İstanbul Valisi Muammer Güler tarihî yarımadanın trafikten arındırılması gerektiğini söyledi.

İstanbul’un Eminönü ve Fatih ilçelerinin yer aldığı tarihî yarımada bölgesinin İstanbul’un kültürel varlığının mihenk noktası olduğunu ifade eden Vali Güler, “İstanbul’daki 15 bin tarihî eserden 10 bin tanesi tarihî yarımada içinde. Tarihî yarımadayı imalat sektöründen ve trafikten arındıralım.” diye konuştu. Vali Güler, bu bölgenin tarihî özelliklerinin turistik getirilerinden faydalanmak gerektiğini sözlerine ekledi.

İstanbul Valisi Muammer Güler, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği’nde (ASKON) düzenlenen “İstanbul’un Sorunları ve Çözüm Yolları” konulu panele konuşmacı olarak katıldı. ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca’nın başkanlığını yaptığı panele Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Osman Yumakoğulları ve işadamları da yer aldı. Geride kalan 3 yılıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Vali Güler, önümüzdeki yıllarda gerçekleştirmeyi planladıkları projeleri anlattı. Vali Güler, İstanbul’un tarihî değerlerinin korunması gerektiğini belirtti. “Biz birçok medeniyetin çok anıtlarını muhafaza ettik. Geleceğe taşımak mükellefiyetimizdir.” diyen Vali Güler, “Bunu hem koruyacağız hem de harcından istifade edeceğiz.” dedi. Tarihî yarımadanın tarihî yapısına yeniden kavuşturulması gerektiğine de değinen Güler, Eminönü’nün boşaltılmasından sonra buralara yerleşmek isteyen kaçak işçilere ve göçmenlere de engel olunması gerektiğini vurguladı. Güler, “Bu bölgenin belirli bir planlama içerisinde boşaltılması gerekir. Oraların nasıl kullanılması gerektiği planlanacak.” dedi.

Vali Güler, İstanbul’un en önemli sorununun deprem, ulaşım, sağlık veya eğitim değil; su havzalarındaki kaçak yapılaşma olduğunu kaydetti. “Su havzalarının korunması İstanbul’un hayati derecedeki ihtiyacıdır.” şeklinde sözlerini sürdüren Vali Güler, “İstanbul ne yapacak yapacak su havzalarını koruyacak. Gözü gibi koruyacak. Su havzalarını devlet olarak namusumuzu korur gibi koruyacağız.” ifadelerini kullandı.

İstanbul’da kamu hizmetlerine büyük önem verilmesi gerektiğini kaydeden Güler, “Hükümetimizin programının 4 önemli ayağı eğitim, sağlık, adalet ve güvenliktir. Eğitim Türkiye’de olduğu gibi İstanbul’da da en önemli sorunların başında geliyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük eğitim yatırımı son 3 yılda yapılmaktadır.” dedi. Güler, İstanbul İl Genel Meclisi ve İl Özel İdaresi kaynaklarının yüzde 70’inin eğitim hizmetlerine sarf edildiğini anlattı. “Son 3 yılda ayrılan ödenek 973 trilyon TL. Bu çok önemli bir rakamdır.” şeklinde konuşan İstanbul Valisi şunları kaydetti: “İlk 3 yılda 9.000 derslik yaptık. 5. yılda 15.000 derslik hedefini tamamlamayı planlıyoruz.” Vali Güler, eğitimde sabahçı-öğlenci ayrımını kaldırmak ve sınıf mevcutlarını 40’ın altına düşürmek istediklerini sözlerine ekledi. Eğitimde hedefi yakalarken devlet-vatandaş işbirliğine de çok büyük önem verdiklerini ifade eden İstanbul Valisi, “Üç okulun 2’sini devlet yaparken 1’ini de vatandaş yapıyor. Bunda Eğitime Yüzde 100 Destek kampanyasının, eğitime yapılan harcamaların gider sayılabilmesi için yapılan düzenlemelerin çok önemli olduğuna inanıyorum.” şeklinde konuştu.

İstanbul’da depremin de göz ardı edilmemesini isteyen Vali Güler, “İstanbul’da deprem olgusu nazara alınmadan hiçbir planlama yapılmamalı.” dedi. Güler, sağlık ve sosyal hizmetlerin yürütüldüğü binalarda güçlendirme çalışmaları yaptıklarını söyledi. Sağlıkla ilgili kapasitenin tamamının kullanılmasına yönelik son düzenlemelerin de çok önemli olduğunu ifade etti.