Haberler

Mimarlık, hangi bakanlığı doğrudan ilgilendiriyor?

Tarih: 4 Ağustos 2005 Kaynak: Zaman Yazan: Doç. Dr. Ahmet Emre Bilgili

Öncelikle belirtelim ki bu satırların yazarı mimar olmayıp çalışma alanı sosyoloji olan, bürokratik olarak da kültür ve turizmle ilgilenen bir akademisyendir.

Bu açıdan kent, kültür, kentleşme ve kentlileşememe sorunlarıyla ilgilenen her akademisyenin ve İstanbul gibi bir büyük kentin turizmi üzerine çalışanların önüne, ‘mimarlık’ kültürel bir sorun olarak kaçınılmaz bir şekilde gelmektedir. Dünya Mimarlar Kongresi’nin İstanbul’da yapılması ve ana konseptinin ‘pazaryeri’ olarak belirlenmesi ve bu çerçevede mümkün olduğunca mesleki katılımın dışında sivil katılımın da önemsenmesinin, mimarlığın farklı çevrelerin gündemine girmesi açısından olumlu katkıları olmuştur. Mimarlığın, şehirde yaşayan herkesi ilgilendirdiği te-mel gerekçesi açısından bu katkı önemli görülmektedir.

Sosyolojik açıdan mimarlığın günümüzde belki de en önemli sorunu; algılanma ve fonksiyon boyutudur. Halkın ve inşaat sektörünün önemli bir kısmı, inşaat mühendisi ve mimar arasındaki farkı ayırt etmekten uzaktır veya gereken önem verilmemektedir. Bunun da etkisiyle maalesef yapılarımız estetikten uzak bir şekilde inşa edilmektedir. Mimarlığı ve mimarları anlamak; eğitim, kültür, estetik ve şehirlilik düzeyi ile doğrudan ilgili görülmektedir. Dola-yısı ile sorun, sadece mimarlıkta değil, mimarlığı kültürel ve estetik boyutu ile anlamada yatmaktadır.

Gerçekte ise mimarlık, kültürel boyutu ağır basan bir meslektir ve özellikle bir ‘şehir’ mesleğidir. Mimarlık, şehirden uzaklaştığında şehirler estetik olmaktan çıkıp beton yığınına dönüşebilmektedir. Bu yüzden günümüzde hem şehirleşme hem de mimarlık açısından en önemli sorun; şehirle mimarlığın ayrılığı problemidir. Bu ayrılığın varlığı iki tarafı da olumsuz etkilemektedir. Sorunun çözümü ise anlaşıldığı üzere bütünsellik içerisinde yeniden buluşmayı gerçekleştirmektir.

Bu ayrılık, şehirde yaşayanların şehirli hale gelememesinin de nedenleri arasında bulunmaktadır. Zira, estetikten yoksun bir şehirde yaşamak şehirli hale gelememenin sebepleri arasında kabul edilir. İşte mimarlığın şehirleşme ve sosyolojik açıdan önemi, büyük ölçüde buradan kaynaklanmaktadır. Olayın turizm boyutuna da kısaca değinmekte yarar var. Bir kente gelen turist, o kentin özgün mimari eserlerini görmek istemekle birlikte şehrin bir bütün olarak estetik ve mimari görünümüyle de ilgili olmaktadır. Şehir, mimarinin kattığı estetik görünüm ile çok çekici bir konuma gelebilmekte veya tam tersi durumda itici bir hal alabilmektedir.

İlgili bakanlık arayışının müzakere gerekliliği

Bu kısa girişten sonra başlıkta gündeme getirmeye çalıştığımız konuya gelelim. Gerçekten kültürel bir meslek olarak mimarlık, doğrudan hangi bakanlığı ilgilendirmektedir? Bu konuda bildiğimiz kadarı ile bir açıklık bulunmamaktadır. Fakat öncelikle mimarlık gibi bir mesleğin, bir bakanlığın doğrudan ilgi alanına girmesinin gerekli olup olmadığı üzerine bir şeyler söylemek gerekiyor. Bakanlık ilgisini, algılama ve fonksiyon açısından tahakküm ve denetim şeklinde değil de lojistik ve kolaylaştırıcı olarak görürsek mimarlığı ve mimarları bir bakanlığın kapsamı içerisinde düşünmenin bir mahsuru olamaz. Bunun aksine birçok açıdan yararını görmek mümkündür. Kültürel ve estetik yanı ile şehirde yaşayan herkesi ilgilendiren bir mesleğin, bir bakanlığın kolaylaştırıcılığında olması çeşitli etkileşimleri doğuracak ve bu da mesleğe pozitif katkılar sağlayacaktır.

Daha önce de vurguladığımız gibi mimarlık mesleği kültür, sanat, estetik ve şehir boyutuyla mevcut bakanlıklar içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kapsamı içerisinde görünmektedir. Fakat bildiğimiz kadarı ile tarihi yapıtların restorasyonu ile ilgili çalışan mimarların dışındakilerle bakanlık ilgilenmemektedir. Bunlarla da ilginin boyutu, bir meslek olarak değil de çalışma alanı örtüştüğü içindir.

Gerçekte ise mimarlık; geçmişi, günümüzü ve geleceği kuşatan bir meslektir. Bu yaklaşım çerçevesinde mimarlık, bir bütünsellik içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ele alınabilir ve bakanlıkta bununla doğrudan ilgilenecek bir birim kurulabilir. Bu, şüphesiz bir görüştür ve taraflarca önyargısız bir şekilde karşılıklı yarar gözetilerek müzakereye açılmalıdır. Bakanlıkta, mimarlıkla ilgili kurulacak birimin birçok açıdan yararı olacağını düşünmekteyiz. Bununla birlikte, mimarlığın devlet nezdinde birinci dereceden bir muhatabı olmuş olacak ve mimarlık mesleği/sorunları çözümü konusunda daha fonksiyonel hale gelmiş olacaktır.

İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürü


Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.