İzmir Büyükşehir Belediyesi, Turan Altınyol olarak bilinen bölgede oteller, rezidanslar, iş merkezleri yapılması için 'Yeni İzmir' adlı bir proje başlattı. Dünyanın birçok ülkesindeki yatırımcılardan projeye talep var. Ancak İzmir’in 'malum kafaları' engel çıkartmak yine devrede. Ama bu kez 'pabuç pahalı' İzmirli ise çok kararlı.
İzmir’deki en önemli sıkıntı; her şeye karşı çevreler.
Her yeniliğe... Her atılıma... Her gelişime...
Ve bunun sonucunda Ege’nin incisinden yükselen ses: Verdiğimizin karşılığını alamıyoruz.
Rakamlara bakınca da böyle.
İzmirli vergisini veriyor, devlete katkısını yapıyor, karşılığında yatırımlardan yeterince pay alamıyor.
İzmirli dinamik. İşadamı girişimci.
Dünyanın birçok ülkesine ihracat sürüyor. Sıkıntılara rağmen birçok sektörde üretim sürüyor.
İşadamı, yatırımcı direniyor.
Serbest bölgelerde bazı sorunlara rağmen istek devam ediyor.
Çabalar da.
İşte bu kapsamda İzmir için önemli bir açılım da geçen hafta ciddi ciddi tartışılmaya başlandı.
Konu; Yeni İzmir Projesi.
“Yeni İzmir” denilen yer İzmir için bir açılım alanı.
Gelişme bölgesi.
İş, ticaret ve turizm merkezi olarak belirlenen bölge.
Hani körfezin Alsancak bitiminden Karşıyaka girişine dek uzanan kesimi.
Bugüne dek atıl durumda beklemedeydi.
Demir yığınları, yıkık dökük bazı binalar.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarihi bir kararla Turan Altınyol olarak bilinen bu bölgeyi “İzmir’in yeni ticaret, turizm ve iş merkezi” olarak belirledi.
O bölgede oteller, rezidanslar, büyük iş merkezleri, kongre ve kültür merkezleri yapılacak.
Elbette ilgi çekti.
Sadece İzmir’den mi? Türkiye’den mi?
Dünyanın birçok ülkesinden yatırımcı bu alana yöneldi.
Kimi büyük iş merkezleri için...
Kimi 5, hatta 7 yıldızlı oteller için...
Kimi sektörel yatırımlar için.
550 hektarlık önemli bir alan.
Yatırımcı için cazip bir konum.
İzmir için de, İzmirli için de şans.
“Yeni İzmir”, sadece inşaat anlamında yılda 1-2 milyar dolar yatırım demek.
Bölge kısa sürede işlevsel kılındığında 30 milyar doların üzerinde paranın girişi demek.
Kentin çehresinin değişmesi, istihdamın artması, İzmirlinin zenginleşmesi demek.
Alsancak’tan Karşıyaka’ya giderken, sağa sola bakarken bile yapılacak işin ne denli önemli ve doğru olduğunu gözlemliyorsunuz.
Gözlemliyorsunuz da... İzmir’in “malum kafaları” yine devrede.
İtiraz nedeni; Büyükşehir Belediye Meclisi’nin inşaat yoğunluğunda bir miktar artış yapması.
Şöyle söyleyeyim: 15 bin metrekare kapalı alan yapabilecek bir yatırımcı yeni düzenleme ile bunu 17 bin 500 metrekare kapalı alana çevirebilecek.
Ama karşılıksız mı?
Yerine otopark inşa edecek, yeşil alan yapacak.
Tam Avrupai bir bölge.
Üstelik zemin sorunları nedeniyle kazıklı sistem uygulanacağı için maliyetler yüksek.
Amaç, yatırımcıyı ürkütmemek. Yatıracağı para karşılığında güvence vermek.
Ama... Her zamanki kafalar...
“İstemezükçü!”...
Konu yargıda.
Yargı en doğru kararı verecektir.
Ama... Bu geçen sürede kaybeden İzmirli olmayacak mı?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bu önemli projede kararlı:
“Yeni İzmir Projesi İzmir’e çağ atlatacak bir proje” diyor ve ekliyor:
“Bölge gurur kaynağımız olacak. Güzelliği, çağdaşlığı ve modernliği ile. Üstelik yatırımlarla İzmir uzun yıllar sonra hızlı bir atılıma geçecek”.
Ticaret Odası, Sanayi Odası, Mimarlar Odası, halkın büyük bölümü bu önemli projenin destekçisi.
“Malum kafalar”!
Amaç; bir bardak suda fırtına koparmak.
İzmir için “taş üstüne taş koymak” değil, engel çıkartmak.
Ama bu kez “pabuç pahalı”.
İzmirli kararlı.
Malum kafalar! Onlar hep vardı.
Bundan sonra da olacak.