Haberler

Lüks binalara tablo giydiriyor

Tarih: 14 Mart 2011 Kaynak: Sabah Yazan: Burcu Aldinç


Türkiye'nin en eski galerilerinden Lebriz'in sahibi Nilgün Beller, sanat piyasasında edindiği tecrübeyi mimari estetikle birleştirerek, binaları baştan aşağı sanat eseriyle donatıyor. Gözünü 'yükseğe' diken Beller'in hedefinde ise İstanbul'un yeni gökdelenleri var.

Nilgün Beller, Türkiye'nin dördüncü resim galerisinin sahibesi. Üstelik ülkenin en eski koleksiyonerlerinden biri. Kimsenin sanatla ilgilenmediği bir dönemde, 1973'te başlıyor sanat eseri toplamaya. 1980'de ise o zaman için bir müze niteliği taşıyan Galeri Lebriz'i kuruyor. Ve bugün eserleri milyonlarca lira eden birçok sanatçının sergisine ev sahipliği yapıyor. Kimler yok ki bu sanatçılar arasında...Avni Lifij, İbrahim Çallı, Nuri İyem, Nazmi Ziya... Ama Beller, geçmişte bu sanatçıların hak ettikleri ilgiyi görmemelerinden yakınıyor. Şimdi ise özel sektörün bu işe geç de olsa girmesinden mutlu.

EVLERE SANAT SERVİSİ
Öyle ki dünyanın pek çok ülkesinde var olan yeni bir uygulamayı Türkiye'de de başlattıklarını anlatıyor gururla: "Sanatsal çözümler sunan Lebriz Art Solution isminde yeni bir departman kurduk. Otel, iş ve alışveriş merkezi ya da residence gibi bir binayı, tercihen inşaat aşamasındayken alıp baştan aşağı sanat eseriyle donatıyoruz." Evlere, işyerlerine sanat eseri servisi yapıyorlar anlayacağınız. Bugüne kadar pek çok binaya sanatsal çözüm sunmuşlar. Nilgün Beller mobilyalara tereddütsüz servet harcayan şirket sahiplerinin daha önemli bir konu olan sanata da bütçe ayırmaları gerektiğini savunarak şunları söylüyor: "Mobilya, avize, eşyalar... Yıllar sonra hepsi eskiyor ve değer kaybediyor. Hatta atılıp yerlerine yenileri konuyor. Oysa sanat eseri her daim prim yapıyor. Üstelik beraberinde prestij de kazandırıyor." "Bugüne kadar hangi binalarda bu uygulamayı gerçekleştirdiniz?" sorusunun yanıtı ise çarpıcı... Beller, aralarında Bodrum Kempinski Barbaros Bay, Zincirlikuyu HSBC binası, Avangarde Hotel'in olduğu pek çok binayı sanat eserleriyle donatmış.

SIRADA SAPPHIRE VAR
Bu iş için şirketlerin ne kadar bütçe ayırdığını soruyorum Nilgün Beller'e. Mobilyaya servet harcayan firmaların sanat eseri bütçelerinin 70-100 bin dolarla sınırlı olduğunu öğreniyorum. Bütçenin kısıtlı olduğu durumlarda uygun fiyatlı eserlerden portföy oluşturduklarının altını çizen Nilgün Beller, HSBC binasına üç kamyon sanat eseri taşıdıklarını söylüyor. Sadece yurtiçi değil, yurtdışında, Irak ve Bahreyn'de de baştan aşağı sanat eseriyle donattıkları binalar olduğunu anlatan Beller'in bir sonraki hedefi ise Sapphire ve Trump Towers. Bunun sebebini bakın nasıl açıklıyor Nilgün Beller: "Lebriz Art Solution ekibine Sapphire ve Trump Towers'ın satış, pazarlama ve iletişim danışmanlığını yürüten Ömer İsvan da katıldı. Bu nedenle Sapphire ve Trump Towers'dan teklif gelmesi an meselesi. Zaten bu tarz gösterişli ve önemli yapılarda sanat eseri olmaması doğru olmaz."

Hızla şişen balon söner
Nilgün Beller çağdaş sanatın dünyada 50'li yıllarda ivme kazandığını ve seyrini tamamlamak üzereyken bize geldiğini anlatıyor. Bazı genç sanatçıların fiyatlarının aşırı yükselmesinin ardındaki riski şu sözlerle açıklıyor: "Hızla şişen balonlar hızla söner. Bazı gençlerin fiyatı çok yükseldi. Ama onları alırken iyi analiz etmek ve beklemek gerekiyor. Dünyada bunun örneklerini çok gördük. Bir dönem bir metre çapındaki eserleri 1.5 milyon dolardan satılan Richard Long'un bugün adını hatırlayan yok. Hatta Amerika'da bazı koleksiyoner arkadaşlarımın elinde kaldı, satamadılar. Çağdaş sanatta balonlar oluyor." Beller sanata yatırım yapmak isteyenler için bir de tavsiyede bulunuyor: "Genç sanatçılardan beğendikleriniz arasında farklı isimlere yatırım yapın. 3-4 farklı sanatçı alın. Bir tanesi bile prim yapsa ne mutlu."

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.