Haberler

Hatay ve Muğla'ya armağan

Tarih: 18 Mayıs 2006 Kaynak: Cumhuriyet Yazan: Oktay Ekinci
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 'ne (TMMOB) bağlı odalar, anayasadaki 'kamu yararı' na çalışan kuruluşlardan... Yönetim ve organları mimar, şehirci ve mühendislerin oylarıyla belirlendiği için de uzmanlık alanlarındaki ulusal 'demokratik' kurumlar...

Nitekim ilk kuruluş kararlarını bile hükümetler değil, 'mimar, şehirci ve mühendisler' veriyor. Meslek gruplarının kendi 'oda' larını oluşturmaları için, bu yöndeki önerilerinin TMMOB Genel Kurulu'nda kabul edilmesi yeterli... Her odanın, ülkenin değişik il ya da bölgelerinde 'birim' lerini oluşturması da kendi genel kurul kararlarına bağlı...

TMMOB Yasası'nın çıktığı 1954'ten bu yana 'süreklilik' gösteren bu demokratik yapılanma, meslek kuruluşlarını bulundukları yöredeki 'toplumsal haklar' ın da savunucusu kılıyor... İşte bu sorumluluk içinde, Mimarlar Odası yurt düzeyindeki şube sayısını 21'den 23'e çıkardı. 14-16 Nisan 2006 tarihlerinde Ankara'da yapılan ve 2004-2006 yıllarına ait merkez organlarının da seçildiği 40. Genel Kurulu'nda, Hatay ve Muğla 'daki oda çalışmalarının artık 'şube' olarak sürdürülmesine karar verildi.

Hatay ilinde Adana Şubesi'ne bağlı Antakya ve İskenderun temsilcilikleri ile Kırıkhan ve Samandağ oda temsilcileri; Muğla ilinde ise İzmir Şubesi'ne bağlı Bodrum, Datça, Fethiye, Marmaris, Milas, Muğla ve Ortaca temsilcilikleri faaliyet gösteriyordu. Şimdi bu temsilcilikler, 240 üyesiyle Hatay ve 620 üyesiyle Muğla şubelerine bağlanacaklar.

Tarihe ve doğaya bağlılık
Hatay ve Muğla'da Mimarlar Odası şubelerinin örgütlenmesi, bu iki ilimizin özellikle tarihsel ve doğal zenginliklerinin 'yaşatılarak korunma' ları yönündeki gayretler açısından özel önem taşıyor. Çünkü Mimarlar Odası, kültürel değerlerimize aynı zamanda 'meslek mirası' olarak sahiplenen tutumlarıyla, ülkemizdeki uygarlık değerlerinin ve kimlik birikimlerinin sürdürülm esinde tüm örgüt birimleriyle sürekli seferberlik halinde...

Zaten, her iki şubenin kurulmasına karar verilmesindeki neden de sadece bu illerdeki temsilciliklerin başarılı çalışmaları değil, aynı zamanda Türkiye'nin adeta kültür ve uygarlık tarihi müzesi konumundaki yörelerinde Mimarlar Odası'nın varlığını daha da 'etkin' leştirmek... Nitekim Antakya Temsilcisi Abdülgani Mazmanoğlu , şube kararlarının 'oybirliği' yle alındığı oda genel kurulundaki konuşmasında şunları söyledi:

''Hatay ilimiz, kültürlerin ortak kenti; barış, hoşgörü ve kardeşlik merkezi Antakya; doğal ve stratejik limanıyla, asırlar boyu birçok medeniyete ev sahipliği yapmış İskenderun; tarihin en önemli limanıyla yapay su kanalının ve birçok manastırın bulunduğu Samandağ, Kırıkhan, Reyhanlı ve Hassa ilçelerimizi bağrında taşıyan höyük zengini Amik Ovası; yayla ve ormanlarıyla ön plana çıkan Belen; demir-çelik sanayisi ve narenciye üretimiyle tanınan Dörtyol ve Payas; Osmanlı döneminin sınır kalesi Yayladağ ilçeleriyle, yaklaşık 3 bin yıllık geçmişi olan dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden biridir ve oldukça zengin bir mimarlık birikimine sahiptir...''

İşte bu özellikleriyle, 2005 yılı temmuzunda İstanbul'da toplanan Dünya Mimarlık Kongresi 'ne ulusal hazırlık buluşmalarından birine de ev sahipliği yapan Hatay'da, 'şube' olmanın önemini ise Mazmanoğlu şöyle vurguladı: ''Anadolu'nun, Ortadoğu ve Akdeniz'e açılan kavşağı üzerinde bulunması nedeniyle dünya mimarlık ve kent tarihinde ilimizin çok özel bir yeri vardır. Bunun bilincinde olan Hatay Mimarları, bölgemiz kentleriyle kültürel ve tarihi miraslarına sahiplenme çalışmalarını şube örgütüyle daha da yükselteceklerdir...''

Karya'da mimarlık
Eski çağların 'Karya' sı olan; il sınırları içinde 150'ye yakın antik kent barındıran; Türkiye'nin en geniş doğal sit alanlarının bulunduğu; sayısız koyları ve körfezleriyle Akdeniz'in ve Ege'nin en ünlü kıyı cenneti ve hemen tüm yerleşmelerinde kentsel sit dokularının yaşamaya devam ettiği Muğla'daki temsilciliklerin şube olmak için yayımladıkları ortak bildiride ise özetle şu değerlendirmeler yer aldı: ''Muğla ili havzası ve kıyıları rant baskısının en yoğun şekilde hissedildiği yerlerin başında gelmekte; bu nedenle mimarlığın toplumsal sorumlulukları açısından diğer bölgelerle ciddi farklılıklar göstermektedir. Gerek mimarlık ortamına, gerek tarihi ve kültürel değerlerimize, gerekse kıyılarımıza yönelik baskılarda etkili duruş sergilemenin daha organize olmaktan geçtiğini her seferinde yeniden yaşadık. Vermiş olduğumuz mücadelelerin tamamına yakınında örgütsel dayanışmanın örneklerini sergiledik. Artık kendi ayakları üzerinde durabilen kendi sorunlarını yaşamsal deneylerinden alabilen, daha kurumsal davranabilen, birbirleriyle kenetlenmiş temsilcilikler olarak şube gücümüzle yola devam etmek istiyoruz...''

Mimarlar Odası'nın Muğla ve Bodrum'daki temsilcilikleri 1970'li yıllarda kurulmuştu. 1980'lerde başlayan 'koyların turizm yatırımlarına tahsisi' uygulamalarına karşı ülke düzeyinde yankı yapan direnişin önderliğini yürüttüler. Özellikle tarihi kent dokularının 'mahalle sakinleriyle yaşatılarak korunması' konusunda da yerel yönetimlerle başarılı çalışmalara imza attılar...
Sivil toplumsal duyarlılığın çevre değerleri etrafındaki örgütlenmesinde de etkin oda birimleri olarak çalışmalarını sürdüren Muğla ilindeki tüm temsilciliklerin bu varlıkları, doğa ve tarih hazinesi ilimizin rant projeleriyle daha fazla tahrip edilmesi önünde en önemli 'engeli' oluşturdu...

Hatay ve Muğla'daki Mimarlar Odası şubelerine başarılar diliyoruz...
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.