Haberler

Türk mutfağına tasarımcı eli değince

Tarih: 6 Ekim 2008 Kaynak: Hürriyet Yazan: Arman Kırım
Ben 2004 yılında ilk kez bu sayfayı yazmayı başladığımda, "Türk mutfağı modernleşerek yükselir" tezini ortaya atmış ve memlekette ne kadar şimşek varsa üstüme çekmiştim.

Ama bunu çok normal karşılamıştım. Zira eğer alışılmışın ve statükonun dışında bir şey söylerseniz ve bunu da yüksek perdeden bağırırsanız, tepki çekmeniz doğaldır. Ayrıca tepkilerin ardında illa kötü niyet aramaya da gerek yok. Alışılmamış bir argümanı insanların sindirmesi zaman alan bir şey. Gerçekten de zaman içinde yenilikçi Türk mutfağı fikrini benimseyen okur sayısının arttığını, kendileri yenilikçi tarifler geliştirdiğini yazanların çoğaldığını ve gerçekten de giderek daha fazla ve çok enteresan Türk yemekleri yemeye başladığımı söyleyebilirim. Bugün, kendi evlerinin mutfağında bu deneyleri yapmayı çok seven, yemek pişirmeye ve yemeğin kültürüne merakla yaklaşan çok yakın bir dostumun evinde yediğim modern bir Türk mutfağı mönüsünü sizlerle paylaşmak istiyorum.

Geçen hafta, Koleksiyon firmasının sahibi ve ülkemizin önde gelen tasarımcılarından Faruk Malhan ve Nilgün Hanım’ın evlerinde birlikte yemek yedik ve bu hoş deneyimin mutlaka okurlarımla paylaşılması gerektiği kanaatine vardım. Bu arada, başarılı iş adamlarının ve tepe yöneticilerin evde mutfağa girip harikalar yaratmalarından çok hoşlandığımı söylemeliyim. Bu konuda bir başka örnek çok sevgili kardeşim, Koton şirketinin sahibi Yılmaz Yılmaz. Yılmaz’ların evine her yemeğe gidişimde, kendisini mutfakta farklı bir Türk yemeği üzerine yenilikler denerken buluyorum. Mesela geçenlerde yeni geliştirdiği "kuru erik soslu ızgara karides köfte"yi sizlere mutlaka bir gün anlatmalıyım. Şahaneydi. Her ne kadar Yılmaz, "Arman Abi sana mahcup olmamak için bu çalışmaları yapıyorum" diyorsa da tasarlamak, icat etmek ve bunu yöresel kültür üzerinde geliştirmek besbelli çok sevdiği bir şey. Zaten şirketinin kreasyonlarının önemli bir özelliği de, modern tasarımların içinde bizden çizgiler taşıması.

İstanbul çay bardakları
Faruk Malhan’ın tüm yeni tasarımları da, örneğin ünlü İstanbul çay bardağı, rakı ve şarap bardakları, sürahiler, halılar ve kilimler, divanlar vs. artık tamamen ülkemize ait farklı yörelerin gelenekleri üzerine geliştirilmiş harika şeyler. Bu ürünler tüketiciler tarafından çok seviliyor. İstanbul çay bardakları için öylesine bir talep baskısı oluştu ki artık Migros gibi zincir mağazalarda bile satılıyorlar. Zaten, daha önce de yazdığım gibi, bence Türk çay bardağı formu üzerinde yapılan, yüzyılların en önemli ve en etkileyici geliştirmesi bu.

İşin özü şu: Bu topraklar kültürel zenginliği çok fazla olan topraklar. Ama bu zenginlik en geniş anlamıyla ’ham’ olarak duruyor. Yani çok rafine değil ve günümüz koşullarına tam olarak uymuyor. Bu, yemek için de böyle, bardak için de, kap-kacak için de, mobilya için de. Oysa eğer dünya çapında farklılaşmak istiyorsak, bu zengin kültürel çeşitlilik üzerine inşa edilmiş yepyeni tasarımlarla dünyanın en sıradışı ürünlerini, objelerini, konseptlerini ortaya çıkarabilir, tüm álemi hakkımızda hayranlıkla konuşturabiliriz. Yapılması gerekenin, mevcut olanlarla fuarlara katılmak değil, geleneksel üzerinde yepyeni ve sıradışı tasarımlar geliştirerek dünyayı hakkımızda konuşturmak olduğunu daha önce de bu sayfada vurgulamıştım. Üstüne basarak yine söylüyorum.

Mardin'deki maşrapa
Faruk, yeni tasarladığı şarap ve konyak bardaklarının ana fikrini, Mardin’de gördüğü bakır bir maşrapadan almış. Tasarladığı bardaklarla bu maşrapayı yan yana koyduğunda hemen bağlantıyı görebiliyorsunuz. Ve bence Faruk’un bu olgunluk döneminde ulaştığı tasarımcılık boyutu, yani yerel ve mahalli kültürümüz üzerine modern tasarım inşa etme boyutu öyle sanıyorum ki daha önce tüm yaptıklarını gölgede bırakmaya aday.

Sanatsal, mimari ve genel olarak kültürel zenginliklerimizi daha yakından tanımak için Anadolu’yu gezerken çok farklı yemekleri de öğrenip geliştirmeyi ihmal etmiyor. İngiliz’in dediği gibi: "Once a designer, always a designer." Yani neysen, hayatın her aşamasında da osun. Mobilya ve aksesuar tasarlayan bir kişi, aynı bakış açısıyla rahatlıkla da yemek tasarlayabiliyor. Ama bunun için elbette yemek nasıl yapılır konusunda bilgili ve tecrübeli olmak şart. Yoksa "muhteşem yetenekli bir damağım var" safsatasıyla bu işler yapılamaz.

Haftaya kadar güzellikle kalın, kendi kültürünüze sonuna dek sahip çıkın.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.