Kültürlerden ilham alarak iç mekán ve ürün tasarımları gerçekleştiren Zeynep Fadıllıoğlu ile banyo ve spa tekstilleriyle yakından tanıdığımız Hamam markası, uzun soluklu bir proje için bir araya geldi.

Hamam'ın mağaza, fuar standı ve corner'larının konsept ve proje tasarımlarını gerçekleştiren Zeynep Fadıllıoğlu, her zamanki gibi derin bir araştırma döneminden sonra çeşitli hamam kültürlerinden izler taşıyan bir projeler dizisine imza atmış. Fadıllıoğlu, özellikle yurtdışı furlarında çok dikkat çekeceğine inandığım bu konsepti anlatıyor.

Hamam'la nasıl bir ortaklık yapıyorsunuz?

Z. Fadıllıoğlu: Zeynep Fadıllıoğlu tasarım ofisi olarak, Hamam'ın mağaza, fuar standı ve corner projelerini tasarlıyoruz. Hamam adından da anlaşıldığı gibi hikayesi olan ve hamam kültüründen yola çıkılarak oluşturulmuş bir marka. Markanın kimliğiyle bütünleşen bir konsept oluşturduk.

Bu konsept mağaza, fuar standı ve corner'larda değişiklik gösteriyor mu?

Z. Fadıllıoğlu: Öncelikle Hamam'ın marka olarak felsefesini ortaya koyan ana hattı belirledik. O felsefeden yola çıkarak her ayrı birimi konsepte uygun olarak tasarladık. Örneğin Maison&Objet fuarında Hamam'ın standını görenler, ürünleri satın alırken markanın mağaza konseptini de görüp satın almış olacaklar. Bu bağlamda Hamam müşterilerine iki ayrı ürün sunmuş oluyor. Birisi havlu ve aksesuarları, diğeri ise mağaza konsepti. Çünkü artık bu iki ürün birbirinin satışını sağlıyor ve biri olmadan diğeri akılda kalıcı olamıyor. Marka kimliğiyle örtüşmeyen, dikkat çekmeyen bir mağaza konsepti satışları olumsuz etkiler.

Günümüzde markalar sundukları ürün bir yana farklı mağaza konseptleriyle ayrışma çabasındalar, değil mi?

Z. Fadıllıoğlu: Bugün, ürünleri ve markaları diğerlerinden ayıran en önemli özellik deneyim. Yeni lüksün tanımına bakarsak eğer, bir ürünün fiyatından çok size sunduğu deneyim ve serüven önemli. Hamam bunu önceden görebilmiş bir marka ve bu doğrultuda hareket etmek istiyor. Hamam'ın fuar standına girenler ürünle kültürle bire bir bağlantılı ama çağdaş bir deneyim yaşayacaklar.

Projede bizim hamam kültürümüzden de öğeler var mı?

Z. Fadıllıoğlu: Kendi hamam kültürümüzden ve antik Roma'nın Hamam kültüründen esinlenerek yola çıktık. Ama esinlenme kelimesinin doğru anlaşılması gerek. Esinlenmek demek bir kültürün mimari elemanlarını alıp bire bir uygulamak değildir. İncelersiniz, mimari ve dekoratif öğelerden ilham alırsınız ama bunların sentezinden ortaya çıkan ürünler doğru ürünlerdir. Bir motifi alıp rengini değiştirmek esinlenmek değildir.

Hamam projeleri için mobilya ve aksesuarlar tasarladınız mı?

Z. Fadıllıoğlu: Mağaza, stand ve corner'ların bütün mimari elemanlarını biz tasarladık. Zeynep Fadıllıoğlu benim ismim olmanın yanı sıra aynı zamanda benim liderliğimde devam eden bir markanın ismi. Bizim ekibimizde ürün tasarımcıları, mimarlar, iç mimarlar bulunuyor. Proje için gerekli sergileme ünitelerini, aydınlatmaları ve hatta mankenleri de biz tasarladık.

Mermer, Türk hamamlarının en belirgin malzemesidir. Bu projede mermer kullandınız mı?

Z. Fadıllıoğlu: Showroom'da mermer kullanıyoruz. Ama Harrods'taki corner'da mimari açıdan böyle bir malzeme kullanmamıza imkán yok. Burada Aziz Sarıyer'in banyo giysileri sergilenecek ve o corner için mankenlerin tasarımına önem vereceğiz. Fuar standlarında mermer kullanmayı düşünüyoruz. Mermer dışında takunyanın formundan yola çıkarak tasarladığımız bazı üniteler var. Ayrıca Hamam markasının logosunda da yer alan bronz rengi bütün projelerde kullandık. Hamam kubbelerinden esinlenerek tasarladığımız aydınlatmalar var. Projenin geneline beyaz ve gri renkler hákim. Metalik ve ayna yüzeyleri de Hamam'ın mağaza ve fuar konseptlerinde kullanıyoruz.

Yeni konsept

Z. Fadıllıoğlu: Dinlendiren ama enerjik, özgür ve rahat, tüm duyulara hitap eden, felsefeyi taşırken fonksiyona da önem veren bir mekán tasarladık. Projeyi klasik hamam konseptine takılmadan günümüze uygun olarak baştan tanımladık. Hamam bize neler çağrıştırıyor ona baktık. Koku, his, güzellik, temizlik, gibi birçok unsuru bir araya topladık.