reklam

Haberler
12 Kasım 2001
Pazartesi

sayfayı haber kaynağında açar

10 Kasım'dan 12 Kasım'a...

Geçmişten geleceğe ''iz'' bırakan kimi önemli olayların ''tarihleri'' arasında ''bağlantı'' kurmak yaygın bir davranış... Örneğin, geçenlerde bir tanıdığım dedi ki: ''Terörün ABD'ye darbesi 11 Eylül'de oldu... Faşizmin bizdeki demokrasiye darbesi de 12 Eylül'de olmuştu... Şimdi her yıl 12 Eylül'de gazeteler ve televizyonlar bizdeki değil de ABD'deki darbenin yıldönümü haberleriyle kaplanacak... Sakın bu tarih, bizdeki 12 Eylül'ü unutturmak için de seçilmiş olmasın?..''

Bu büyük ''senarist'' dostumuza; ''Merak etme, öyle olsa bile Cumhuriyet gazetesi tufaya gelmez, 12 Eylül'ü unutmaz ve unutturmaz...'' dedimse de baktım ki buna bile inanmıyor... Ne kadar ''solcu'' görünse de ''inancı'' ağır basarak ''aklına'' galip geliyor...

Ne var ki bir anlamda aynı tanıdığımın durumuna düşme ''riskini'' de göze alarak benzer bir ''ilişkilendirmeyi'' düşünmeden de edemiyorum... Üstelik, daha da ''metafizik'' olarak.

İki yıl önce ''bugün'' (11 Kasım 1999), o yılın unutulmaz afetini yaşayan yöreler arasındaki Bolu 'yu, Düzce 'yi ve çevresini bir anımsayın...

Bütün kentlerimiz gibi bu kentlerde de Atatürk bir gün önce yine coşku ve ''özlemle'' anılmıştı.

Onun ''hangi ilkelerinden'' ve Cumhuriyet'in ''hangi erdemlerinden'' söz edildiğini bilemiyoruz ama aynı kentlerde yaşayanların hiç kuşkusuz bilmedikleri ise ''ertesi günü'' başlarına gelecek (12 Kasım 1999) ''deprem yıkımı'' ydı...

Oysa, daha birkaç ay önce, 17 Ağustos 1999 'da da hem gözyaşı dökmüşler, hem de bundan ''ders'' çıkartmaya başlamışlardı...

İşte, tam da bu dersin ''ne olduğunu'' yavaş yavaş düşündükleri günlerde Atatürk 'ü anarlarken dünya yeniden başlarına devrildi... Üstelik devletin onayladığı ''güçlendirme'' (!) uygulamalarıyla 17 Ağustos'taki hasarları sözde ''giderilen'' (!) apartmanların enkazları altında bile ezilerek...

Atatürk'ün daha bir gün önce sayısız kez dile getirilen; ''yaşamda en gerçek yol gösterici bilimdir...'' ilkesi de ''imar rantını koruma'' uğruna bilim dışı ve siyasal amaçlarla sözde güçlendirilen binaların ''altında'' kalmıyor muydu?..

Bu gibi spekülatif onarımlara -TMMOB'nin tüm itirazlarına rağmen- onay ve ''teşvik'' veren dönemin ''Bayındırlık Bakanı'' da yine bir gün önce ''Atatürk'ün izindeyiz'' dememiş miydi?..

Bu soruların da 12 Kasım 1999'un o ''şok geçirilen'' günlerinde akla gelip gelmediğini elbette bilemeyiz... Ama ''akıl dışı'' olsa bile artık şunu düşünmeden edemiyorum... Sakın gizli bir güç, 1999'un ikinci büyük deprem darbesi için özellikle Atatürk'ün anılmasının hemen ''ertesi gününü'' yeğlemiş olmasın?..

Üstelik 11 Eylül gibi kötü niyetle de değil, ''iyi'' niyetle... Hepimizin artık şu depremlerden bile korunabilmemiz için Atatürk'ü içi boş söylemlerle değil, ''derinden anımsamamız'' gerektiğini bir ''tokat'' gibi yüzümüze vurmak için...

Çünkü 10 Kasım 1938'de, Türkiye'nin imarı için ''önce planlama'' diyen ve bunu başlatan insan öldü... 17 Ağustos 1999 gibi 12 Kasım 1999 'da da ''planlamayı dışlamanın'' ve bunun yerine ''yağmayı yeğlemenin'' kurbanı olduk...

Yine 10 Kasım 1938'de, mimarlığın bir ''sanat, kültür ve bilim buluşması'' olduğu, bu sanatın gelişmesi için de ''tarihsel birikimlerden güç alınması gerektiği'' bilincini eğitimde başlatan ''devrimin'' lideri öldü... 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999'da ise işte bu bilinci de körelten ''yap-sat mimarlığının'' 1950 sonrasındaki ''karşıdevrim'' sürecinde ulaştığı sanat ve bilim yoksunu ''çürümüşlüğünün'' enkazı altında kaldık...

Şimdi yarın, bu gibi ''dönekliklerin'' de yarattığı Bolu-Düzce dramını 2. yılında yeniden değerlendireceğiz... Eğer yine 10 Kasım'ın "özünü" unutarak bunu yaparsak yeni dramlara da davetiye çıkartmayı sürdürmüş olmayacak mıyız?..

12 Kasım 2001 Cumhuriyet - Oktay Ekinci
Cumhuriyet Gazetesine burayı tıklıyarak abone olabilirsiniz.

Kasım 2001 Arşivi

pt sl çr pr cm ct pz
      01 02 03 04
05 06 07 08 09 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30
diğer aylar için tıklayın

 Han Tümertekin 6 Kasım 2001'de Diyalog bölümümüze konuk olarak soruları yanıtladı.

Han Tümertekin'e  yönelik soruları ve yanıtlarını okumak için buraya ...

Copyright © 2000-2002 Arkitera Bilgi Hizmetleri [email protected]

Reklam vermek için - Danışmanlarımız - Editörlerimiz