reklam

Haberler
05 Aralık 2001 Çarşamba

Köy-Kent Projesi Ütopya mı?

Kırsal alan kalkınma projesi olan ''Köy-Kent Projesi'' Sayın Ecevit 'in 1970'ler sonrası düşlediği projelerinin en dikkat çekeni ve somutu... 1978'de ''Van-Özalp Köykent Demetleri Düzeni'' adı altında, Köyişleri ve Kooperatifler Bakanlığı aracılığıyla, başlatılan ''Köy-Kent Projesi'' , dönemin özgün politika karmaşasında ütopik bulunduğu gibi MHP tarafından da proje tasarımının kendilerine ait olduğu savlanarak sahiplenilen bir proje oldu. Yaklaşık çeyrek yüzyıl sonra tekrar ülke gündemine gelen projenin şimdi de Atatürk' ün projesi olduğu savlanmaktadır. Neymiş efendim, ''Türkiye'de Köy-Kent Projesi'ni ilk olarak Atatürk başlatmış... Hem de 1932 yılında. Projenin adı da 'İdeal Cumhuriyet Köyü' imiş.'' Atatürk'ün projelerini nitelemek ve sınıflandırmak olası mı? Onun nice devasa projelere imza attığını yadsıyabilir miyiz? Köy-Kent Projesi son çeyrek yüzyılda elle tutulur en somut proje olarak karşımıza çıkıyor. İşte biz bu projeden söz ediyoruz. Projenin kime ait olduğu önemli değil! İlle de birine ait olması gerekiyorsa; 1970'ler sonrası gündeme getiren ve yaşama geçirmeye çalışan Sayın Ecevit'tir. Köy Enstitüleri'nden Köy-Kent'e ve KHGM*

Projeye sahip çıkanların yanında, projenin gerçek sahiplerini saptadığını savlayan bazı aydınlar: ''...26 Ekim 2001 tarihi itibarıyla Türkiye'de 35 bin 118 köy var. Ecevit'in Ordu/Mesudiye'de 9 köyü birleştiren Köy-Kent'ini hesaba katarsak geriye 35 bin 109 köy kalıyor. Ecevit aynı hızla kendi projesine devam ederse 5902 yılında Köy-Kent olmamış köy kalmayacak'' yaklaşımıyla projeyle alay etmenin yanında, projeyi ütopik çizgiye oturtmayı da ihmal etmiyorlar...

Açlığın, işsizliğin, yoksulluğun küreselleştiği; egemen küçük varsıl grupla, yoksullar arasında uçurumların oluşturulduğu yaşamımızda ''Köy-Kent Projesi'' ''Köy Enstitüleri'nden'' sonra evrensel bir gereklilik olarak karşımıza çıkan en önemli projelerden biri olduğunu söylersek olguyu abartmamış oluruz. İnsan ayakları üzerine kalktığı günden beri, yani sosyalleşmeye başladığından bu yana, yaşamını kolaylaştıracak düzenlemeler içeren projeler üretmiştir ve üretmeye devam etmektedir. Fakat son yüzyılda gezegenimizde; sosyal yaşama çağın özgün değişim boyutunda yeni düzenlemeler getirecek böylesi projelerin üretildiğine pek tanık olmuyoruz. Emperyalizmin son aşaması küreselleşme saldırganlığında, bu süreci yaşamanın olası olmadığını söyleyebiliriz.

Atatürk sonrası, İnönü döneminde başlatılan ve 1950'ler hükümeti döneminde sona erdirilen ''Köy Enstitüleri Projesi'' dışında mevcut yapıyı olumlu (pozitif) etkileyecek somut proje üretim süreci ülkemizde yaşanmamıştır. Günümüze dek, klasik projeler hariç, toplumun ekonomik ve sosyal yapısına yeni soluk getirecek somut bir projeye rastlamak olası değil. Nasıl ki sanayimizde, yaratıcılıktan uzak montaj sanayii ötesine gidilemediyse, toplumsal yapıyı yeniden biçimlendirecek, çağın özgün yapısıyla örtüşecek projeler süreci ülkemizde yaşanmıyor. Bilinen geleneksel her ülkenin, hatta üçüncü dünyanın azgelişmiş ülkelerindeki yaşatılan projeler sürecidir. Örneğin barajlar, çay, sigara fabrikaları ve karayolu vs'lerle.. ''Ülkemizde projelerin altına imza atılmış, fakat projelerle imza atılmamıştır'' diyebiliriz. Sosyal yaşama yeni düzenlemeler getiren tüm projelerin (kültürel, sanayi, iktisadi ve eğitim) özünde mühendislik/mimarlık bilimi ve disiplini vardır. Doğa ve sosyal yasalar adeta mühendislik-mimarlık dokularıyla örülüdür. Bu nedenle mühendisliği yaşamın hiçbir alanında soyutlayamayız. Köy-Kent Projesi sosyal, eğitim, kültür ve iktisat bilimi ile kurgulanmış bir proje olmasına karşın projenin temel dokusu mühendislik bilimi ve disiplinidir. Böylesi zengin proje kurgusuna, -içerdiği evrensel gereklilikleriyle- günümüz toplum yapısına yenilikler taşıyabilecek proje olarak bakılmalıdır. Salt ülkemizin değil, dünya ülkelerinin kalkınma modeli olarak seçmesi gereken evrensel bir proje...

Köy-Kent tasarımı kırsal alan için bir örgütlenmeler bütünü ve kalkınma önerisi olmanın yanında, bölgesel ve yöresel gelişme projeleri içinde yer almasıyla kırsal alanda bir dönüşüm amacını da taşımaktadır. Ayrıca köylünün üretimini, gelişimini ve verimliliğini arttırarak, yerel değerleri öne çıkararak, çağcıl bir ekonomik ve sosyal yapı oluşumunda, etkin bir proje olarak belirmektedir. Bu nedenle köykentleşme bir gelişme ve kalkınma süreci olarak görülmelidir. Köy-Kent tasarımı ile yerel değerler öne çıkarılıp insan gücü, becerisi ve doğal kaynakları işleme sürecine sokulacaktır.

Eğer kent yaşam kolaylıklarını sağlayacak ''Yol, içme suyu, kanalizasyon, elektrik, telefon, okul, sağlık ocağı, spor sahaları, yöre becerilerinin işlendiği atölyeleri ve itfaiye hizmetlerini'' Köy-Kent örgütlenmeler bütünü ile kırsal alanlara taşırsanız, yerel değerlerin yanında büyük kent kirliliklerinin/çürümüşlüğünün de önüne geçecek bir süreci ivmelendirerek iç göçün önüne geçecek ve onu durduracak süreci başlatmış olursunuz. Ordu'nun Mesudiye ilçesinde somutlanan böylesi evrensel proje için Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Ajay Chhibber, ''Proje fikrini yakından inceliyoruz... Hayali bir proje değil. Aksine uygun bir proje. Desteklemeyi düşünüyoruz. Dünyanın çoğu bölgesi için kalkınma modeli olabilir..'' diyorsa, böylesi bir projeyi ülkemizde değil, tüm dünya ülkelerinde yaygınlaştırmak gerektiğini düşünüyorum. İşte bu proje ile imza atılır. Marifet, bilinen klasik projelerin altına imza atmak değil, dünyanın yapısallığını yeniden biçim lendirecek projelerle imza atmaktır. Bu süreci bana göre Atatürk başlatmıştır. Sayın Ecevit de günümüzde proje ile imzasını atmıştır. Önemli olan Sayın İnönü'nün Köy Enstitüleri'yle attığı imza gibi yok edilmemesidir. Her şeyin olduğu gibi yaratıldığı ve öyle kalacağını söyleyen metafizik düşünceden kendimizi soyutlayıp doğada sürekli bir değişim ve evrim bulunduğunu savunan diyalektik yaklaşımı; dünyanın özgün gelişim istemine oturtabilirsek böylesi evrensel projelerle imza atmayı yaygınlaştırabiliriz. Fakat ülkemizde böylesi evrensel süreci ivmelendirecek kurum olan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nü (KHGM) kaldırmayı düşleyen mantıkla, bu evrensel düşü yaşama geçirmek pek olası görülmüyor... Dünya Bankası yetkilisi Köy-Kent Projesi'ni finansman boyutunda destekleme sözünü verirken IMF dayatmasıyla; bu alanlardan çekilme projeleri geliştirerek KHGM ile birlikte Köy-Kenti de yok etmek çelişki değil mi?

Sonuç
Evet önemli olan düşüncelerin altına imza atmak değil, düşüncelerle imza atmaktır. Ülkemizde Köy-Kent Projesi ile yapılan budur ve bu imzayı atan da kim ne derse desin Sayın Ecevit'tir...

Devletin kırsal kesimdeki tek örgütlü yapısı olan ve merkezi demokratik yapının en güçlü örgütü KHGM'nin yanlış yerinden yönetim (desantralize) anlayışla ve IMF dayatmalarıyla yok edilmeye çalışılması düşündürücüdür. Köy-Kent Projesi'ni yaşama geçirecek demokratik merkezi yapının kırsal alandaki en güçlü örgütü KHGM'dir.

Böylesi evrensel projenin ivmeleneceği süreçte KHGM'yi yadsımak, beraberinde Köy-Kent'i yadsımayı getirecektir. Bu süreç aynı zamanda Köy Enstitüleri'ni kapatan mantığın kurumsallığını gündeme oturtacağı için olgunun tüm boyutlarıyla yeniden ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Eğer salt baraj ve benzer klasik projelerin altına imza değil dünyanın kimliğini iyileştirecek evrensel projelerle imza atmak istiyorsak böylesi kurumları, değil yaşatmak yaygınlaştırmanın savaşımını vermeliyiz.

(*) KHGM (Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü)


Dövizde kalan insanlar için, dolar bazında yarı fiyatına kadar gerileyen gayrimenkullere yatırımın cazip hale geldiğini belirten Coşkun, ekonomik krizden önceki TL bazındaki fiyatlarla, bugünkü fiyatların birbirine çok yakın olduğuna işaret etti. Ayşe Coşkun, "Şu an piyasada yaşanan, daha önce yanlarına bile yaklaşamayacakları fiyatlarla satışa çıkan gayrimenkullerin fiyatlarının düşüşüyle birlikte talep görmesidir. Örneğin, Anadolu yakasında daha 1.5 yıl öncesine kadar muhteşem Boğaz manzaralı villalar 2-2.5 milyon dolar iken, bugün 1-1.2 milyon dolardan satılıyor" diye konuştu.

Talepte yükseliş var
Talep artışının İstanbul'un hemen her bölgesinde görüldüğünü belirten Coşkun, rayiçlerin düşük olduğu Beylikdüzü, Çekmeköy gibi yeni gelişen ya da İstanbul'un dışına doğru genişleyen bölgelerine talebin dikkat çekici olduğunu, deprem endişesi nedeniyle zemini sağlam olduğu belirtilen Boğaz hattının da talep gördüğünü ifade etti.

Kiralık talebinde de canlılığın sürdüğünü ifade eden Coşkun, ekonomik kriz nedeniyle uygun fiyatlı ve akaryakıt fiyatlarının yükselişi nedeniyle toplu taşıma araçlarıyla rahat ulaşılabilen bölgelere talep geldiğini söyledi.

Hisar'da 50 bin dolar
Bu arada, İstanbul'un çeşitli semtlerinde her bütçeye uygun fiyatla satılık evler bulabilmenin mümkün olduğu belirtiliyor. Altunizade'de 170 metrekare, 4 oda ve bir salon, şömineli, ebeveyn banyolu süper lüks daire 128 milyar liradan satışa çıkarılırken,Anadoluhisarı'nda 282 metrekare arsa içinde 200 metrekare kullanımlı ev 50 bin dolardan, Beylerbeyi Koru'da 320 metrekare arsa içinde 260 metrekare kullanım alanına sahip deniz manzaralı ev 250 bin dolardan alıcı bekliyor. Bostancı'da 140 metrekare 3 oda ve 1 salonlu, doğalgazlı, kartonpiyerli, otoparklı daire 63 milyar liradan, Bağdat''ta 140 metrekare asansörlü, otoparklı daire 88 milyar liradan, Moda'da 135 metrekare 3 oda ve bir salonlu, asansörlü, kaloriferli daire 65 milyar liradan, Maltepe'de 225 metrekare 4 oda ve bir salonlu, kombili, asansörlü, otoparklı lüks daire 82.5 milyar liradan satılıyor. Küçükyalı'da 100 metrekare, 2 oda ve bir salonlu, doğalgazlı lüks dairenin fiyatı 17 milyar lira, 230 metrekare 4 oda ve bir salonlu, deniz manzaralı, asansörlü, kombili lüks dairenin fiyatı 55 milyar lira, Göztepe'de 280 metrekare, dubleks, korumalı, kapalı garajlı ve yüzme havuzlu, deniz manzaralı dairenin fiyatı 240 bin dolar.Avrupa yakasında ise, Etiler'de 230 metrekare deniz manzaralı lüks daire 200 milyar liradan, 1. Levent'te 405-520 metrekare arasında, bahçeli, otoparklı, müstakil villalar 350-550 bin dolardan, Zeytinburnu'nda asansörlü, kombili 120 metrekare daire 35 milyar liradan satılıyor.
Cumhuriyet -
Şevket ÇORBACIOĞLU İnşaat Mühendisleri Odası Genel Sekreteri

Aralık 2001 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
          01 02
03 04 05 06 07 08 09
10 11 12 13 14 15 16
17 18 19 20 21 22 23
24 25 26 27 28 29 30
31 diğer aylar için tıklayın

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz