Haberler

Seferihisar yavaş yaşa, çok yaşa!

Tarih: 9 Ekim 2009 Kaynak: Zaman Yazan: Deniz Ilgın, Mustafa Girgiç
İzmir'in Seferihisar Belediyesi, 'yavaş şehir' olmak için merkezi İtalya'da bulunan birliğe başvurdu. Bir komisyon iki ay sonra ilçeye gelerek denetim yapacak ve son kararını söyleyecek.

Ancak ilçe sakinleri yavaş yaşamaya alışmış bile. Gürültü kirliliğini ve hızlı trafiği kesmek, yeşil alanları ve yaya bölgelerini artırmak, yerel üretim yapan çiftçilerle bu ürünleri satan dükkân ve lokantaları desteklemek gibi birçok konuda epey yol almışlar. Anlayacağınız 'yavaş şehir'lik yakışmış Seferihisar'a...

Hızlandık, hızlandık, hızlandık... O kadar hızlandık ki yavaşlığı neredeyse tamamen unuttuk. Ve şimdi hatırlamaya koyulduk. Milan Kundera 'Yavaşlık'ı yazdı mesela... Arkasından Carl Honore'un 'Yavaşlığa Övgü'sü geldi. Övülen sadece yavaşlık değil; özen, dikkat ve farkındalıktı. "İnsanlar hatırlamak için yavaşlar, unutmak için hızlanır" diyen Kundera, başka bir şeye çekti dikkatimizi. Yavaşlama ile anımsama, hız ile unutma arasındaki gizli ilişkiye...

Öte yandan yavaşlık yoruyor bizi. Zaman yavaşladığında düşünceler tarafından kuşatılıyoruz çünkü. Ama bundan hoşlananlar da çoğalıyor olmalı. Tüm kalabalık ve karışıklığı geride bırakıp aheste yaşamayı tercih edenler mantar gibi çoğaldığına göre... Şehirler de uyum sağlıyor duruma. Bir birlik bile kurmuşlar hatta: Yavaş Şehirler Birliği. Avustralya, Norveç, İspanya, Hollanda, Almanya, İngiltere ve İsveç gibi ülkelerdeki 100'e yakın şehir şu anda 'yavaş şehir'. Sembolleri ise sevimli bir turuncu salyangoz.

Zamanın durduğu ya da geri sarılmaya çalışıldığı gelmesin akla. Öyle değil... Sadece herkesin birbirini tanıdığı, birbiriyle selamlaştığı, bir yerden bir yere yayan ve belki bisikletle gidildiği yerler bunlar. Korna sesleri ve kalabalık gürültüsü yerini; çocuk sesleri, çatal bıçak tıkırtısı ve kedi köpek dalaşına bırakmış.

Zincir restoranlar, her şeyin bulunduğu marketler ve trafik; 'yavaş şehir'lerin en büyük düşmanı. Zaten sadece nüfusu 50 binin altındaki kentler birliğe girebiliyor. 'Böyle bir şehirde yaşamak değilse de onu görmek isterim.' diyenlerin uzaklara gitmesine gerek yok. Çünkü Türkiye'den bir ilçe 'yavaşlama' niyetinde. İzmir'in Seferihisar ilçesi...

Yavaş yavaş yola çıkmalı

Seferihisar Belediyesi, 'yavaş şehir' olmak için merkezi İtalya'da bulunan birliğe başvurdu bile. Birlik denetim sonucu olumlu rapor verirse Seferihisar, salyangoz sembollü sertifikasını alacak. İlçenin Belediye Başkanı Tunç Soyer, epey umutlu. Gürültü kirliliğini ve hızlı trafiği kesmek, yeşil alanları ve yaya bölgelerini artırmak, yerel üretim yapan çiftçilerle bu ürünleri satan dükkân ve lokantaları desteklemek gibi türlü işe çoktan girişmiş bile. Onun deyişiyle 'yavaş şehir'lik tam oturmuş Seferihisar'ın üstüne. Ne büyük, ne küçük; ne uzun, ne kısa...

İzmir'in Kuşadası, Çeşme, Foça ve Dikili gibi gözdeleri yanında adı sanı pek geçmeyen, üzerine öyle methiyeler düzülmeyen bir şehir Seferihisar. Ana yolun az biraz uzağında olduğundan kendi kabuğuna çekilmiş gibi... Kendi kendine yeten, aheste rehavet bir yer. Merkezi, Anadolu'nun herhangi bir ilçesinden çok farklı değil. Üçer beşer katlı ve birbirinden bihaber evler; biri 'yoruldum oturalım', öbürü 'kalk gidelim sıkıldım' diyen tabelalar...

Ama Seferihisar, 35 bin nüfusuna göre çok geniş bir alana yayılmış. İlk yerleşim yeri Teos üzerinden (Sığacık ovasından) sahile doğru ilerlerken iş tamamen değişiyor. Mandalina bahçelerinin hem rengi, hem kokusuyla haber verdiği bu değişim Sığacık'ta zirvede. Deniziyle, dalgasıyla, kuşları, balıkları, balıkçıları ve kedileriyle sakincecik orası. Bunda bölgenin sit alanı olmasının da faydası var. Bir kere Kanuni döneminden kalma surların önemli bir kısmı ayakta. Sonra bir de nereden bakılsa 500 yılı geride bırakan kale... Söylenenlere göre kalede yavaştan yavaştan etkinlik, konser ve sergi girişimleri de var.

Büyük kentlerin öldürücü temposuyla daha küçüklerin onlara özenen kargaşasından eser yol Sığacık'ta. Uzak, sakin, dingin ve sevimli. Halkı da bu sakinlikten memnun. İnsanlar kaynaşık, gelen geçen tanısın tanımasın selam veriyor birbirine. Labirenti andıran çarşısı, asmaaltı masaları ve o masaların piti kareli örtüleri bu sıcaklık duygusuna katkıda bulunuyor. Yeterli hâsılat çıkınca bacak bacak üstüne atıp telaşa kapılmadan ağlarını ayıklayan balıkçılar, evlerinin önünü sakin sakin süpüren teyzeler, sohbetin hakkını veren ve her makas kesiğinde durup dinlenen berberler... Teknesinin ötesiyle berisiyle uğraşanlar, sundurmada uyuklayanlar, sokakta avare avare gezinen çocuklar, karınları tok gezen kediler... Telaş yok. Telaş yapacak bir şey yok. Evlerini boyayıp süslemeye vakit bulanlar ve emeklilik günlerinin rutinine dalanlarsa yavaşlığı çoktan keşfetmiş bile.

Bu sakincecik hal, şehrin rengine sızmış. Sığacık'ın evleri beyaz beyaz... Dar sokaklar ve begonviller de cabası. Ötede beride karşınıza çıkan zeytin ağaçları elbette var ama asıl numara narenciyede. Kentin satsumasını bilmeyen yoktur zaten. Dünyanın telaşından kaçanlar, hazır narenciye mevsimi de gelmişken, yavaş yavaş yola çıkmalı.

Yavaş şehir manifestosu

Doğaya, tarihe, kültüre meraklı insanları; kafe, atölye, meydan, restoran ve bozulmamış manzaraları; tadına varılabilecek gerçek ürünleri ve kendine özgü gelenekleri olan, insanların mevsimlerin yavaş seyrini fark edebileceği yerlere 'yavaş şehir' deniyor. Şehrin 'birden fazla şey olmaya çalışmaktansa tek bir şey olması' ana fikir. 90'larda fast food zincirlerine tepki olarak çıkan yavaş yemek akımı başta Avrupa olmak üzere, tüm dünyada ilgi uyandırmıştı. 1999 senesinde ise İtalya'nın Greve şehrinde yerini 'yavaş şehir' akımına bıraktı. İtalyanca citta (şehir), İngilizce slow (yavaş) kelimelerinin birleşimi 'citta slow' geçen 10 yıl içinde hızla yayıldı ve İtalyan bir ekip, başvuran ilçe ve şehirlere sertifika vermeyi kararlaştırdı.

Yavaş şehir olmanın şartları

Şehrin ve çevresinin ayrıcalıklı özelliklerini ortaya çıkaracak, geri dönüşümü teşvik edecek çevre politikaları uygulamak.

Toprağın çevre dostu kullanımını destekleyecek altyapı oluşturmak.

Şehirde çevre dostu teknolojileri desteklemek.

Çevrenin tarihini, önemli yapılarını ve ören yerlerini korumak.

Organik ve yerel gıdalarla ürünleri desteklemek.

Ziyaretçilere gerçek misafirperverliğin gösterilmesini sağlamak ve kalitesini artırmak.

Yaşayanlarda 'yavaş şehir' bilincini artırmak.

Yaşamın her alanında sadelik.

Trafiğe araç çıkışının en az olduğu bir yaşam tarzı.

Çevrenin ve kent düzeninin kalitesini geliştirmek için teknoloji kullanımını teşvik etmesi.

Gençlerin ve okulların sistematik biçimde lezzet eğitimiyle tanışmasına özel dikkat göstererek yalnızca iç işletmecilerinin değil, bütün vatandaşlarının Yavaş Şehir'de yaşadıklarına dair farkındalıklarının sağlaması.

Seferihisar 2010'da salyangoz!

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer'e göre, "İdeal yaşam için yavaş şehir" yazan tişörtleri giyenlerin her geçen gün artıyor. Üyelik için 60 kriteri yerine getirmeleri gerektiğini belirten Soyer, kasımda İtalya'daki Cittaslow şehirleri toplantısında, çalışmalarını sunacaklarını söylüyor. İki ay sonra da bir heyet, ilçenin yeterince "yavaşlayıp yavaşlamadığına" bakacak. Onaylanırsa 2010 yılının başlarında Seferihisar da birliğin "salyangoz" logosunu alacak. Başkan Soyer, bir ülkeden ilk üyelik alan merkezin, oranın "baş yavaş şehri" olduğunu vurguluyor: "Bundan böyle ülkemizde yavaş şehir olmak isteyen yerler, Seferihisar'ın referansıyla birliğe başvurabilecek."
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Mayıs 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
            1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31          
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.