Ağaç yaşken eğilir diye boşuna dememişler. Özellikle zekâ düzeyi yüksek çocukları büyüme dönemindeki pek çok zararlı uyarandan uzak tutup zekâsını geliştirecek hobilere sahip olmasını sağlamak gerçekten zor bir iş. Design Week'in en genç üyesi Can Demirel de zekâsını doğru yere yönlendirebilmiş çocuklardan biri. Arabalara olan tutkusunu yarış arabası tasarlamaya yöneltmiş ve beş buçuk yıldan beri legolarıyla araba tasarlıyor.

Üç buçuk yaşında oynamaya başladığı legolarıyla Design Week'in en genç konuğu. Türkiye'de üç yıldır düzenlenen Design Week'i başından beri izliyor ve buraya katılmayı da kendisi istemiş. İstediğini de başarmış. Design Week'te "Can'ın Arabaları" adlı kendine ait bir stand elde etmiş. Kendisine tasarım konusunda çok güveniyor. Şu an yapılmış arabalardan çok daha güzellerini tasarlayabileceğini düşünüyor.

Amacı Tasarım Yapmak
Okulu ve özellikle matematiği hiç sevmeyen Can Demirel'in tek dileği ortaokul ve liseyi atlayıp direkt üniversiteye gidip tasarım yapmak. Mühendislik okumak istiyor ama ilerde araba tasarlamak dışında bir gayesi yok. "Okulu hiç sevmediğimi söyleyebilirim. Mühendisliğe giderim de ilköğretimi, ortaokulu liseyi atlamak istiyorum. Okulu sevmiyorum ve sevmeyeceğim, ben direkt tasarım yapmak istiyorum. Hiç olmazsa okul daha eğlenceli olsa, her gün ders yapıyoruz eğlence diye matematik çalıştırıyorlar. Nesi var matematiğin eğlenceli? Ben zaten tasarım yapıyorum, ne gerek var matematiğe?" diyor. Şu an araba yarışçısı olmak istemiyor ama tasarladığı arabaların büyük bir çoğunluğu yarış arabaları. Zaten yarış arabası olmayan arabalar onun için çok gereksiz hatta araba bile değil. Tek derdi arabalar olduğu için lego yarışmalarına da katılmak istemiyor.

Annesi Gülderen Demirel, "Özel bir eğitim almıyor, aslında bizim bir şey yapmamıza gerek kalmadı. Biz onu sadece engellemiyor ve sınırlamıyoruz. Bir buçuk yaşlarındayken ona legolar aldık, kendi kendine bu hale geldi" diyor. Araba tutkusu ilk başladığında araba yarışçısı olmak istiyormuş daha sonra annesi ve babası onu yarışçılığın tehlikeli bir şey olduğuna ikna edince araba modelleri tasarlamaya başlamış. Şu anda araba dergileri okuyor, yarışları takip ediyor, modeller tasarlıyor.

Babasının Yolunda
Can Demirel'in babası İsmail Demirel geçen yıl Efes Pilsen'in düzenlediği Maket ve Obje Yarışması'nın Obje kategorisi birincisi olmuş. Önce kendisi için düşünmüş Design Week'e katılmayı ama Can'ın yaratıcılığı ve tasarım hızı babasını geçmiş. Son iki yıldır ziyaretçi olarak takip ettiği Design Week'te katılımcı olarak bulunmak Can'ın kendi arzusu. Annesi ve babası açısından biraz zor çünkü yıllık izinlerini Can'la Eski Galata Köprüsü'nde geçiriyorlar. Annesi, " Buraya gelmesini katılmasını istemememizin temel nedeni bizim tasarım dünyasına uzak oluşumuz. Yönlendirebilecek insanlarla tanışmak ve onların fikirlerini almak açısından çok faydalı olacağını düşündük, öyle de oldu" diyor. Tüm ziyaretçiler Can için çok güzel, çok yüreklendirici şeyler söylemiş. Ferrari'nin tasarımcısının yaptığı konuşmadan çok etkilenmiş ertesi gün de Mercedes'te çalışan biri gelip Can'a bir araba çizmiş ve ilerde meslektaş olabileceklerinin sinyallerini vermiş. Tasarım dünyasından insanlarla birlikte olabileceği bir ortam oldu. Demirel, " Eskiden yarışçı olmak istiyordum ama şimdi araba tasarımcısı olmak istiyorum, üç buçuk yaşından beri yaptıklarımdan ders aldım. Bu tasarımları yaparken düşünmüyorum. Hiç hatırlamıyorum bile nasıl yaptığımı, pek benzemiyor gerçeğe" derken, tasarımlarını biraz gerçeküstü bulduğunu itiraf ediyor. "Fire Neo", "Dual Element" gibi adlar koyuyor bazı arabalarına. Programlı bir hayatı var okul ve tasarım beraber gidiyor. Ama özellikle son üç aydır bu fuar için çalıştığı için ödevlerini ihmal etmiş. Son bir buçuk ayda uçak da tasarlamaya başlamış.