Fotoğraflar: Arkitera Mimarlık Merkezi
Rho Fiera
Milano 18-23 Nisan 2007 tarihleri arasında her sene olduğu gibi sadece Avrupa’dan değil bütün Dünya’dan gelen en yetenekli tasarımcıları, üreticileri ve tasarım meraklılarını ağırlıyor.
Milano’daki tasarım etkinliklerinin bir ayağını Massimiliano Fuksas tarafından tasarlanan ve 2006 yılında hizmet vermeye başlayan Milano Yeni Fuar Alanı’nda düzenlenen I Saloni etkinliği oluşturuyor. I Saloni etkinliği, 46. kez kapılarını ziyaretçilere açan Uluslararası Mobilya ve Mobilya Aksesuarları Fuarı, 24. kez düzenlenen Euroluce Uluslararası Aydınlatma Bienali ve gençlere kendilerini gösterme firsatı sunan ve 10. yılını kutlayan SaloneSatellite’dan oluşuyor.
209.417 m² fuar alanı, 2.159 katılımcısı ile fuar bu alanda en önemli etkinliklerden ve bu açıdan da hem firma sahiplerine hem de genç tasarımcılara kendilerini tanıtma açısından büyük fırsat sunuyor.
46. Uluslararası Mobilya ve Mobilya Aksesuarları Fuarı
Klasik tasarım ve modern olmak üzere fuar alanında 12 fuar holüne yayılan fuar, Rho Fiera’nın 156.064 metrekaresini kaplıyor. Fuarda geniş bir yelpazede, oldukça yaratıcı ürünlerden, antikaya kadar dünyaca ünlü firmalar tarafından üretilmiş ürünler bulmak mümkün. Bu kadar geniş bir alana yayılan fuarın tamamını gezmek çok olası görülmüyor. Bunun için yapılması gereken en iyi şey ilgi alanlarını belirleyerek gezmek.
Euroluce Aydınlatma Bienali
Fuar alanında gerçekleşen bir başka etkinlik de Euroluce Aydınlatma Bienali. Dünyaca ünlü aydınlatma firmalarını bir araya getiren etkinliğin adı her ne kadar bienal olsa da sıradan bir aydınlatma fuarının ötesine geçemiyor. Euroluce kapsamında çeşitli etkinlikler de düzenleniyor.
SaloneSattelite
I Saloni kapsamındaki en ilgi çekici etkinlik ise her sene olduğu gibi genç tasarımcılara kendilerini tanıtma, sektördeki firmalar ile buluşma imkanı sunan SaloneSattelite. Bu sene 10. yaşını kutlayan etkinlik bu sene geçen senelere oranla biraz daha büyük bir alanda yer alıyor. Bu da ilginin her geçen sene biraz daha arttığının bir göstergesi.
38 ülkeden 570 tasarımcının ürünlerinin sergilendiği SaloneSattelite’da, her biri birbirinden bağımsız ve özgün fikirler sunan tasarımcılar ve tasarımları yer alıyor.
“A Dream Come True. SaloneSattelite Projects from Inception to Production” Sergisi
SaloneSattelite kapsamındaki en önemli etkinlik ise geçen 10 sene içinde farklı zamanlarda burada prototip olarak sergilenen ve daha sonra çeşitli tasarım firmaları tarafından üretilerek hayat bulan ürünlerin yer aldığı “A Dream Come True. SaloneSattelite Projects from Inception to Production” sergisiydi. Belki de bu sergi çok uzun bir zamandır bu etkinlik için hazırlanan tasarımcıların çalışmalarının boşa gitmeyeceğinin ve etkinliğin amacına ulaştığının bir göstergesi.
Milano Fuarı’nın gözde salonu Satellite’ın bir köşesi ise “5 Senses Istanbul” projesi ile İTÜ Endustri Ürünleri Tasarımı yüksek lisans programı öğrencilerine ait. E 5 numaralı “5 Senses Istanbul” tasarımcılarından Nil Güları’dan grubun nasıl bir araya geldiğini, “5 Senses of Istanbul” projesine gelen tepkilerin nasıl olduğunu sorduk;
Nil Güları: İTÜ’nün Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü yüksek lisans ve doktora öğrencileriyle, açık bir proje dersine katılmamızla biraraya geldik. Amacımız, İstanbul’u 5 duyu ile açıklamak ve Boğaz silueti gibi bilindik formlardan uzak durarak bir ürün ortaya koymaktı. 4 ay kadar süren projenin ilk 2 ayını kavramsal çalışmalara ağırlık vererek geçirdik. Sürekli konsept üzerinden çalıştığımız için de projelerin hikayelerinin çok güçlü olduğuna inanıyorum. Özellikle Aziz Sarıyer’in çok desteği oldu. Ayrıca Tanju Özelgin ve İnci Mutlu gibi tasarımcılar da bize yol gösterdiler ve herkes bu çalışmanın bir ucundan tuttu. Nurus ana sponsor olarak, Çelik Dizayn ve Yılmaz Zenger destek oldular.
Filmlerden, müziklerden yararlanmaya çalıştık. Fatih Akın’ın filmi “Köprüyü Asmak”, İstanbul’un çeşitliliğini, iyi ve kötü yönlerini yansıttığı için projemiz için ayrıca önemli oldu.
Tüm bu kaynaklarla kendi ürünümde de İstanbul’un hissettirdiklerine odaklandım. Projem “Aster-İst” vapurların sallanma hissini yakalamaya, Boğaz’da evlerin birbirine baktığı gibi koltuğu kullananların da birbirleriyle yüz yüze gelmelerini sağlamaya çalışan bir proje oldu. İnsanların birbirlerine ihtiyaçları olduğu duygusunu yakalamaya çalıştım.
Anadolu Üniversitesi öğrencileri ve Nil Güları
Sattelite Gezginleri; Anadolu Üniversitesi
Satellite da karşılaştığımız bir başka grup ise Anadolu Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü 1. ve 2. sınıf öğrencileriydi. 2 senedir Milano Fuarı’na gezi düzenleyen Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü bu sene 12 öğrenci ve 8 öğretim görevlisi ile Milano Fuarı’ndaydı.
Mustafa Oraç, Mustafa Timur ve Gökçen Koçak’tan, Milano Fuarı “5 duyu İstanbul” projesi ve okul gezileriyle ilgili görüşlerini aldık.
“Anadolu Ünivesitesi olarak projelerimiz burada olmasa bile Turkiye’den bir üniversitenin Milano Fuarı’nda olması çok gurur verici.” diyen Mustafa Timur, okullarının Milano Gezisi yapılacağını geçen senenin Eylül ayında onlara duyurulduğunu ve kendilerinin de bu şansı kaçırmak istemediklerini belirtti. Mustafa Oraç ise, öğretmenleri tarafından, yeni akımları, malzemeleri görmek adına Milano Fuarı’na bir sene gelmenin, onlara 5 sene boyunca yararlı olacağının söylendiğini aktardı. Gökçen Koçak ise Anadolu Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü olarak kendilerinin de Ocak 2007’de Almanya’daki IMM Cologne Fuarı’na katıldıklarını ve tekrar katılacaklarını söyledi.
İlk in Milano sergisinden de gurur duyduklarını belirten öğrenciler, Sattelite 2007’de kendi kültürlerini eğlenceli şekilde ortaya koyan Uzakdoğu standlarını da beğendiklerini sözlerine eklediler.
İTÜ’lü öğrencilerin standı sadece Anadolu Üniversitesi ögrencilerinin değil sergilenen ürünlerin satışını yapmak isteyen firma temsilcilerinin de ilgisini çekiyordu.
Bu süre zarfındaki etkinlikler sadece fuar alanında yer almıyor. Fuar alanı dışında, şehrin merkezi de tasarım ile dopdolu. Zona Tortona sokakları geçen 5 senedir olduğu gibi bu sene de hareketli günler yaşıyor.
Zona Tortona'daki Superstudio Piu'daki Nurus standı "İlk in Milano" sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergide çalışması bulunan Kunter Şekercioğlu ile sergi ile ilgili ilk izlenimlerini ve fuar ile ilgili görüşlerini aldık: “İlk in Milano'nun açılışında oldukça iyi tepkiler aldık. Yoğun bir basın iletişimi gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum. Özellikle ‘Biz bu ürünleri biliyorduk ama sizlerin olduğunu, isimlerini tasarımcılarının Türk olduğunu bilmiyorduk.’ yorumları sadece bana değil, İnci Mutlu ve Can Yalman'a da iletilmiş. Buna örnek olarak Erdem Akan'ın bardağı ya da Autoban'ın Türk olduklarının bilinmemesi gösterilebilir. Bu tepkiyi görmek şu ana kadar İlk in Milano'nun en güzel yanıydı.”
20 Nisan Cuma günü Zona Tortona'daki sergiler ile ilgili izlenimlerimizi aktarmaya devam edeceğiz.
Bütün yorumları forumda okuyun!Bütün yorumları forumda okuyun!