Ezri Tarazi, İsrail endüstri ürünleri tasarımının en önde gelen isimlerinden biri. Tasarım alanında eğitimci ve teorisyen olarak gösterdiği başarılar ve İsrail tasarımını dünyaya tanıtan çalışmaları sebebiyle İsrail Kültür ve Bilim Bakanlığı tarafından 2002’de “Yılın Tasarımcısı” ödülünü aldı. Sanatçı, çalışmaları ile çağdaş İsrail tasarımına ilgi uyanmasını sağladı. Ülkesinin dışında katıldığı toplu sergilerin en önemlileri arasında; 2002 yılında Avrupa’nın bazı şehirlerini dolaşan “Industrious Designers: Design from Israel”, 2005 Milano Trienali’nde “Promisedesign” ve 2006 yılında Cooper Hewitt Ulusal Tasarım Müzesi’nde açılan “Solos: New Design from Israel” sayılabilir.
Ezri Tarazi Design Studio’nun tasarımları “tasarımla politikanın örtüşmesi” olarak tanımlanabilir. Tasarımcı konferansta “Is-Realizm” kavramı ile başlayarak önce bu kavramı anlattı. Daha öğrenciyken 72 gazete kullanarak yaptığı sandalye tasarımı “Old-News” ile daha o zamandan ileride parlak bir tasarımcı olduğununun göstergesi. Tarazi, İsrail tasarım konseptini, kompleks morfolojiler kullanan, malzemeleri yeniden değerlendirebilmeye önem veren ve ülke gerçeklerinden faydalanan bir düşünce biçimi olarak anlattı. Ayrıca tasarımlarında objelerin taklit edilebilmekten uzak olmasına dikkat ettiklerini, tasarımlarının genelde şekillerin tekrarlarından oluştuğunu ve şu anda Kaliforniya’dan sonra bu derecede özel üretim yapan ikinci ülke olduklarını belirtti.
Daha sonra İsrail’deki tasarımcıları tanıtıp çeşitli işlerini göstererek sunumuna devam etti. Yaacov Kaufman’ın “Solos: New Design from Israel” sergisindeki işlerinden Aluminum Containers tasarımında tek bir tencere altıyla yetmişten fazla farklı tasarım yapıldığını gösterdi.
Ayrıca Chanan de Lange’nın kitaplık sistemini ve kendisinin duvardan asmalı olarak spiral şeklinde dönen kitaplık sistemini anlattı. Tal gur, Ami Drach & Dov Ganchrow, Pini Leibovich, Alon Meron gibi ülkesinin tasarımcılarının farklı malzeme teknikleri ile yaptıkları işlerden örnekler verdi. Ayala Serfaty’nin ışığı kullanarak yaptığı tasarımlar en ilgi çekenlerden biriydi.
Ülkesinin tasarımcılarını övgülü bir şekilde anlattıktan sonra, “Kişi- Başına” sergisini sunarak devam etti.“Kişi-Başına”nın özel ve somut olandan jeopolitik ve sanal olana uzanan ve görülmeyen alanla ilgili bir tasarım enstalasyonu olduğunu belirten tasarımcı şöyle dedi; “Kişi-başına korkular veya kişi-başına rüyalar, kişi-başına gelir kadar ölçülebilir olmasa da bir varil petrolden daha az gerçek değildir. Küreselleşme, modası geçmiş bir sözcük gibi olsa da, işten çıkarılmış her işçi veya internetteki blogcular için bir gerçektir.”
Sergideki, çeşitli ülkelerin bayrakları ile yapılan minderlerden oluşan kanepe tasarımı ile ülkelerin bütünlüğünün ne kadar önemli olduğuna ve ayrımcılığın baskın olduğunda ne kadar tehlikeli olabileceğine dikkat çekiyor. Daha sonra gösterdiği tasarımlar arasında Google’dan “masa” diyerek aradığınızda çıkan resimlerden oluşan “Search Table”, iki kanepe konturunun bir araya getirilmesi ile oluşan “De-Focus (Odaksız)” tek parça aliminyum profilden oluşan “Exta” ve İsrail’de savaşlar sebebi ile göçebeleşen halkın kullanabileceği “Moving (Taşınma)” tasarımları bulunuyordu. Eski Bağdat haritalarının güncellenmesi ve modelinin yapılması ile oluşan “New Baghdad (Yeni Bağdat)” sergideki en etkileyici tasarımlardan biri.
Crowded
Bir dinleyicinin sorduğu “politika tasarımlarınıza ilham mı veriyor yoksa tesir mi ediyor?” sorusunu “her ikisi de” diyerek cevapladı Tarazi, “Beyin fırtınası yaparken eğer kendinizi kısıtlamazsanız zaten gerçeği oluşturan politikalar gün yüzüne çıkıyor. Farkındalığınızı artırırsanız gördüğünüz şeyler düşündüklerinize dönüşür.”
Bir diğer dinleyici, tasarım ve sanat arasındaki farkın ne olduğunu sordu. Ezri Tarazi, sanatın daha uçuk olabileceğini, oysa ki bir tasarımın daha fazla işlevsellik ifade etmesi gerektiğini belirtti. “Ben sanatçı olmak istemiyorum. Tasarımın sınırlılığını daha çok seviyorum. Bu baskı altında tasarlıyorum ve tasarım kültürel bir paradigmaya dönüşüyor. Ben bir tasarımcıysam bu kültürel alandayım” dedi. Ve yaptıkları tasarımların hepsinin üretilebileceğini belirtti. Pop-Art akımında sanatçıların resimlerdeki grafik tasarımlardan etkilenerek bu dili öğrendiğini anlatan Tarazi, tasarımın hiç bir zaman sanatın arkasında kalmadığını belirtti. “Sanatçılar tasarımcılardan daha sonra yeni malzemeler kullanmaya başlıyor ve günümüzde artık tasarımcıların gölgede kalması değişiyor,” diye ekledi.
Yapmış olduğu etkileyici çalışmalarla sunuma devam eden Tarazi, insanların yaşantılarından ve güncel olaylardan yola çıkarak işlevsel bir tasarımın nasıl yapılabileceğinin yöntemlerini anlattı.
Tasarımlarda çeşitli psikolojik araştırmalar da kullanıyorlar. Mesela, insanların elektrik ve lamba icat edildiği halde neden hala mum kullanmaya devam ettiği bu sorulardan biri. Bunun için mumlarla çeşitli lamba tasarımları yapmış. Bu tasarımlarında yansıtıcılar kullanarak mum ışığını lamba kadar nasıl çoğaltabileceği üzerinde düşünülmüş. Şöyle bir çözüm bulunmuş; eğer mumları terazi mekanizmasına yerleştirirsek, yansıtıcılar sabit kaldığı halde eriyen mumun yukarı doğru çıkması ile aynı ışık sağlanmaya devam edecek... Yine güncel kullanımlar için yapılan LED teknolojisi ile küçük modüler birimlerden oluşan billboardlar, klimanın kötü görüntüsünü engelleyen paneller, ince fiberkarbonlardan oluşan sağlam gözlükler de var. Ayrıca İsrail’de her vatandaşın evinde bir maske bulundurmak zorunda olduğunu belirten Tarazi, bunun için de değişik tasarımlar yapmış. Özellikle bebekler ve çocuklar için yaptığı şeffaf başlıklardan oluşan tasarımları şu anda İsrail’de 800.000 kişi tarafından kullanılıyor. Tasarımcı, Türkiye’de de bir tasarım-araştırma yapmış. Geldiği workshopta Arçelik için çamaşır makinası tasarlamış. Yaptıkları araştırmalarda, Türkiye’de kadınların bir makinadaki tüm programları farklı zamanlarda kullandıkları belirlenmiş. Şaşkınlığını da, mesela Fransa’da çamaşırları hep 40 derecede hep aynı programda yıkarlar diyerek belirtiyor. Bu yüzden de öğrencilerle beraber çift davlumbazlı, aynı anda iki program kullanılabilecek bir tasarım yapmışlar.
Ezri Tarazi, izleyicilere baştan sona gösterdiği örneklerle tasarım konseptini ve kendisine göre bir tasarımın nasıl olması gerektiğini iyi bir şekilde aktardı. Tasarımcı politik, güncel ve işlevsel tasarımlarıyla daha uzun süre konuşulacağa benziyor.