Haberler

Korunaklı Konut Alanlarının Yönlendirdiği Planlama

Tarih: 25 Mart 2010 Kaynak: Açık Şehir, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Derleyen: Dilek Öztürk
"Toplu Konut", korunaklı konut alanı ya da diğer anlamıyla büyük bir alanda barınma ve yaşama imkanı sağlamak demek.

Bu kavramların temeline bakıldığında, İngiltere'nin sanayi devrimi kentlerine alternatif olarak üretilen ütopik kent modellerine kadar inilebilir. Cabet'nin, Owen'ın ütopik şehirleri mevcut dönemin sağlıkız yaşama koşulları ve buna bağlı olarak gelişen sağlıksız kentleşmeye bir tepki olarak yapılmıştı. Bu şehirlerde yağmurdan ıslanmayan insanlar vardı. Her fonksiyonun bir arada bulunduğu, herkesin birbirine yakın yaşıyorlardı. Kendilerine ait bir komşuluk grupları vardı. Yani insanlar bu ünitelerde güvendeydi sağlıklıydı... Hatta delileri bile olmayacaktı!


Kemer Country "Giriş Kapısı"

Kötü yaşam koşullarına karşı geliştirilen bu sistem artık günümüzde çok başka boyutlara büründü. Kötü yaşam koşullarını da biz yarattık, mahalle kavramını da biz öldürdük. Şimdi beyaz sitelere sığınıp kendimizi izole ediyoruz ama bunu büyük bir işmiş gibi dış dünyaya duyuruyoruz. Popüler mimarlar seçiyor ve bir de televizyona reklam veriyoruz. "Biz burada yeni bir hayata adım atıyoruz, insanlara ışık tutuyoruz, bizim sitemizde her şey beyaz, temiz, güzel. O yüzden gelin burada yaşayın.(!)" Hangimiz inanıyoruz buna?

Özellikle kentin çeperlerinde yer seçen korunaklı yerleşim alanları, İstanbul'da 1980'lerde ekonomik ve politik değişimlerle ortaya çıkan yeni sosyal sınıfın gereksinimi olarak gelişti. Bu yerleşimlerin oluşturacağı alt pazarlar da vardı. Bu tarihten sonra bu yerleşmeler artık itibar kaygısıyla bir moda şeklinde yayılmaya başladı. Artık bu yayılma yönü, İstanbul'da kentleşme yönünü de belirliyor. Doğal kaynaklara da yakın olduğu için, tarım ve su alanlarını tehdit ediyor.

Türkiyede planlama süreci içinde alınan stratejik kararlar toplu konutlaşmayı daha da teşvik etti. Bu hızla artan nüfusa ve buna bağlı olarak meydana gelen şehirleşme sorunlarına karşı üretilen en basit yöntem oldu. "Yap-sat"çı zihniyet zaten böyle bir karar için her zaman hazır olduğundan, bizim "toplu halde siteleşme" sürecimiz hiç de zor olmadı.

Burada ülkemizde uygulanan planlama hiyerarşisini de biraz tartışmak lazım.Türkiyede işleyen planlama sistemi içinde, ilçelerde üst ölçek planlar olan, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planları'nı Büyükşehir belediyeleri yapıyor. Arazi kullanımı ile ilgili kararlar bu planda alınıyor. Yani ilçe belediyelerine sadece büyükşehirin aldığı kararları uygulamak kalıyor. 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planları'nda ise yapılaşma koşulları belirleniyor. İlçe planlarını bir kenara bırakırsak her şeyden önce şunu söylemek gerekir: Planlama mekanizması üst ölçek kararlarına göre çalışır. Büyükşehir belediyelerinde alınan "arazi kullanım kararları" ve ilçe belediyelerinde alınan "yapılaşma koşulları" gibi kentleşmeyi tamamen kontrol eden kararların alınmasında, jeolojik, demografik, ekonomik ve sosyal gerekçelerden çok birtakım "siyasi" ve "hatırı sayılır" gerekçelerin gösterildiğinin de hepimiz farkındayız aslında...

Türkiye'nin Planlama Sürecinde Toplu Konut Kavramı
Ataköy İstanbul'da yapılan ilk örnek toplu konut projesi. Aslında bir sosyal proje. Benzerlerine kıyasla, ideal konut kavramının olduğu bir yapılaşma modeliydi aslında. Ataköy, 1950'lerin sonunda inşa edilmeye başlandı. O zamanlar Ataköy, "ideal bir çevre projesi"ydi. Yani, ideal sakinler için steril ve homojen mekanlar... Aynı bundan 500 yıl önceki ütopik kent modellerinin manifestoları gibi... Ataköy, 2000'lere doğru gelindiğinde, etrafına katı bir bariyer çekmeye başladı. 70'lerde orta sınıfın yerleşme alanı olan Ataköy, günümüzde yapılan yeni konutlarla birlikte artık "üst" gelir grubuna hitap eden bir yerleşme alanı oldu. Gitgide içe dönük, kapalı bir yerleşim olma yolunda hızla ilerliyor...


Ataköy Konakları

Ataköy'den sonra, Avrupa yakasında aynı aks üzerinde, doğu-batı doğrultusunda yeni "korunaklı alanlar" gelişmeye baladı. Bahçeşehir, Esenkent, Beylikdüzü ve Avcılar orta ve üst sınıf için bir yerleşme alanı oldu. Daha sonra kentsel gelişme yönü kuzeye kaydı. Orman alanları...


Zekeriyaköy

Kemerburgaz, Göktürk, Bahçeköy gibi yerleşim alanları tamamen üst gelir grubuna hitap eden, etrafı duvarlarla örülü, sadece sahiplerinin girebileceği konut alanlarıyla kaplandı. Bu ilçelerin "Orman Tahdid Sınırı" dahilinde ya da yakınında olması da özellikle büyük bir tartışma konusu. Çünkü, Orman Tahdid Sınırı içinde kalan alanlardan tamamen Jandarma Komutanlığı sorumludur, burada hiçbir şekilde özel mülk olamaz. Hatta, orman tahdid sınırına yakın alanlarda da planlama açısından birtakım önlem ve sınırlandırmalar gerekir. Orman alanı ve yerleşim alanı arasında bir "tampon bölge" bırakılması gerekir. Bütün bu tanımlar, kurallar ve sınırlandırılmalardan sonra, orman alanına giren ya da orman sınırına yaslanan havuzlu villalar, çitli, kornaklı siteler (özelikle Kemerburgaz, Göktürk, Bahçeköy ve Sarıyer'de) nasıl oldu da burada konuşlandı. İlçe planlarında bir şekilde sınırlar değiştirildi, yapılaşma koşulları bu "sitelerin" yapılaşmasına göre alındı. Yani planlama, plan kriterlerine ve sınırlandırmalarına göre değil, ileride yapılması planlanan, istenen "korunaklı sitelerin" yine istenilen yapılaşma koşullarına göre yapıldı.

İstanbul Çevre Düzeni Planında Toplu Konut ve Korunaklı Konut Kavramları
2009 onaylı İstanbul Çevre Düzeni planı, özellikle konut alanları için aldığı yeni kararlar ve tanımlarla dikkat çekiyor. Rant sağlayacak alanlarda "kontrollü gelişim", "havzada rehabilite alanları" tanımları, aslında plan yapılmadan önce, tasarlanan "üst gelir grubuna hitap eden konut alanları" için giydirilmiş bir kılıf.

Çevre Düzeni Planı'nda İstanbul'un yeni gelişme alanları, Silivri batısı, Değirmenköy, Çanta Hadımköy, Kayabaşı, Ispartakule, Maltepe, Orhanlı, Şile ve Ağva.

Plan, gelişme akslarını kuzey-güneyden çıkarıp, doğu-batı yönünde yaptığını iddia ediyor.

Kontrollü Gelişme Alanı
Büyükçekmece gölünden il sınırına kadar olan bölgeyi kapsıyor. Çünkü bu bölge İstanbul'un havzalar ve mutlak tarım alanları ile kuzeydeki orman alanlarına olan kentsel gelişme baskısıın olduğu yerler... Planda bu bölge için "İstaNbulun büyüme süreci sorununun başlıca çözüm bölgesi" tanımı yapılıyor.

Gelişim ve Yoğunluğu Denetim Altında Tutulacak Alanlar
Bu alanlar planda, "Su toplama havzaları dışında kalan, gelişmesi durumunda çevresindeki doğal değerler üzerinde risk oluşturacak alanlar gelişimi ve yoğunluğu denetim altında tutulacak alanlar olarak tanımlanıyor.

Bu bölge için kararlar yine alt ölçekli planlarda verilecek. Yaşam destek sistemleri çin tehdit oluşturan ve oluşturma potnsiyeli olan içme suyu havzaları dışındaki kentsel ve kırsal yerleşimleri kapsayan alanların gelişimi sınırlandırılıyor.

Bu alanlar, Kemerburgaz, Bahçeköy, Kısırkaya, Kilyos, Gümüşdere, Demirciköy, Rumelifeneri, Uskumruköy, Zekeriyaköy, Büyükçavuşlu, Şile Merkez ve Alacalı Köyü çevresi, Riva, Ömerli ve Alemdağ olarak belirlendi.

Havza içi rehabilite edilecek alanlar


Çevre Düzeni Planı'nda "Hazva Alanları" ve "Rehabilite Edilecek Alanlar"ın bulunduğu Arnavutköy ilçesi ve çevresi

Planda bu alanlar için, "Havza içi yapı yasaklı alanlar dışındaki yapılaşmış alanları" kapsıyor. Bu alanlardaki nüfus, yoğunluk, kullanımlar ve yapılaşma koşulları içme suyu havzalarının korunması ve kontrolüne ilişkin mevzuat göz önünde bulundurularak alt ölçekli planlarda belirlenecektir," deniliyor.


Arnavutköy

Bu tanım, İstanbul Çevre Düzeni Planı'nda şüphesiz ki, en çok dikkat çeken tanım. "Havza içi korunacak alan" tanımlaması yapılan ve yasal olarak da havza ve çevresindeki kısa, mutlak, orta ve uzun mesafe koruma alanlarında yapılaşma yasağı ve sınırı getirildiği bir durumda, "havza içinde rehabilite edilecek alan ne demek? Bu durumda özellikle Arnavutköy ilçesindeki havza alanları ön plana çıkıyor. Burası tamamen havza alanında kalıyor, fakat kentin yeni çekim noktası. Tamamen korunması gereken bu alanda, alınan ve ucu açık bırakılan "rehabilite edilecek alan" kavramı, ileride burada da ne gibi gelişmelerin olacağına ve daha sonrasında da artık havza kelimesinin unutulacağına dair ipucu veriyor.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.