Hindistan'ın, Dharavi olarak bilinen gecekondu mahallesinde yaşayan küçük bir çocuğun hayat mücadelesinin anlatıldığı "Slumdog Millionaire" filmi, 81. Oscar Ödülleri'nde 8 dalda ödül kazanarak törene damgasını vurdu. Aldığı ödüllere rağmen, 455 milyon insanın günde 1,25 Dolar'dan daha az bir miktarla yaşamaya çalıştığı Hindistan'da yoksulluk sömürüsü yapıldığı için eleştirilen ve "yoksulluğun pornografisi" olarak nitelendirilen film, dikkatleri Hindistan'ın 1 milyondan fazla nüfusuyla 2,5 kilometrekarelik bir alan kaplayan gecekondu mahallesi Dharavi'ye çekti.
Hindistan'ın finans merkezi Mumbai'nin kalabalık, harap, gürültülü, dağınık ve pis gecekondu mahallelerinden biri olan Dharavi'de, bir uçtan diğerine uzanan dar, kirli sokaklar, açık kanalizasyon kanalları ve sıkışık kulübeler göze çarpıyor. Pakistan'ın Karachi kentindeki Orangi Town'dan sonra Asya'nın en büyük ikinci gecekondu mahallesi olarak tanımlanan Dharavi, kentin ana iki metro hattının arasında konumlanıyor.
Fotoğraf: Jonas Bendiksen, National Geographic
Konumu itibariyle emlak sektörü açısından yakın zamanda çok değer kazanan Dharavi 19. yüzyılın sonlarına kadar Koli balıkçılarının yaşadığı bir mangrov bataklığıydı. Bataklık hindistancevizi yaprakları, çürümüş balık ve atıklarla dolduğunda, Koliler balık tuttukları alandan yoksun kaldı ve hemen yasadışı içki ticaretine kaydılar. Ancak sonuçta bu alan da başkalarının kullanımına açık hale geldi. Gujarat'tan Kumbharlar gelip bir çömlekçi kolonisi oluşturdu. Güneyden gelen Tamiller tabakhaneler kurdu. Giderek büyüyen tekstil sektöründe çalışmak için Uttar Pradesh'ten binlerce insan geldi. Sonuç olarak gecekondu mahallelerinin en çok çeşitlilik barındıranı, Hindistan'ın en farklı kenti Mumbai'nin tartışmalı da olsa en sıradışı mahallesi ortaya çıktı.
Fotoğraf: Jonas Bendiksen, National Geographic
Dünyadaki en yüksek ev kiralarının bulunduğu Mumbai'nin tam merkezinde yer almasına rağmen, bu mahallede aylık 4 Dolar'a kadar düşen fiyatlarda ev bulunabiliyor. En küçük evlerde bile bir gaz sobası ve elektrik bağlantısı olduğu bölgede, bazı şanslı ailelerin sevdikleri dizileri izleyebilecekleri, kablo bağlantılı renkli televizyonları ve hatta video oynatıcıları bulunuyor. Mumbai'nin, beton, çelik ve cam yapılarıyla ışık oyunları sunan, en gösterişli ofis bölgelerinden Bandra-Kurla Kompleksi'nin hemen ötesinde beliren kokuşmuş mangrov bataklığı ise, üzerine inşa edilen küçük barakalarla, gecekondu sakinleri tarafından tuvalet olarak kullanılıyor.
Fotoğraf: Jonas Bendiksen, National Geographic
Yasadışı konumları nedeniyle kamu hizmetlerinden yararlanamayan gecekondu sakinleri, ihraç etmek üzere, işlemeli giysiler, yapay deri, çömlek ve plastik ürettikleri küçük ölçekli bir sanayi işletiyorlar. Terziler, deri tabakhaneleri, geri dönüştürücüler, çamaşırhaneler, çömlekçiler, kumaş boyacıları dar geçitlerde, metal bir örtüyle kapatılmış sarsak kulübelere sıkıştırılmış işletmelerden bazıları. Dharavi'de hiçbir şey çöp olarak kabul edilmiyor, bir kişinin çöpü bir başkasının üretim malzemesi olabiliyor. Bozulmuş plastik oyuncaklar devasa öğütücülere atılıyor, minicik parçalara ayrılıyor, eritilerek rengârenk topaklara dönüştürülüyor, taklit Barbie bebek yapımına hazır hale getiriliyor. Her karton kutunun, her bir yağ varilinin tekrar tekrar değerlendirildiği Dharavi'nin yıllık iş hacmi 650 milyon Dolar'a ulaşıyor.
Fotoğraf: Jonas Bendiksen, National Geographic
Hindistan hükümeti Dharavi'yi, gelişmiş konut ve alışveriş kompleksleri, okulları ve hastaneleriyle modern bir görünüme kavuşturmak için bir kentsel yenileme projesi hazırlatıyor. Amerika'da eğitim gören Hintli mimar Mukesh Mehta'nın üzerinde çalıştığı projenin 2,1 milyar Dolar'a mal olması bekleniyor. Plan; yeniden inşa edilecek konut, okul, park ve caddelerin bulunduğu, 57.000 ailenin yaşadığı 3 milyon metrekare alanı ve satışa çıkarılacak 4 milyon metrekarelik konut ve ticaret alanını içeriyor. Ancak projede sadece 2000 yılından önce burada yaşayan ailelere yer veriliyor. Ayrıca kurdukları resmi olmayan küçük işletmelerinin projede yer almayacak olması da gecekondu sakinlerinin endişelerini artırıyor. Hükümet sadece "kirletmeyen" küçük sanayi işletmelerin resmileştirileceğini ve bu işletmelere gelişimin sürdürülebilirliğini sağlamak için modern teknik imkanlar ve ekonomik stratejiler sağlanacağını duyurdu.
Fotoğraf: Jonas Bendiksen, National Geographic
Gecekondu Rehabilitasyon Otoritesi'nin (Slum Rehabilitation Authority, SRA) normları doğrultusunda uygulanacak Dharavi Yeniden Gelişim Projesi'ne göre, sadece 01 Ocak 1995 tarihli oy listelerinde adı bulunan konut sahiplerinin barakaları rehabilitasyon çalışmaları kapsamında ele alınacak. Alan, her aileye 21 metrekare düşecek şekilde paylaştırılacak ve seçilen gecekondu sakinlerine bu hakları karşılığında yeni konutlar verilecek.
Projenin uygulanması sürecinde gecekondu sahiplerine Dharavi'nin yakınlarında ya da içinde geçici konutlar temin edilecek. Geçici konutların maliyetini bölgeye yatırım yapan geliştiriciler üstlenecek, ancak konutlardaki su, elektrik ve telefon giderleri gecekondu sakinleri tarafından karşılanacak.
Yeniden gelişim projesinin, geniş caddeler, kesintisiz elektrik, bol su, oyun alanları, okullar, kolejler, sağlık merkezleri ve sosyo-kültürel merkezler gibi rahat ve konforlu yanları var. Düzgün bir uygulama için, Dharavi, farklı yükleniciler tarafından geliştirilmek üzere 10 bölgeye ayrıldı. Projenin 5 - 7 yıl arasında gerçekleştirilmesi bekleniyor.
Bu proje sayesinde, uzun süredir şehrin en değerli alanını kaplayan bu devasa gecekondu bölgesine gözlerini diken yerel yönetimler, kendi yeniden hayata başlama hayallerini uygulamaya geçirmiş olacaklar. Ancak Dharavililer için bu bir tür savaş ve kolay kolay pes etmeyi de düşünmüyorlar. 35 yıldır, Dharavi'de, İngilizlerin sömürgesi altındayken döşenen devasa su künkünün hemen üzerine inşa ettiği bir kulübede yaşayan Ramakant Rai "Burası artık benim memleketim" diyor ve ekliyor: "Yetkililere söyledim, burada kalmamıza izin versinler, biz kendi evlerimizi inşa ederiz."
Bütün yorumları forumda okuyun!