Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Yasası'nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tasarı geçen hafta TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Muhalefet sözcüleri görüşmeler sırasında yaptıkları konuşmalarda Ankara'nın çeşitli sorunlarını gündeme taşırken, yeni düzenlemeyle Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek 'e ''bakanlar üstü'' yetkiler verilmesini eleştirdi. Esenboğa protokol yolu ve çevresindeki gecekondu alanlarının dönüştürülmesine ilişkin yasayla ilgili olarak uygulamada yaşanan bazı sorunların giderilmesi için TBMM'ye yeni bir tasarı getirildi. Anakent Belediye Başkanlığı ve Toplu Konut İdaresi işbirliği ile 2005 yılında başlatılan Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi ile ilgili yasa değişikliği görüşmeleri başkentin sorunlarının tartışıldığı bir platforma dönüştü. Yeni düzenlemeyle, Gökçek'e geniş imar yetkileri tanınıyor.
CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş , görüşmeler sırasında ''Bu kanun tasarısıyla, belediye başkanı, bakanlar üstü bir güce, totaliter bir rejimin bir yöneticisi konumuna getiriliyor'' dedi. ''Ankara, cumhuriyetin başkenti Ankara mahcup olmasın, o nedenle modern kent statüsüne kavuşturalım dediğimiz kapı, sadece, Ankara'nın bir giriş kapısı'' diyen Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şimdi, Doğu kapımız var, Kayaş var, Gülveren'i var, Tuzluçayır'ı var, Abidinpaşa'sı var, Şafaktepe'si var, Şentepe'si var, Atıfbey'i var, Hıdırlıktepe'si var, Kalemiz var, Kale'nin etrafı var. Peki, buralar için bu hükümet ne düşünüyor? Doğu kapısı, Kayaş ve Mamak bölgesinin mutlaka elden geçirilmesi gerekir. Şimdi, sadece gecekonduları yıkarak, modern binalar yaparak, o kentin çağdaş bir kent olacağını kabul etmek, doğrusu kendimizi aldatmaktan öteye gitmeyecektir; çünkü, Ankara'nın çok sayıda sorunu var.
(...)2004 yılında, Ankara'daki işyerlerine baktığımız zaman, 6 bin işyerinin kapandığını görüyoruz. Ankara'nın işsizlik sorunu da Türkiye ortalamasının üzerindedir. 2000 yılında, Ankara'da işsizlik oranı yüzde 8,1 iken, bu, 2005 yılında yüzde 14,2 olmuştur. Sayın Belediye Başkanı, göreve geldiği ilk yıl 40 bin aileye yiyecek, ayni, nakdi yardım yaparken, bugün, aynı belediye başkanı 390 bin aileye, odundu, kömürdü, yiyecekti, içecekti, giyecekti yardımı yapmaktadır. Bu, aslında, onur duyulacak, övünülecek bir olay değil; Ankaralılar açısından, utanılacak, üzüntü verecek bir durumdur.''
Genel kurulda söz alan diğer bazı milletvekilleri ve dile getirdikleri görüşler özetle şöyle:
Yakup Kepenek (CHP-Ankara): Ankara girişinin gözetim ve denetiminin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nda kalması gerektiği görüşündeyim. Son 10-12 yıldan bu yana Ankara, neredeyse tümüyle büyük projelerden uzak kaldı. Ankara'nın metro yapımı tünel yapımına dönüşmüştür. Ankara, bir tüneller kenti durumundadır ve metronun raylı sisteminin, elektrik sisteminin ve işletme sisteminin yapımına ne zaman başlanacağı ve bunun ne zaman tamamlanacağı belli değildir. Genelde kentsel dönüşüm projeleri ilk yapıldığında yeteri kadar park alanı, yeşil alan, dinlenme alanı, çocuk bahçesi ve benzeri sportif faaliyet alanları bırakılmaktadır. Dikmen Vadisi örneğinde olduğu gibi; ama, sonradan, her ne hikmetse -hikmeti herhalde bunun ranttır- oralar, ilk projesi bozularak apartmanlara tahsis edilmekte ve rant dağıtımının aracı olmaktadır. Dilerim ki, Kuzey Ankara Projesi Ankara girişinde böyle bir olayla karşılaşmayız ve Ankara'nın konumuna uygun, düzgün bir kentleşmenin getirisinden Ankara halkı yararlanabilir.
Muharrem Doğan (Anavatan-Mardin): Kuzey Ankara Kent Girişi Esenboğa Protokol Yolu Projesi, yaklaşık, 4 milyon metrekare alan üzerinde inşa edilecektir. Bu alan üzerinde 18 bin konut yapılacaktır; 7 bin adet konut hak sahiplerine, 7 bin adet konut takribi yapan müteahhitlere bırakılacaktır; geriye kalan 4 bin adet konut ve iş merkezinden 2 bin adedi belediye ve TOKİ'ye kalacak, kalan 2 bin konuttan elde edilecek gelirlerle de rekreasyon alanı, altyapı ve sosyal aktivitelere harcanacaktır. Bu proje maliyetinin 1,5 milyar dolar olacağı hesaplanmışsa bile, bu rakamla bitmeyeceği açıktır. Bu alanın kapsayacağı toplam nüfusun ise 70 bin kişi olarak planlaması, ayrıca buralar AKP'nin ve Melih Gökçek'in oy deposu haline getirilmek mi isteniyor sorusunu akla getirmektedir. Bu proje kapsamında; 2 otel, 1 kongre merkezi, 14 cami, 8 ilköğretim okulu, 4 lise ve 2 sağlık ocağıyla 1 hastane tasarlanmıştır. Bu proje kapsamında yapımı tasarlanan 14 adet cami kafi gelebilir. Ancak, buna karşılık, eğitim ve sağlık için ayrılan alanlar yetersizdir.
Bayram Meral (CHP-Ankara): Bu yasanın özü şudur: Belediye Başkanımız diyor ki: 'Ben böyle ihaleyle mihaleyle iş yapamam, yasayı düzenleyin. Kafama göre proje yaparım, kafama göre ihaleye çıkarım, kafama göre ihaleye veririm ve işi bitiririm.' Efendim neymiş, yabancılar gelirken gecekonduları görürmüş, bizim fiziksel görünümümüz bozulurmuş. Hadi ki düzenlediniz, Dışkapı'ya kadar konuklar geldi. Maazallah, temenni etmiyorum; Dışkapı'da da bir kaza olmuş, yol kapalı. Konukları Altındağ'a doğru çevirirseniz, oradaki gecekondular, oradaki fiziksel yapı, acaba konuklarımızı rahatsız etmez mi? Yani, bunca insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığı bir Türkiye'yi, milyonlarca insanın açlık sınırının altında yaşadığı bir Türkiye'yi, 1 milyon dolar borç alabilmek için IMF'nin arkasında dolanan Türkiye'yi Avrupa tanımıyor mu? Züğürt Ağa oyununu oynamaya gerek yok. Burada büyük bir rant var.
Ümmet Kandoğan (DYP-Denizli): Türkiye'ye giren yabancılar sadece o bölgede bu manzarayla karşılaşmayacaklar ki; Türkiye'nin birçok bölgesinde olan bir gerçektir bu. Bu gerçeğin üzerine bir şal örterek, bunu yabancılardan gizlemeye çalışmanın anlamı nedir? Siz, yabancılar Türkiye'ye girdiğinde ilk görecekleri manzara bu olmasın derseniz, bunun yanlış olduğu inancındayım. Eğer bu böyle ise, bu doğru ise, o zaman, Diyarbakır'a da gidelim. Şimdi, Diyarbakır Havaalanından şehir merkezine gelinceye kadar benzeri manzaraları görmüyor muyuz orada? Ankara'ya gelen yabancılar kadar, Diyarbakır'a da yabancılar gidiyor. Her gün orada heyetler var; Avrupa Birliği'nden, başka kurumlardan, sivil toplum örgütlerinden Ankara'ya ne kadar gelen varsa, Diyarbakır'a da o kadar gelen var.