Haberler

'Kimlikli Yaşam'ın güvencesi

Tarih: 30 Mart 2006 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: Oktay Ekinci
Tarihi Kentler Birliği 'nin (TKB) 10-13 Temmuz 2003'te Van'daki buluşması 'Somut Olmayan Kültürel Miras' üzerineydi... UNESCO 'nun 2001'de oluşturmaya başladığı 'dünya listesi' ne 2003'te 'Meddah Öyküleri' yle katılmıştık... Bunu zenginleştirmek üzere 'Kültürü yaratan yaşamdır' denilerek gerçekleştirilen TKB Van Buluşması'nın sonuç bildirgesinde de şu vurgulamalara yer verilmişti;

''Kültürel Miras'ın temelinde, bu zenginliği yaratan yaşama kültürleri, insani davranışlar, akıl ve düşünce birikimleri ile gelenekler, müzik, eğlence, beslenme, giyim, dil ve yazı, folklor ve toplumsal tarihin tüm anı değerleri ile inanç ve sosyal ilişkiler çeşitliliği vardır. Tüm bu somut olmayan miras değerleri de kültürel zenginliğimizi korumayı amaçlayan yasalarımızda ve ilgili kurumların görevleri arasında da yer almalıdır...''

TKB'nin bu dileği, 14 Temmuz 2004'te kabul edilen 5225 sayılı 'Kültür Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanunu' na yansıdı. İlk kez bir yasamızda somut olmayan miras kavramına şu tanımla yer verildi: ''Sözlü kültür ortamlarında halk tarafından yaratılan ve halkbilimi araştırmaları içinde yer alan; sözlü anlatımlar ve sözlü gelenekler, gösteri sanatları, toplumsal uygulamalar, ritüel ve festivaller, halk bilgisi, evren ve doğa ile ilgili uygulamalar, el sanatları geleneği gibi kültürel ürünler ve üretim süreçleri...'' Bu gelişmenin ardından 2005'te de 'Mevlevi Sema Ayini' , dünya somut olmayan miras listesine katıldı...

Ulusal yasamız oldu
İşte bu süreçte, 17 Ekim 2003'te Paris'teki UNESCO Konferansı'nda ilan edilen 'Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi' de artık 'ulusal yasa' mız niteliğinde... TBMM'de 19 Ocak 2006 günü, 5448 sayılı kanunla onaylanan sözleşme, 11 Mart 2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Böylece artık, tarihsel mimari ve kalıtlarla birlikte, geçmiş 'yaşanmışlık' larımızdan doğan 'gelenekselleşmiş' değerlerimizin de korunmaları devletin ve herkesin 'yasal' görevi... Sözleşmeye göre somut olmayan kültürel miras; ''toplulukların, grupların ve kimi durumlarda bireylerin, kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, temsiller, anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ve kültürel mekânlar'' anlamına geliyor. (Madde 2/1)

Bütün bu değerler, ulusların 'kimlikli yaşamalarını sürdürmeleri' ne ve insanların 'yaratıcı birliktelik' lerine katkıda bulunuyorlar. 'Irk' çı, 'milliyet' çi, 'din' ci çatışmalara karşı da 'evrensel barış duyguları' nı yaygınlaştırıyorlar.. Nitekim sözleşmede buna yönelik şu saptamalar da yer alıyor;

''Küreselleşme ve sosyal değişim süreçleri, hoşgörüsüzlük olgusuyla birlikte somut olmayan mirası tehdit etmektedir...''

''Özellikle yeni kuşaklarda miras bilinci yükseltilmeli, insanları birbirlerine yakınlaştırıcı paha biçilmez rolü güçlendirilmelidir.''

''Kuşaktan kuşağa aktarılan somut olmayan kültürel miras, toplulukların ve grupların çevreleriyle, doğayla ve tarihleriyle etkileşimlerine bağlı olarak, sürekli biçimde yeniden yaratılır ve bu onlara kimlik ve devamlılık duygusu verir; böylece kültürel çeşitliliğe ve insan yaratıcılığına saygıya katkıda bulunur...''


Evrensel yükümlülükler
Sözleşmeyi onaylayan dev letler, ülkelerindeki somut olmayan mirasın 'envanter' ini çıkartacaklar. Korumanın temel güvencesi olarak da; ''Toplum içinde somut olmayan kültürel mirasın işlevinin değer kazanması yönünde bir genel politika benimsemek'' le yükümlüler... (Madde 13'ten)

Ne dersiniz? Bütün bunların yaşama geçebilmesi için, şu 'Batı öykünmeciliği' yerine Anadolu uygarlıklarına; 'Suudi dinciliği' yerine de Anadolu kültürlerine bağlı bir 'kimlikli çağdaşlık' anlayışını benimsemek gerekmiyor mu?
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.