları ortamı sadece bir kağıt parçası olarak düşünüyorlar. Yani onlar için web dümdüz, iki boyutlu bir yüz. Oysa ki kaçırdıkları şey web ortamının bir mekan olmasıdır.”
Yurtdışından gelen öğrencilerin de katıldığı “Typospace” de Carnegie Mellon Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren Prof. Daniel Boyarski ve İTÜ’de dijital tasarım atölyeleri düzenleyen Araştırma Görevlisi Burak Pak’ın yapmak istedikleri, grafik tasarımına bambaşka bir şekilde -belki de uzun zaman önce bakmamız gereken ama geç kaldığımız bir biçimde- bakmamızı sağlamaktı. Bunun için geliştirdikleri yöntem de atölye çalışmasını oldukça ilgi çekici kıldı: Prof. Prof. Daniel Boyarski çalışma yöntemi olarak “bir tasarım mekanı içerisinde kelimelerin grafik sunumlarının nasıl olabileceği” konusunu seçmişti.
![]() |
![]() |
Çalışmaya geçmeden önce tasarımın yapıldığı ortamın nasıl algılandığını bir sayfa ve bir küp çizerek açıklayan Prof. Boyarski, çalışma yapılan ortamın sayfa değil bu küp olacağını belirtti. Seçtiği beş kelime çiftini,
“-Hello/Goodbye (Merhaba/Hoşçakal)
-Inside/Outside (İçerisi/Dışarısı)
-Monologue/Dialogue (Diyalog/Monolog)
-Full/Empty (Dolu/Boş)
-Light/Dark (Aydınlık/Karanlık)”
olarak belirleyen Prof. Boyarski, bu kelime çiftleri ile bir mekan içerisinde tasarım yapılmasını, tasarımlarda kelimelerin birbirleri ile olan ilişkilerini, ne anlam ifade ettiklerini öncelikle düşünülmesini ve bu ifade içerisinde grafik sunum yapılmasını istedi ve ekledi;
“3 Boyutlu bir ortam içerisinde tasarım yapacaksınız ancak sonuçta ortaya çıkacak ürün, iki boyutlu bir kağıt parçasına basılacak. İlginç olan da budur.”
Prof. Daniel Boyarski özellikle birbirleri ile zıt anlamalara gelen kelimeleri seçtiğini, böylece tasarımda da farklılıkların görüleceğini açıkladı. Bu farklılıkların ifadesinin de renk, değer gibi verilerle mümkün olduğunu söyledi. Bir kelime diğerinden daha güçlü bir his uyandırıyorsa veya sayfaya bakana daha yakın durması isteniyorsa üç boyutlu bir tasarım mekanı içerisinde renk farklılıkları ile bunun sağlanabileceği örneğini de verdi.
Burak Pak’ın kısa bir biçimde 3D Max programını anlatması ve hatırlatmasından sonra çalışmalarına başlayan öğrencilerle Prof. Daniel Boyarski ve Burak Pak birebir ilgilenerek çalışmaları yürüttüler.
![]() |
![]() |
Öğrenciler tarafından özellikle “Monologue/Dialogue” kelime çiftinin seçildiği çalışmada, Prof. Daniel Boyarski bu kelime çifti için tasarım yapan öğrencilerle fikirlerini paylaşırken öncelikle diyalog ve monolg kelimelerinin anlamları üzerinde durdu. Dialogue kelimesinin iki yönlü ancak monologue kelimesinin tek yönlü bir ifade içerdiğini ve bunun tasarım yaparken nasıl yansıltılabileceğini göstermelerini istedi.
Hello/Goodbye kelimeleri üzerine çalışan bir katılımcı “hello” kelimesinin daha mutluluk verici “goodbye kelimesinin ise daha hüzünlü olduğunu belirtti. Prof. Daniel Boyarski bu kelimelerin tasarım ortamı ile kurulacak olan ilişkilerine bir başka yaklaşımın “hello” kelimesinin “bir başlangıç”, “goodbye” kelimesinin ise “bir bitişi” simgelemesi ile alakalı olabileceğini, örneğin bunun tasarım mekanından uzaklaşan veya tasarım mekanına yaklaşan grafik tasarımları ile ifade edilebileceğini önerdi.
“Typospace” Prof. Daniel Boyarski ve Burak Pak’ın işlerine ciddiyetle yaklaşmaları, katılımcılarla çok yakından ilgilenmeleri ve ilginç konusu ile mutlaka katılınması gereken bir atölye çalışmasıydı. Düzgün işler görmek ve gerçekten üretmek isteyenlere bir dahaki sefere olan çalışmaları kaçırmayın derim.
Prof. Daniel Boyarski, Araştırma Görevlisi Burak Pak ve Tasarımda Bilgi Teknolojileri Yüksek Lisans Programı hakkında daha fazla bilgi için tıklayın.