Haberler

Memleketin tabanına “varil” döşemek

Tarih: 14 Nisan 2006 Kaynak: Zaman Yazan: Kadir Dikbaş

Üretmek zevkli bir iş. Ama bir o kadar da zor ve sorumluluk gerektiriyor. Sadece ortaklara değil, müşteriye, tüketiciye, çalışana, ülkeye ve çevreye karşı sorumluluk.

Üreticiler, kendi kazancını ve kârını gözetirken tüketiciye karşı yükümlülükleri bir kenara bırakamaz. Aynı şekilde çalışanlarına karşı da hakperest olmak zorundadır. Ve yeri göğü kirletemezler. Bulunduğu ülkeye ve çevreye saygılı olmak durumundadırlar; üretiyorum, büyüyorum diyerek kaynakları istediği gibi kullanıp, tabii dengeleri altüst edemezler. Her şeyde olduğu gibi üretimde de bir ölçü, bir duyarlılık olmalı.

Maalesef, dünya her geçen gün biraz daha kirleniyor. Üretirken de, tüketirken de mahvediyoruz yaşadığımız çevreyi.

Hızla sanayileşen Türkiye de ciddi bir kirlenme ile karşı karşıya. Birkaç gündür Tuzla'da ortaya çıkan zehir dolu varilleri konuşuyor, tartışıyoruz. Yüksek miktarda kanserojen madde içeren yüzlerce varil bir sanayici tarafından toprağa gömülmüş.

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin açıklamasına göre, “Türkiye'deki 750 bin ton tehlikeli atığın sadece 30-35 bin tonu, hadi bilemediniz 50 bin tonu bertaraf edilebiliyor. 720 bin ton nereye gidiyor? Nereye gittiğini Tuzla'da gördük.” Korkunç bir tablo bu. Adeta memleketin tabanına zehir saçan varil-mayınlar döşeniyor.

Bugün özellikle Türkiye'nin batı bölgelerinde kenarına oturup ayaklarımızı ıslatabileceğimiz kaç dere kaldı? Hesabını bilmiyorum, muhtemelen yetkililer de bilmiyor. Ama sayısının çok az olduğu kesin. Bazı şehirlerin giriş çıkışındaki sanayi atıklarının ve kanalizasyonların yol açtığı koku, burun direklerini kıracak cinsten. Yazla birlikte bu kokuları daha fazla hissedeceğiz.

Çevreyi kirletmenin bir bedeli yok. Cezalar caydırıcı olmaktan uzak. Tuzla skandalına verilebilecek cezanın bile 7 bin 500 YTL civarında olduğu belirtiliyor.

Ağır müeyyideler olmalı ki, caydırıcı olsun. Tamamen kâr-zarar “dürtüsü” ile hareket eden bir şirketi başka nasıl durdurabilirsiniz? Binlerce dolar verip atık imhasıyla uğraşacağına verir komik tutarlardaki cezayı daha ucuza halleder işini. O da açığa çıkarsa tabii ki. Çıkmadığı takdirde zaten bedavaya getirmiş oluyor. Ceza, atık temizleme maliyetinden daha ağır ya da hürriyeti kısıtlayıcı olmalı ki, zehirlenmenin, kirlenmenin önü alınabilsin.

Kamuoyunu derinden endişelendiren “zehirli variller” skandalı karşısında maalesef iş dünyasından pek tepki gelmedi. Oysa en azından sanayi odalarının çıkıp net ve güçlü bir tavır ortaya koyması beklenirdi. Toplumsal maliyeti bir yana, ticari açıdan bakıldığında da, zehirli atıklarını toprağa gömenler, atık imhası için yüksek paralar harcayan sorumlu sanayicilere karşı da haksız rekabet içindeler. Bu tip sanayicilerin sayısı çok az olsa da doğurdukları sonuç büyük ve vahim.

Kirlenme, sadece üreticilerin sorunu değil elbette. En az onun kadar mühim, bütün herkesi ilgilendirdiği için belki daha önemli olan tüketimden kaynaklanan kirlenme konusu var. Fakat konumuz şu an üretim olduğu için girmiyoruz.

Netice itibarıyla çevreyi kirletmek bir yönüyle kazancı da kirletmek demek. Temiz ve dürüst kazanç için herkesin sorumluluklarının bilincinde olması gerekiyor. Üç beş kuruşluk menfaat için topluma ve insanlığa yüksek bedeller ödetmek büyük vebal.

Eldeki toprağı, havayı, suyu, hammaddeyi ve sahip olunan beşeri sermayeyi usulünce değerlendirmeme ve kullanmama, “iş bilirlik” ya da “profesyonellik” değil azgelişmişlik göstergelerinden. Bu konuları aşmadıkça, gerçek anlamda gelişmişlikten, sanayileşmekten söz etmek mümkün değil. Nerede olursa olsun “pislik”, toprağa gömmek ya da suya salmakla yok olmuyor. Gün geliyor Ümraniye çöplüğü olup patlıyor, gün geliyor Tuzla'daki variller olup bir kepçe darbesiyle gün yüzüne çıkıyor... Kazanca “kir” bulaştırmamak lazım.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.