Japon mimar Kengo Kuma, eserlerinde ışığı tek değil çok parça olarak kullanma tekniğini başarıyla uygulayan ender isimlerden biri.

Ünlü mimar Kuma, ışık tekniğini camilerden öğrendiğini söylüyor. İslamî mimaride ışığın ne Doğu ne de Batı kültüründe bulunmayan bir şekilde mekânlara yansıdığını belirten Kuma, "12 yıl önce Ayasofya'yı görmeye geldiğimde ışığın İslamî eserlerde nasıl kullanıldığını keşfettim ve çok etkilendim. Çalışmalarımda bu etki devam ediyor." diye konuştu.

Mimarlık Kongresi için geldiği İstanbul’da Zaman’a konuşan Kuma, özellikle camilerde ışığın tek noktadan değil, parçalı bir şekilde içeriye süzüldüğüne dikkat çekti. Kengo Kuma, kendi eserlerinde de aynı tekniği uygulamaya çalıştığını ifade etti. Kengo Kuma, Mimar Sinan için “Dünyada ilk modernizasyonu başlatan kişi” diyor. Sinan’ın eserlerinin hem etki doğurucu hem de modernizasyonun kökenlerine sahip olduğunu kaydeden Kuma, şunları söylüyor: “Batı’nın mimarisi dikey, Japonya’nın mimarisi ise yatay şekildedir. Ama Osmanlı mimarisi bu ikisinin arasını buluyor. Ne dikey ne de yatay.” Kuma, Sinan’ın dünya mimarları için halen eserleriyle ve yaptıklarıyla çok iyi bir örnek olduğunu belirtiyor. Kengo Kuma, kongre için geldiği İstanbul’u 21. asrın kültürel değişiminin merkezi olarak görüyor ve şunları söylüyor: “İstanbul’a da bir eser yapmak isterim. Bu şehir beni büyülüyor. İstanbul’un yüzeyi çok enteresan. Deniz, manzarası ve yüksek tepeler... Bunların hepsi de birbirine entegre. Ben de bir proje yaparsam bu topografiye uygun bir mimariyi örmek almak isterdim.” Kentleşmeyle ilgili sorunlara Japonya’daki gibi küçük evlerin çözüm olabileceğini ifade eden Kuma, kullanışlı küçük ev modellerini İstanbul’a da öneriyor. Mimarların fakirlerin evsizlik sorununa bir çözüm bulabileceğine inanan Kuma, “Mimarlar az paraya çok güzel bir alan oluşturabilirler. Ama politikacılar bunu düşünemez.” diyor.