İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, 17 Ağustos 1999 Marmara depremine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, depreminin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen deprem güçlendirme çalışmalarının yetersiz kaldığını ve binaların birçoğunun halen depreme karşı savunmasız olduğunu ifade etti.

Turan, ''ABD, Japonya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde 1980 yılı başından bu yana eski-yeni binalar, köprüler ve endüstriyel tesisler depremden korunma amacıyla yeni teknolojiler uygularken, inşaat sektöründe lider konumda olan bir ülke olarak hiçbir ilerleme sağlayamıyoruz'' dedi.

Coğrafi konumu dolayısıyla en aktif deprem bölgelerinden birinde yer alan Türkiye topraklarının yüzde 96'sının, nüfusun ise yüzde 95'inin risk altında bulunduğuna dikkati çeken Turan, uygulanan yönetmeliklerin yetersiz olduğunu söyledi.

Turan, şunları kaydetti:

''1999 Marmara depremi sonrası ise maalesef değişen pek bir şey olmadı. 10 yılda deprem konusunda geldiğimiz nokta depremden daha sarsıcı. Türkiye bu gerçeği bir kez daha kabul ederek, o tarihten itibaren yeni yönetmelikler, afet, imar, yapı kanunları, kararnameleri çıkardıysa da yeni yapılan inşaatlar dışında mevcut binaların denetimi yapılmadı ve gerekli planlamalar hayata geçirilemedi. 2010 yılında 'Kültür Başkenti' İstanbul'da bile önlemler istenilen düzeye getirilemedi. Binaların iyileştirme çalışmaları tamamlanamadı. Aradan 10 yıl geçmesine rağmen bugün halen İstanbul'un köprülerinde deprem güçlendirme çalışmaları sürüyor.''

Afet hazırlık planlarının da çok yetersiz olduğunu belirten Turan, kamu otoritesinin etkin yapı üretimini denetlemesi, haksız rekabetin önüne geçmesi, akreditasyon ve belgelendirme kurumları ile test merkezleri ve laboratuvarlarının sayı ve niteliğini artırması ve desteklemesi gerektiğini vurguladı.

Orhan Turan, halen yurtiçinde yapılan birçok projede bina maliyetini düşürmek ve ucuza mal etmek için kalitesiz malzemeler kullanıldığını, bu konuda denetlemelerin yapılması ve toplum bilincinin sağlanması gerektiğini belirterek, müteahhitlik hizmetlerinde dünyada üçüncü sırada, inşaat malzemeleri sanayisinde ise üretim üssü konumunda bir ülke olan Türkiye'de can kaybını önlemek için İMSAD bünyesindeki güvenilir şirketlerle çalışılması gerektiğini ifade etti.