Haberler

Vedet mimarlar İstanbul'da

Tarih: 8 Nisan 2006 Kaynak: Türkiye
Kebapçıda gördüğümde anlamıştım. Zaha Hadid'in buralara daha çok gelip gideceği belliydi. Önce konferans için gelmişti. Sonra sergi açmak için. Dergilerde söyleşileri çıkmaya başlamıştı. Son gördüğümde katkat kesimli İ. Miyake lbiselerinden
birini giymemişti. Üstünde kalender bir kazak 'Gavur Dağı' salatasının başındaydı. Buraları sevmeye başladığı belliydi. New York'lu mimar Eisenmann'ın GS formasıyla fotolarını gördüğümde İstanbul'un uluslararası mimari piyasasının gözde müşterileri arasına girdiğinden kuşkum kalmamıştı.

Kartal ve Küçükçekmece'de iki küçük (ne küçüğü, 1,5-2 milyoncuk' nüfustan iki koskocaman!) kent proje yarışmasını kazananlardan birinin Zaha olduğunu okuyunca hiç şaşırmadım. Diğer kazanan da Ken Yeang'dı. Rastlantı bu ya, ikisi de Doğulu. Zaha Bağdatlı İngiliz. (Ama Irak Savaşı'nın çok daha öncesinden.) Ken de Malezyalı. (Ken adı ülkesinde pek yaygın olmamalı.) Her ikisi prestijli Londra Mimarlar Birliği diplomalı. Bol ödüllü. Keşke yarışmanın koşulları hakkında daha fazla bilgi olsa. Örneğin ödül olarak ödenen meblağlar. Asıl önemli olan uygulama aşamasına gelindiğinde Zaha ile Ken'in İstanbul'a kaç kez gelip gidecekleri.

Jüri değerlendirmelerini dikkatle okudum. "Mevcut şartları gösteren... (ve) ...ileriye dönük projeleri gösteren materyallerin yüksek seviyede sunumu" gibi. 'Yeşil tematik' ya da 'mimarinin peyzaj içinde beraber varolmaya dayalı bir ikiliyle entegrasyonu' yahut da 'kullanımlar ve yoğunlukların kentsel ve mantıksal olarak alan üzerine başarılı olarak dağıtılması' gibi deyimler var. Jüri bir de her iki projenin 'etaplama ve parselizasyon'a olanak tanımasından etkilenmiş. Oysa,
yanlış anlamadıysam, projelerden sosyal ve kültürel anlamda merkezkaç ortam yaratmaları bekleniyordu. Jüri değerlendirmesi doğruysa bu amaç güme gitmiş. Zira, 'materyallerin yüksek seviyede sunumu' türünden lafazanlıkların
hiçbiri burada yaşayacak milyonların işleri, güçleri, ilgileri hakkında bir şeyler içermiyor. Hem bu sunum için Zaha ve Ken gibi iki vedete ne hacet! Acayip iyi CAD programı kullanan nice mimarlık öğrencisi bu işi yapar. Magazine konu '7 yıldızlı oteller, marinalar, lüks tatil köyleri, opera, Venedik'deki gibi su kanalları...' nevinden zırvaları geçiyorum.

Türkiye'deki mimarlar itiraz ediyorlar. Fikrimiz sorulmalıydı ya da biz yapmalıydık diyorlar. İstanbul'daki çevre kentler projesi bir ilk. Devamı gelecek besbelli. Tartışmanın bir yerli-yabancı ikilisine indirgenmesi yanlış. Bu itiraz Türk mimarlarının
yurtdışında, örneğin Zaha'nın Bağdat'ı ya da Ken'in Kuala Lumpur'unda neden işleri olmadığını pek iyi açıklamıyor.

Türkiye'de bugün 36.000 mimar olduğu söyleniyor. Çoğunluğu bugüne dek bekleneni yaptı. Müteahhitin, müşterinin, yerel
yönetimin beklentilerini kâğıda aktardı. Sorumlu yerine imzayı bastı. Odalar mesleği savunma refleksinin ötesine geçemediler. Mimarlık uygulamasının gelişimine dair bir vizyon sunmadılar. Protestoyla yetindiler.

Bir avuç entelektüel yazar-çizer mimar ise 'Türkiye budur; dünya uygulamasına bakalım, iş verilirse yapalım, yazı istenirse yazalım'ın ötesine geçmediler. (Mimarlık kentlilerin gündelik hayatına girsin diye ortaya attığım mimar apartmanı ütopyası birkaç gönüllü dışında kayıtsızlık ve istihzayla karşılanmıştı.) Kimse çıkıp İstanbul için sergi yerine somut kent senaryoları yaratsak demedi.

Mimar H. Karabey'in arkitera.com'daki son yazısı bu bakımdan çok düşündürücü. İstanbul'da 'dönüşü olmayan dönüşüm'ün başladığını hatırlatıyor. 'Yüksek seviyede sunum' ve teknik çizimle belki bina yapılabilir ama kent kurulamaz.

Türk mimarisinin final sınavı başlıyor.
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.