Sokaklarında dolaşırken binlerce yıllık mistik bir tarihin kokusu duyulan İstanbul, Avrupa'nın yeni 'kültür başkenti' oldu. AB dışı şehirler sınıfında Ukrayna'nın başkenti Kiev ile yarışan İstanbul, Brüksel'deki yedi kişilik komite kararıyla Avrupa'nın 2010 yılı kültür başkenti seçildi. Seçimde en büyük etken, halkın katılımı oldu. İlk kez Yunanistan Kültür Bakanı Melina Mercouri'nin 1985'te gündeme getirdiği, Atina ile başlayan Avrupa kültür başkentliği, 2000 yılından itibaren yeni binyıl nedeniyle iki farklı kategoride düzenleniyor: AB ve AB dışı ülkeler.
İstanbul'un 2010'da Avrupa kültür başkentliğini alması için ilk girişim ve mutabakat metni, 7 Temmuz 2000'de yapılmıştı. İstanbul'un Avrupa kültür başkenti olması için Kültür ve Turizm Bakanlığı, valilik, büyükşehir belediyesinin resmi başvurularının yanı sıra, başkanlığını Nuri Çolakoğlu'nun yaptığı ve 13 sivil toplum örgütünden oluşan Avrupa Kültür Başkenti Girişim Grubu (AKB) da çalışmalarda bulundu.
AKP İstanbul Milletvekili Egemen Bağış'ın danışma kurulu başkanı, Nilgün Mirze'nin yürütme kurulu başkan yardımcısı, Cengiz Aktar, Asu Aksay ile İstanbul Kültür Sanat Vakfı Genel Müdürü Görgün Taner'in de üyesi olduğu AKB, İstanbul'un seçilmesi için 'Dört elementin kenti' sloganıyla yola çıktı, seçici kurula sunum yaptı. Girişim grubu son olarak Avrupa Konseyi'nin Eğitim ve Kültür Genel Müdürlüğü'ne 13 Aralık 2005'te 'İstanbul: 4 Elementin Kenti' başlıklı bir dosya sundu. Üç büyük imparatorluğa başkentliği, üç semavi dine ev sahipliği, medeniyetlerin buluşma noktası olmasıyla öne çıkarılan İstanbul, bu özelliklerinden dolayı yaşamın sırlarını simgeleyen dört elementle, toprak, hava, su ve ateşle temsil edildi.
2010 için Kiev ve İstanbul'un yarıştığı bir yıllık tanıtım süreci dün sona erdi. Seçici komite, dün kararını açıkladı. AB Parlamentosu, AB Konseyi ile AB Komisyonu'ndan ikişer ve AB Bölgeler Komitesi'nden bir kişinin yer aldığı jüri, Brüksel'deki toplanarak, AB dışı ülkeler arasından İstanbul'u oybirliğiyle seçti. Almanya'nın Essen ve Görlitz ile Macaristan'ın Pecs kentleri de AB üyesi ülkeler arasından 2010 yılı kültür başkenti seçildi.
'Bizi halk etkiledi'
Komitenin kararları sembolik olarak AB Komisyonu'na iletecek ve komisyon kararından sonra 2010'a ilişkin karar 2006'da alınmış olacak. Bugüne kadar, seçici jurinin aldığı kararın değiştirildiği görülmedi. Komite Başkanı Jeremy Isaacs, "'Dikkatimizi çeken en önemli konu, merkezi hükümetten ya da yerel idareden daha ziyade, halkın bunu üstlenmiş olmasıydı. İnsanlar gruplar oluşturmuş, fikirlerini savunuyordu. Bize farklı yönlerini gösterdiler. Açık, ileriye bakıyorlardı" dedi.
Bugüne kadar seçilenler
Bu unvanı 1985'ten 1999'a kadar sırasıyla Atina, Floransa, Amsterdam, Berlin, Paris, Glasgow, Dublin, Madrid , Anvers, Lizbon, Lüksemburg, Kopenhag, Selanik, Stockholm, Weimar aldı. Yeni binyıl anısına, 2000 yılında seçilen şehirler arttı: Avignon , Bergen, Bologna, Brüksel, Helsinki, Krakov, Reykjavik, Prag, Santiago de Compostela. 2001-2009 arasında ise sırasıyla şu kentler kültür başkenti seçildi: Porto, Rotterdam, Bruges, Salamanca, Graz , Genova, Lille, Cork, Patras, Lüksemburg, Sibiu, Liverpool, Stavanger ve Linz.
Kültür turizmi için büyük fırsat
- İstanbul'un adı, 2006 yılından itibaren tüm dünyada kültür ve sanatla anılacak.
- AB'ye adaylık sürecinde Türkiye'nin sembolü olan kentin, Avrupa kültürüyle yüzyıllardır karşılıklı etkileşim halinde olduğu, projelerle ortaya konulacak.
- AB İstanbul ve diğer iki şehire toplam milyon avro verecek. İstanbul proje kapsamında 2010'a kadar 31 milyon avro, 2010'da da 65 milyon avro harcayacak.
- Kültürel miras sürdürülebilir bir biçimde yönetilecek, kenti çekim noktası haline getirecek.
- Kentsel dönüşüm, şehircilik, çevresel ve sosyal anlamda kalıcı kazanımlar elde edilecek.
- Kültür varlıklarının korunacağı ve sergileneceği yeni müzeler kurulacak, tarihi binalar yenilenecek ve işlev kazandırılarak halka açılacak.
- Kentli farklı sanat disiplinleriyle kucaklaşacak. Genç ve yetenekli insanlar sanatsal yaratıcılıkla daha yakın bir ilişki kurma olanağına kavuşacak. İletişimden organizasyona, eğitimden tasarıma pek çok kişi için istihdam yaratılacak.
- Kültür turizmi hareketlenecek, gelişecek. Kültür turizminin hareketlenmesiyle, normal turistin üç katı harcama getiren eğitim ve gelir seviyesi yüksek turist türünün kente gelmesi sağlanacak.
Hedef büyük
- Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Mustafa İsen: "Yılda 5.5 milyon turist geliyor, 2010'da 15 milyona çıkacak."
- Tarihi yarımada, Beyoğlu, Boğaziçi yeniden ele alınacak. Üsküdar'dan başlanarak Anadolu yakası yeniden yapılandırılacak.
- Kalıcı ve sürdürülebilir bir kent modelinin de oluşması sağlanacak.
Kentin yaratıcı enerjisi açığa çıkacak
Beral Madra (Küratör): Avrupa kültür başkenti olayı genellikle Avrupa'nın küçük ve ekonomik açıdan kalkınması istenen kentleri için yaratılmış. En iyi örenk Selanik. 34 müze yapıldı. Hem de mimarisi ve içeriği ile son derece anlamlı ve şık, yani kalıcı şeyler yapıldı. Ayrıca, kentliler çağdaş yaratıcılığı benimsedi, Selanik, Balkan Yarımadası'nın kültür kenti, şimdilerde. Bu bir turistik olay değildir; hele 2010'da hiç olmayacaktır. Kuşkusuz, kentin altyapı sorunlarının da bu süreçte farklı bir biçimde ele alınması gerekir. Yaratıcı insanların önümüzdeki dört yıl içinde desteklenerek dünya sanat ve kültür sahnesine çıkarılmasını hedeflemek gerekir. Bu işin sanat yönetmeni mutlaka uluslararası çapta tanınmış ve çevresi olan bir kişi olmalı.
Korhan Gümüş (İnsani Yerleşimler Derneği): Doğrudan doğruya bir kent yönetimi programıyla karşı karşıyayız. Sergilenecek birtakım etkinlikler, gösteriler değil, bu İstanbul'un hayatını ilgilendiren bir program. Kent yönetiminin Avrupa standartlarında projeler üretmeyi, bugünkü yaşadığımız çelişkileri aşmayı, insanların karar mekanizmasından dışlanmamasını sağlayacak, yaratıcı enerjiyi ortaya çıkaracak. Jüri bu açıdan İstanbul'u seçti. Fikirler ve projelerden önce insanların bu sürece nasıl katılacağını, bunun birkaç kişiye ait olmadığını, halkın projesi olduğunu göstermek lazım.
Vecdi Sayar (Kültürlerarası İletişim Derneği): Kentsel dönüşüm projelerinde önemli bir nitelik değişimi olması beklenebilir çünkü biz katılımcı bir projeyi hayata geçiriyoruz. Sivil toplumla, devletin ve yerel yönetimin kol kola çalıştığı bir proje. Toplumun bütün katmanlarının beraber karar verdiği bir projeler dizisi hayata geçirilecek.
Orhan Silier (Tarih Vakfı): İstanbul'un doğasının ve eski kuşaklarının elde ettiği bir başarıdır aslında bu. Bizim iki büyük projemizi Tarih ve Deniz Şenliği ile İstanbul Kent Müzesi projeleri bu 2010 İstanbul Avrupa kültür başkenti projeleri arasında yer alıyor.

