Saim Dursun, "ışık" adını verdiği sergisinde, resimsel süreçte, ışığın görsel etkilerini araştırıyor. Bu bazen güneşin sıcaklığı ve parlaklığı, bazen de bir mumun titrek ve hareketli ışığı olabiliyor. Olağan ve sıradan olandan güzeli bularak, renk ve ışığın etkisiyle ortaya çıkarmaya çalışıyor.
Sanatçının sanatsal gelişiminde büyük katkısı olan, sanat tarihçisi Didier Vacher'e göre; ''Saim Dursun, tekniği, spatulanın gücü ve renklerinin netliğiyle tamamen çağımıza ait. Öykünmeden uzak bir sanat kaygısıyla ve kendi tarzından ödün vermeyerek Anadolu gerçeğini ve geleneksel temaları kişisel açıdan işleyi başarıyor. Işık ve sıcaktan renklenmiş bir atmosfer altındaki hareketli figür düzenlemelerinde, yaşam koşulları zor da olsa yaşam sevinci saçan insan ruhları çeşitleniyor.''
45 yıldır sanat kariyerini Fransa’da sürdüren heykeltraş Nizam Güner, Platon’un "yeryüzünde en kıymetli şey güzelliktir" sözüne karsılık, “en büyük değer insandır” diyor. Sürekli değişen bu harika yaradılışın köklerine kadar inerek üç boyutlu bir yapıya dönüştürüyor. Yerin ölüm, gök tarafının hayat olduğu simgesi yapıtlarında bir yükselme arzusu ile açıkca görülüyor. Nizam’ın eseri J. Spica’ya gore bir şark güneşi ile içinden aydınlatılıyor.
Gerilimler artistin bronzu istediği gibi bükmesini ve bazı parlıklarla plastik kuvvetini ortaya koyuyor.
"Işık" sergisi 25 Ekim - 15 Kasım 2008 arası, Pazar günleri hariç hergün 10.30 - 18.00 arası ziyaret edilebilir.