9000 yıl önce Konya’nın Çumra ovasında yaşayan Çatalhöyüklüler, ilk kez İstanbul’da. Evleri, barkları ve çanak çömlekleriyle üstelik...
Koçbank ve Yapı Kredi’nin katkılarıyla “Topraktan Sonsuzluğa Çatalhöyük” sergisinin davetlisi olarak geldikleri sergiye 288 eser getirmiş olmaları bir yana, bütün hayatlarını sırtlamış olmaları ilginç asıl. Savaş, öldürme ve yaralanma izine rastlanmayan Çatalhöyüklülerin hayatında sanat eserleri ve süs eşyalarının önemi kundaktaki bebeklerinin bilezik takmasından anlaşılıyor. Eşyaların çoğu da alışık olunanın aksine silah ve baltalar değil, incik boncuklar.
1961’de Çatalhöyük’ü keşfeden James Mellaart ve 1993’ten bu yana çalışmaları sürdüren ve 10 yıl kadar da sürdürmeyi planlayan Ian Hodder, dün yapılan toplantıda Çatalhöyüklülerin hikâyesini anlattı. Deniz kavimlerini araştırmak için Türkiye’ye gelen Mellaart “Tarih 11 Kasım’dı. Gri bir öğle sonrası arkadaşlarla dolaşıyorduk, Land Rover’ımızla, derken tepeyi gördük. Neolitik dönemden çanak çömleklerle karşılaştık. İnanılmazdı.” diye anlatıyor o ilk günü. Mellaart, 1965’te kazılara son verilmesinin nedenini ise çok fazla duvar resmi bulunmasına ve bunların restore edilip koruma altına alınması gerekliliğine bağlıyor.
Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’nde Çatalhöyük evlerinin dıştan görünüşü ile başlayan sergide aydınlatma, seslendirme ve görüntülerin işbirliği etmesi izleyeni neolitik döneme götürüyor. Kerpiç duvarları, saz, ahşap ve topraktan yapılmış damları ile birbirine yaslanmış kapısız ve penceresiz evler var. Üstelik isteyenler evlerin içlerine girebiliyor da. Neolitik döneme alıştıktan sonra iğneden oltaya ayrıntılı ev gereçlerini inceleyip duvar resimlerindeki av sahneleriyle Çatalhöyük ev içlerine konukluğu pekiştirebiliyorsunuz. Yapı Kredi Sermet Çifter Salonu’nda ise günümüzün Çatalhöyük kazısı ile ilgili bölüm izleyiciyle buluşuyor. Kazı çalışmalarının başlamasıyla birlikte kazı alanı ile doğrudan bağlantı kuruluyor ve naklen yayın yapılıyor. Çatalhöyük’ü ilk kazan James Mellaart’ın koleksiyonunda bulunan duvar resimlerinin orijinal boyutlardaki suluboya kopyalarının altı tanesi burada sergileniyor. 20 Ağustos’a kadar görülebilecek sergi, yarın ziyarete açılacak. (0 212 2524700)