Geniş taraftar kitlelerine sahip olan takımların futbol maçlarını oynadığı stadyum çevreleri, emlak açısından da son dönemlerde yatırım aracı olarak kullanılıyor. Tuttuğu takıma daha yakın olmak isteyen taraftarlar, İstanbul’da Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş gibi takımların stad çevresindeki gayrimenkullere akın ediyor. Konut fiyatlarını da hızla yükselten bu talep Türkiye’deki futbol aşkını da gözler önüne seriyor.

Taraftarlar artık tuttuğu takıma daha yakın olmak için stad çevrelerinden ev sahibi olmaya başladı. Türkiye liglerinin 3 büyük kulübünün stadyumlarının İstanbul’da bulunması gayrimenkul piyasasını da canlandırdı. Özellikle Fenerbahçe ve Galatasaray’ın stadyumlarının bulunduğu çevrelerde gayrimenkul fiyatları hızla artarken Beşiktaş’ın tarihi stadının çevresinde ise iş merkezleri ön plana çıkıyor. Taraftarlar hem gol sesini evinden duymak hem de tuttuğu renklere daha yakın olabilmek için stadyum çevrelerine akın ediyor. Stadyum çevreleri işyeri ve konut olarak artık kentin en merkezi yerleri haline gelmiş durumda. Olimpiyat Stadı’nın çevresi ise umutsuz durumda. Kadıköy ve Mecidiyeköy, statların da etkisiyle kentin en önemli buluşma ve dağılma noktaları arasında yer alıyor. Trafik karmaşasının had safhada yaşandığı bu bölgelerdeki emlak fiyatları giderek artıyor.

Binalar yaşlı fiyatlar yüksek
Galatasaray stadının bulunduğu bölgedeki konut ve işyerlerinin fiyatları da binaların yaşlı olmasına rağmen hızla artıyor. Binanın otopark, asansör, bakımlı olup olmaması gibi özellikleri fiyatı etkiliyor. Zemin katlar ve 1-4 katlar daha çok tercih ediliyor. Bu yüzden fiyatları da daha pahalı oluyor. İşyerine çevrilen konutlarda metrekare kira değeri ortalama 10 dolardan başlıyor. İş merkezi olarak inşa edilen yerlerde ise kiralar metrekare bazında 15-20 dolar olarak değişiyor. Satış fiyatlarında konuttan çevrilen işyerleri metrekaresi ortalama 900-1.200 dolar, iş merkezi olarak inşa edilen merkezlerde metrekare ortalaması 1.200-1.500 dolar civarında değişiyor. Bölgede satış fiyatları son bir yılda artış gösterdi. Fakat kiralar geçen yılki seviyesini koruyor. Ortaklar Caddesi’nin çevresinde 120 metrekare doğalgazlı, bakımlı konutların satış değeri ortalama 200 bin ile 300 bin dolar arasında değişiyor. Kiralar ise ortalama 1.000-2500 YTL civarında.

Deniz manzarası fiyatları katlıyor
İnönü Stadının yakın çevresindeki yapılaşma bu bölgenin SİT alanı olması nedeni ile oldukça az. Buna rağmen tarihi özelliğinden ve otellerden dolayı turizm ve işyeri merkezi gibi. Saat kulesi ve Dolmabahçe Sarayı stada en yakın tarihi yapıların başında geliyor. Bölgedeki konut ve işyerleri daha çok Gümüşsuyu’nda bulunuyor. Bölge hem merkezi konumda olması hem de tarihi yapıların bulunması nedeniyle konut fiyatlarını da hızla katlıyor. Burada 100 metrekare kiralık ofislerin fiyatları 1200 dolardan başlıyor. Satılıklar ise deniz görmeyen yerlerde 200 bin dolardan başlayıp, manzarasına ve büyüklüğüne göre milyon dolara kadar çıkabiliyor.

Maç günü trafik kitleniyor
Fenerbahçe stadının bulunduğu Kadıköy çevresi de son dönemlerde gayrimenkul açısından oldukça hareketlendi. Normal günlerde yaya trafiğinin çok az olduğu Recep Peker Caddesi’ne maç günleri girilemiyor. Stadın çevresinde bazı caddeler ana arterleri oluşturuyor. Bunlardan biri olan Kuşdili Caddesi’nin tamamı 4-5 katlı bitişik nizam binalardan oluşuyor. Caddenin Altıyol’dan Salı Pazarı kavşağına kadar olan kısmı ele alındığında ticari faaliyet açısından yiyecek, giyim ve bankalar ilk üç sırayı paylaşıyor. Bu bölgede dükkan kiraları 2000-3.000 dolar civarında. Caddenin bu kısmında konut yerleşimi yok. Caddenin karakol tarafındaki kısmında kiralar yukarıya göre daha uygun olup 900 ile 2000 dolar arasında. Recep Peker Caddesi’nde konut bazında kiralıklar 750-1500 YTL dolayında. Caddede yeni bir binada satılık değerler 250 bin dolara kadar çıkabiliyor. 4-5 katlı eski evler çoğunlukta.

İnönü’nün çevresi tarihi binalar ve otellerle çevrili
Beşiktaş, Beyoğlu ve Şişli ilçe sınırlarının birleştiği yerde konumlanan BJK-İnönü Stadyumu, İstanbul’da yer alan ikinci büyük stadyum özelliğinde. Stadın çevresi genel olarak tarihi yapısından dolayı SİT alanı. BJK İnönü Stadyumu 19 Mayıs 1942’de açıldı. Stadın kapasitesi 30 bini geçiyor. İnönü stadı toplam 26 bin 245 metrekare alan kaplıyor. Stadın tüm çevresinden yollar geçiyor. Bölgedeki yollarda özellikle akşam saatlerinde yoğun trafik yaşanıyor. Sahilden ilerleyen ve Eminönü ile Beşiktaş’ı, sonrasında köprüyü ve sahil kesimini bağlayan Dolmabahçe Caddesi, Taksim-Şişli bölgesinden Dolmabahçe Gazhanesi Caddesi yolu ile inen trafik nedeni ile akşam saatlerinde kilitleniyor. Trafiğin bugünkü ve ilerdeki durumu düşünülerek bir dönem yolların genişletilmesi amacı ile stadın kaldırılması gündeme geldi ama ciddiyet şansı bulamadı.

İstanbul’daki statlar içinde ulaşım bağlantıları en rahat olan BJK İnönü Stadyumu’dur. Beşiktaş ve Kabataş’tan deniz bağlantılarının bulunması, çevresinin konut ve işyeri yoğunluklu olmaması ve yolların genişliği stadın dağılımının 20 dakika içinde bitmesini sağlıyor. Stadın çevresinde otopark olmamasına rağmen yürüyüş mesafesindeki merkezlerin (Taksim, Fındıklı, Beşiktaş) otoparkları kalabalığın çabucak dağılarak trafik probleminin çözülmesinde avantaj oluşturuyor.

Papazın Çayırı Türkiye’nin en modern stadyumu oldu
Bugünkü adıyla Şükrü Saraçoğlu Stadı eskiden Papazın Çayırı ismiyle anılan İstanbul’un ilk nizami futbol stadyumu özelliğine sahip. Union Club, İttihad Spor Kulübü ve Fenerbahçe Spor Kulübü, 1965 yılına kadar çeşitli gelişmeler yaşayan bu stadyumu kiralık olarak kullandılar. Fakat o zamanki adı ile Mithatpaşa Stadyumu, bugünkü adıyla İnönü Stadyumu’nun açılmasından sonra popülaritesini kaybetti. Stad daha sonra yıkıldı ve 1983’te yeni stad inşa edildi. Kadıköy ilçesi Zühtüpaşa Mahallesi sınırları içerisinde yer alan Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu kuzeyden ve doğudan çevre yolu ve Bağdat Caddesi, güneyden ve batıdan ise Recep Peker Caddesi ve Kuşdili Caddesi ile çevrili. Fenerbahçe Stadyumu yeni yapılan iki adet kale arkası tribünü ile 42 bin 500 kişilik kapasiteye ulaştı.

1964’te Bulgaristan Türkiye maçıyla açıldı
Mecidiyeköy dut bahçelerinin olduğu bir piknik alanı kimliğindeyken, 1950’lerden sonra özellikle çevre yolunun bu bölgeden geçmesi ile beraber İstanbul’un en hızlı gelişen ve kentin en merkezi birkaç noktasından olan bölgelerinden biri oldu. Ayrıca Ali Sami Yen Stadyumu’nun ve İstanbul’un belli başlı ticari kuruluşlarının bu semtte toplanması Mecidiyeköy’ün önemini daha da arttırdı.

Ali Sami Yen Stadyumu’nun 20 Aralık 1964’te Türkiye-Bulgaristan milli maçı ile açılışı yapıldı. 1965’te ışıklandırılarak, bir süre gece maçları da oynanan stadın aydınlatma sistemi 1993’te yenilendi. Stad, 22 bin 500 seyirci kapasiteli, bir numaralı, bir kapalı, iki açık tribünden oluşmakta olup, 18 bin 500 metrekare kapalı alana, 24 bin metrekare toplam alana sahip. Stadyumun çevresi stad merkez alındığında, Esentepe-Şişli akışının yer aldığı Büyükdere Caddesi, Esentepe mevkiinde Prof.Dr. Bülent Tarcan Caddesi ve Şişli mevkiinde Ortaklar Caddesi ile bu akışın sağında Şişli Emniyet Müdürlüğü’nün bulunduğu alandan oluşuyor. Bu alan içinde özellikle Büyükdere Caddesi’nin sağ ve sol cephesindeki binalar genelde 8-9 katlı olup, konuttan işyerine çevrilerek kullanılan büro katlarından oluşuyor. Söz konusu akslara komşu olan Ortaklar Caddesi, Esentepe ve Gayrettepe’de konut alanları da mevcut. Bu konut alanları bölgenin en değerli ve pahalı yerlerini oluşturuyor.